Başbakan Ersan Saner; “Kıbrıs Türkü 1974’e kadar, bu adada, özne değil, nesne bile değildi.”
Nihayetinde hasbelkader bir başbakansınız.
İşte tam da bunun için taşıyamadığınız makam için de olsa ağzınızdan çıkanlar çok önemli.
Ve ölçüp ,biçip tartmak zorundasınız.
Elbette her konuyu bilmek zorunda da değilsiniz.
Lakin elinizin altında onca imkana sahipsiniz.
Bilmediğiniz konuları kolayca öğrenebilirsiniz.
Eğer buna rağmen bilmeden, bilgi sahibi olmadan da konuşurum derseniz elbette bu da sizin tercihiniz olur. Ve bu vakitten sonra size ağzından çıkanı duymayan boş boş konuşan, birilerine yalakalık yapmak için rezil rüsva olmayı göze alan kişi derler.
Bir tarafta Sayın Tatar, bir tarafta Sayın Saner.
Sürekli kendi toplumuna mensup insanlar değersizleştirmeyi, yok hükmünde saymayı vazife bildiler. Peki ne uğruna?
Makam uğruna!
Bir Başbakan düşünün ki kendi halkına “Siz hiçbir şeysiniz diyor, “Özne” ile “Nesnenin” ne olduğunu biliyor mu?
Ondan da emin değilim.
Bu nedenle önce onları tanımlayalım.
“Özne bir tümcede bildirilen eylemi yapan ya da yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan kimseyi ya da şeyi belirten sözcük ya da sözcük öbeği; örneğin Ali geliyor tümcesinde Ali, yaz yağmuru çabuk geçermiş tümcesinde yaz yağmuru sözcükleri öznedir.”
Peki Nesne nedir?
“Belli bir ağırlığı, kitlesi, oylumu, rengi, maddesi olan her türlü cansız varlık.”
Ne diyor Sayın Başbakan?
“Kıbrıslı Türkler 1974’e kadar bu adada özne değil, nesne bile değildi.”
Yani Başbakan Saner’e göre Kıbrıslı Türklerin 1974 öncesi adada varlığı yoktu, bir hiç idiler.
Bunu milliyetçi söylemler hiç ağzından düşmeyen bir kişi söylüyor. Gün 24 saat vatan, millet, bayrak üzerinden politika yapan bir kişi.
Peki TMT ve benzeri oluşumlar ne yapıyormuş 1974 öncesi?
Eski başbakanlardan Sayın Ferdi Sabit Soyer’in de dediği gibi Kıbrıslı Türkler özne olarak direnmese 1963,1964 ve 1967’de Türkiye 1960 Garantörlük hakkını kullanamaz ve 1974’te de adaya müdahalede bulunamazdı.
Kıbrıs Cumhuriyeti, 1962’de AET’ ye üye 1973’te de Hükûmetler arası görüşmeler sonucu ortak olmayı, 74’ten sonra özne olduk dediği KTT onayı ve imzası ile olduğunun bilgisi belli ki Ersan Beyde yok.
Bilgisizlik bir yana içinde olduğu tutarsızlık ile bir başbakanın doğru bilgiler edinmek yerine duygusal refleksleri ile konuşması çok üzücü.
Ersan Beyin gafları bunlarla da bitmiyor.
Zatıalileri diyor ki; Kıbrıs Cumhuriyeti Rum işgali altındadır, Peki madem öyle Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarınızı neden aldınız? Ve hala niye iade etmiyorsunuz?
Cebinizde taşıdığınız pasaport Rumların işgal ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu değil mi?
Ta kendisi.
O halde sizde o pasaportun ne işi var?
