Kentli köylünün yaşam alanına yaklaştı, tarımın gürültü ve kirliliği ile kötü kokulu yaşamı tanıdı. Ülkemizde “yetersiz” toprak kaynakları nedeniyle kısal kesimdeki yapılaşma tartışmaları da hızlandı
SADECE SAKİN BİR HAYAT YOK…
KKTC’de gerek kentlerin sürekli (plansız) genişlemesi gerekse bireylerin kırsal bölgelere olan ilgisinin artması köylerin, tarım alanlarının, hayvancılıkla geçinenlerin arazilerinin yeni yapılaşma alanlarıyla komşu olmasını sağlarken, yakın bir gelecekte yeni sorunları da beraberinde getirecek. Kırsal kesimde sadece huzurlu, sakin ve yavaş bir yaşam yok, tarım iş makinelerinin gürültüsü, kirlilik, hayvan ağıllarından, kümeslerden yayılan kötü kokular en önemlisi yüzyıllardır buralarda ikamet edenlerin kültürü haline gelen rahat ve kentliye batan şekilde hareket etme özgürlüğü de var.
ÜLKEMİZDE ZORUNLU BİR GEREKLİLİK AMA…
COVİD-19’un daha cazip hale getirdiği kırsal alanda yaşam seçeneği, ülkemizde “yetersiz” toprak kaynaklarıyla da birleşince kısal kesimdeki yapılaşma da tartışmalar da hızlanıyor. Bunun son örneği “Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi Emirnamesi”nde de görüldü. Bir yandan tarım alanları ve kırsal yaşamın dokunulmazlığı öte yandan yapılaşmadaki gereklilik ve planlar, çok sık çatıştı. Sonunda emirname rafa kaldırıldı. Ancak, bu tartışmalar içinde “gidip kırsala yerleşecek olanların karşılaşacağı yeni sorunlara” kimse değinmedi.
GÜRÜLTÜ ÇOK FAZLA…
Kırsal gelişim bölgelerinde sabahın erken saatlerinde “çok fazla gürültü” çıkaran yerlilerin, tavuklar ve horozlar da dâhil koyun, keçi, inek ve diğer hayvanların sesleri, barınaklarından gelen koku birçok kişi için sıkıntı yaratabilir. Avrupa’da pek çok ülke ve komşumuz Güney Kıbrıs’ta bu sorunlar çoktan gündeme geldi. Güney Yönetimi sorun yokmuş gibi davranırken, Fransa’da taraflar mahkemelik oldu. Fransa’nın bazı kırsal bölgelerinde, gürültü kirliliğinden ve çiftlik hayvanlarından gelen keskin kokulardan “muzdarip” olan tatil evi sahibi kentliler, yerel halkı “rahatsız yaşam” için dava etti. Yüksek Mahkeme, kırsal alanlara taşınanların karşılaştıkları, gürültü ve kokunun beklemeleri gereken bir gerçek olduğuna işaret etti ve yerel halkın lehine karar verdiğini duyurdu.
