KıbrısManşet

Kıbrıs Cumhuriyeti pasaport konusu gündemden düşmüyor

Geçtiğimiz günlerde Kıbrıs Cumhuriyeti pasaport konusu bir kez daha gündem yaratmıştı.

 

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis’in Paskalya Bayramı mesajında Kıbrıslı Türklerle ilgili olarak “vatandaşlarımız” ifadelerini kullanması krize yol açarken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da telefonla katıldığı bir canlı yayında, Anastasiadis’in, “Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine, pasaportuna sahip 97 bin Kıbrıslı Türk utanmalı mı” şeklindeki açıklamasına yanıt vermişti.

Konu hakkında da VeKıbrıs’ta Gündeme Bakış programında açıklamalarda bulunan Hasan Erçakıca, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaport konusunun siyasete alet edilmemesi gerektiğinin altını çizerek, “Varoluş mücadelesini varoluş mücadelesi olarak gerçekleştirelim ki bu sorunlar hayatımızdan çekip gitsin…” ifadelerine yer verdi.

Son günlerde KKTC’de patlak veren Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu veya Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığı meselesi hakkında konuşan Hasan Erçakıca, “Kimin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu veya yurttaşlığı yoksa o daha iyi siyasetçi Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını daha koruyan bir siyasetçi olacağını zannediyor” diyerek siyasetçileri eleştirdi.

Hasan Erçakıca’nın açıklamasının tamamı ise şu şekilde:

“Kıbrıslı Türkler tek bir pasaport ile yaşamaya kalkışırlarsa çok büyük zorluklarla da karşılaşacaklardır demektir. Sadece KKTC pasaportu kullanarak yapılabilecekler sınırlıdır. Bu nedenle çoğumuzun üç pasaportu vardır. Bunlar; KKTC pasaportu, Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ve Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportudur. Hatta artık buna Büyük Britanya, İngiliz pasaportlarını da eklememiz gerekmektedir. Eskiden gelen bir gelenek vardı bu İngiltere’nin AB’den ayrılmasından sonra yeniden canlandıranlarımız olacaktır ve onlar dört pasaportlu olacaktır. Çoğu kişi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin pasaportunu alamadıkları için sadece KKTC ve TC pasaportu ile yaşamaya çalışmaktadır. Zaten yollara dikkat edildiyse taksilerimiz Larnaka ile Kuzey arasında yolcu taşırken  ‘T’ iznini kapatmak ihtiyacı hissederler. Tüm bunlar Kıbrıs sorununun bize dayattığı zorluklardır. Bunlar ne Anastasiadis’in bir lütfu ne de bir başkasının tanıdığı ayrıcalıklardır. Bu olanaklara erişemeyenlerimiz için Kıbrıs sorunu çok daha büyük zorluklar yaşamaktadır. Onlar Kıbrıs sorununun yarattığı zorlukları daha ağır yaşamaktadır. Son günlerde KKTC’de patlak veren Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu veya Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığı meselesine aslında utanarak sıkılarak değil  hesabını sormak gerekiyor. Oysa Kuzey Kıbrıs’ta siyasilerimiz kendi aralarında bir yarışa tutulmuşlardır. Kimin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu veya yurttaşlığı yoksa o daha iyi siyasetçi Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını daha koruyan bir siyasetçi olacağını zannediyor. Hiç alakası yoktur bu konunun kendi aramızdaki çekişmelere malzeme yapılması da büyük bir zafiyet oluşturmaktadır.  Belki de Anastasiadis bunu fark ettiği için Sayın Cumhurbaşkanı’na karşı bu kozu kullanmaya yeltenmiş ve 97 bin Kıbrıslı Türkün  Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu olmasını gündeme getirmiştir. Zaten sonunda da gördük ki Kuzey Kıbrıs’ta kızılca kıyamet koptu. Kıbrıs sorununu yıllardan beridir çözümsüz bırakanlardan sorulacak hesabımız vardır.  Bu sorunun kendi içimizde bir sorun olmaması için makul ve samimi olmak kişisel haklarımı ile , kişisel hayat mücadelesi ile Kıbrıs adası üzerinde verdiğimiz var oluş mücadelesini karşı karşıya getirmemek ve nihayet bu konuları var oluş mücadelesinin ortaya çıkarttığı bu sorunları iç politika malzemesi olarak kullanmaya çalışmamak yeterlidir. Varoluş mücadelesini varoluş mücadelesi olarak gerçekleştirelim ki bu sorunlar hayatımızdan çekip gitsin…”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu