Güney KıbrısKıbrısManşetSiyasetTürkiye

Kıbrıs sorunu müzakere değil, müsamereye döndü!

Kıbrıs sorununda gelinen son noktayı GIYNIK Gazetesi’ne değerlendiren Siyaset Bilimci Doç. Dr. Bilge Azgın, Kuzey ile Güney arasında bir restleşme ve güç savaşı politikası yaşandığını vurguladı.

“UZLAŞI İSTEMEYEN DE KURBAN RÖLÜNE GİREN DE ANASTASİADİS”… Siyaset Bilimci Doç. Dr. Azgın, “Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in barış istemeyen tutumuyla ilgili rest çekilmesi gerekirken Akıncı döneminde bu yapılmadı ve Tatar döneminde gelinen noktada ise İki Devletli Çözüm ve Maraş Açılımı konuları dayatıldı. Tüm bu yaşananların esas nedeni Anastasiadis’in çözüm istememesiyken şimdi kendisini kurban rolüne sokarak, aslında barış yanlısıymış gibi bir tavır takınmasına zemin hazırlandı” yorumunda bulundu.

TC CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN GÜNEY’E GÜVENMEMEKTE HAKLIYDI… TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Güney Kıbrıs’a güvenmediğini yönelik söyleminde haklı olduğunu ancak izlenilen yolun yanlış olduğunu kaydeden Bilge Azgın, “Müzakerelerin çökme nedeni Güney Kıbrıs idi. Bu yüzden Anastasiadis netleşmediği ve bu paradigmaları kabul etmediği sürece görüşme yapılmayacaktı ve sert bir duruş sergilenecekti” dedi.

TATAR’IN ‘KÜSTAH’ DEMESİ ORTALIĞI KARIŞTIRDI… Azgın, Anastasiadis’in ‘KKTC vatandaşlarına yardım sağlayacağı’ yönelik açıklamasına karşılık, Tatar’ın Anastasiadis’e ‘küstah’ diyerek, ‘Sen ne hakla KKTC vatandaşlarına kendi vatandaşınmış gibi davranıyorsun’ demesi üzerine olayların patlak verdiğini anımsattı. AB normlarına aykırı olan ve keyfi kararlarla pasaportların iptal edilmesinin anayasaya tamamen aykırı olduğuna dikkat çeken Azgın, “Bu bir anayasal haktır! Ayrıca Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da tutumunu değişmesi lazım yoksa daha kötüleri yaşanacak. Bu ideolojik yaklaşımına olan inadı yüzünden KKTC’nin başı belaya giriyor. Farkındalıklı açıklamalar yapması gerek” önerisinde bulundu.

BM Genel Kurulu’nun ardından 28-29 Eylül’de New York’ta gerçekleştirilmesi planlanan liderler
zirvesiyle ilgili BM Genel Sekreteri tarafından sürdürülen ortak zemin arayışı çöktü.

Pasaport iptal krizi ve ardından yapılan karşılıklı açıklamalar, Kıbrıs sorununu yine çıkmaza sürükledi. Kıbrıs sorununda gelinen son noktayı GIYNIK Gazetesi’ne değerlendiren Siyaset Bilimci Doç. Dr. Bilge Azgın, Kuzey ile Güney arasında bir restleşme ve güç savaşı politikası yaşandığını vurguladı.

Kıbrıs sorununda çözüm arayışı olmadığını ve bunun da sinyallerinin en başında verildiğini vurgulayan Azgın, bu durumun genel konjonktürün değişmesiyle alakalı olduğunu ifade etti.

Sürecin artık Türk tarafı açısından paradigma yönüne gittiğini aktaran Azgın, iki devletli çözüm noktasında 17 yıl sonra, AKP Hükümeti’nin farklı bir politika sunmaya başladığını ve böyle bir politikanın müzakereye gitmeyeceğinin açık olduğunu işaret etti.

Azgın, Maraş Açılımı konusunda Rusya, Amerika, Çin ve Hindistan gibi farklı görüşlere sahip ülkelerin dahi bu konuda bir konsensüs sağlayarak, genelge yayınladıkları anımsattı.

“UZLAŞI İSTEMEYEN DE KURBAN RÖLÜNE GİREN DE ANASTASİADİS”

Siyaset Bilimci Doç. Dr. Azgın, GIYNIK Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmede, “Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in barış istemeyen tutumuyla ilgili rest çekilmesi gerekirken Akıncı döneminde bu yapılmadı ve Tatar döneminde gelinen noktada ise İki Devletli Çözüm ve Maraş Açılımı konuları dayatıldı. Tüm bu yaşananların esas nedeni Anastasiadis’in çözüm istememesiyken şimdi kendisini kurban rolüne sokarak, aslında barış yanlısıymış gibi bir tavır takınmasına zemin hazırlandı. Zamanında 4. Cumhurbaşkanı Akıncı KKTC için ‘Federasyon’ sistemini isterken, Anastasadis hep geri durdu çünkü KKTC’nin yükseleceğinin bilincindeydi” ifadelerine yer verdi.

“ERDOĞAN GÜNEY’E GÜVENMEMEKTE HAKLIYDI”

“TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney’e güvenmediğini dile getirmekte haklıdır ancak izlenilen yol bu olmamalıydı” diyen Azgın, “Müzakerelerin çökme nedeni Güney Kıbrıs idi. Bu yüzden Anastasiadis netleşmediği sürece ve bu paradigmaları kabul etmediği sürece görüşme yapılmayacaktı. Sert bir duruş sergilenmediydi. Kabul etmeyecekse de alternatifler üretilecekti. Eğer siyasi eşitliği kabul etmeyecekse federasyonu da kabul etmeyecek demektir. Bu durumda KKTC ambargo altında mı yaşayacaktı? Siyasi eşitliği anlamasını beklemek zorunda mıyız? Hayır, değiliz. Ucu açık görüşmeler yapılmamalıdır. Temel prensiplerinde Güney anlaşmamak için ısrar ediyorsa güneyin keyfini beklemek zorunda mıyız? Güney Kıbrıs, hem Avrupa Birliği’nde olmanın hem de devlet olmanın avantajlarını kullanıyor. Kuzey Kıbrıs ise 15 yıldır bu süreçte uzlaşıya ‘Evet’ demesine rağmen mağdur ediliyor” şeklinde konuştu.

TATAR’IN ‘KÜSTAH’ DEMESİ ORTALIĞI KARIŞTIRDI!

Doç. Dr. Azgın, Rum Lider Anastasiadis’in ‘KKTC vatandaşlarına yardım sağlayacağı’ şeklindeki açıklamasına karşılık, Cumhurbaşkanı Tatar’ın Anastasiadis’e ‘küstah’ diyerek, ‘Sen ne hakla KKTC vatandaşlarına kendi vatandaşınmış gibi davranıyorsun’ çıkışı üzerine olayların patlak verdiğini anımsattı.

Nikos Anastasiadis’in Cumhurbaşkanı Tatar’a, çoğu KKTC vatandaşının Kıbrıs vatandaşlığının da olduğunu hatırlattığını, bu sebepten ötürü bu tartışmanın alevlendini belirten Azgın, ardından muhalefetin Ersin Tatar’a “O zaman pasaportunu geri ver” demesi üzerine konunun daha da büyüdüğünü söyledi.

Azgın, Anastasiadis’in de bunun üzerine pasaportların geri alınacağına ilişkin açıklama yaptığını kaydederek, Tatar’ın geri adım atarak, söylemini değiştirmeye çalıştığını da kaydetti.

AB normlarına aykırı olan ve keyfi kararlarla pasaportların iptal edilmesinin anayasaya tamamen aykırı olduğuna dikkat çeken Azgın, “Bu bir anayasal haktır! Ayrıca Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tutumunu değişmesi lazım yoksa daha kötüleri yaşanacak. Bu ideolojik yaklaşımına olan inadı yüzünden KKTC’nin başı belaya giriyor. Farkındalıklı açıklamalar yapması gerek” önerisinde bulundu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu