Türkiye‘de katıldığı bir televizyon programında Büyükelçi atamalarıyla ilgili konuşan Mevlüt Çavuşoğlu, Feyzioğlu’nun AKP üyesi ya da diplomatı olmadığı eleştirilerine, kendileri için kişinin “içeriden-dışarıdan” olduğunun fark etmediğini, daha önceki dönemlerde de böyle atamalar olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, “Bunlar gayet doğal. Bunu başka yere çekmenin de hiç bir anlamı yok. Gayet isabetli isimler. Yanlış olursa da gerekeni yapıyoruz zaten. Uyarılarımız olur, geri çekme imkanımız var. Kıbrıs’ta hukuk lazım, teknik müzakereler de var. Ama Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkileri de var. O nedenle sayın Feyzioğlu’nun burada başarılı olacağını ben düşünüyorum. Oraya uygun. Yani biz kişiye göre görev değil de göreve göre uygun arkadaş bulmaya çalışıyoruz” açıklamasını yaptı. Daha önce de bu konuda yazdım.
Ve dedim ki Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’a atadığı elçinin kim veyahut ne olduğu sadece Türkiye Cumhuriyetini ilgilendirir.
Dolayısıyla burada isim üzerinden eleştiri yapma hakkını kendimde görmüyorum.
Ve fakat Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlût Çavuşoğlu’nun atama ile ilgili yapmış olduğu açıklamada “ Kıbrıs’ta hukuk lazım, teknik müzakereler de var” ifadeleri izaha muhtaç. Nitekim bu eğer Kıbrıs Cumhuriyeti garantörü Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs sorunu ekseninde kendi özelinde noksanlık hissettiği bir alansa ve Sayın Feyzioğlu’nu sırf bu nedenle atamışlarsa bu son derece doğal.
Lakin Sayın Çavuşoğlu’nun aynı cümle içinde kullandığı “ Kıbrıs’a hukuk lazım” ifadeleri umarım Kuzey Kıbrıs’taki hukuk sistemi ve tabiatıyla yargı ile ilintili değildir.
Dolayısıyla bunun açıklığa kavuşturulması toplum huzuru açısından elzem bir hal almıştır. Başta Barolar Birliği olmak üzere muhalefet partileri ve ilgili sivil toplum kuruluşları tarafından kullanılan ifadelerin tam olarak ne anlama geldiğinin hukuki olarak yorumlanması yerinde olacaktır.
