Kıbrıslı bir geleneğin sonu mu geldi?

GELENEKLERİ TÜKENEN BİR TOPLUMUN KENDİSİNİN DE TÜKENMESİ KAÇINILMAZ… Gelinen noktanın oldukça acı olduğunu ifade eden İncirli, gelenekleri tükenen bir toplumun kendisinin de tükenmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti ve “Bunun önüne geçebilir miyiz?” sorusunu yanıtlayarak, bunun yönetenlere düşen bir görev olduğuna vurgu yaptı.

Dini bayramların arife günlerinde belki de en önemli Kıbrıslı Geleneği olan ‘Fırın Yakmak’ artık tarihe karışıyor.

Kıbrıslı geleneklerin azalmaya başlaması hatta yok olması bir yana; aşırı pahalılık da bayram arifelerinde “Çörek ve pilavuna pişirmeyi” unutturuyor.

GIYNIK yaptığı araştırmada, bundan 5-10 yıl öncesine kadar birçok köyde Arife Günü fırınların yakıldığını ve çörek, pilavuna yapıldığını gözlemleyerek, şimdilerde ise sadece bazı köylerde taş fırınlarda, ev içlerinde gazlı ya da elektrikli fırınlarda pişen birkaç çörek ve pilavuna ile yetinildiğini saptadı.

GIYNIK vatandaşa bu eski geleneğin neden yok olduğunu sordu ve “Kıbrıslı gelenekleri azaldı, yeni nesiller çörek ya da pilavuna yapmak için artık fırın yakmıyor” yanıtı ortaya çıktı.

Öte yandan GIYNIK’a konuşan bir vatandaş, bayram arifesinde pilavuna ve çörek yapmak için fırın yakmanın, sadece Kıbrıslı Müslümanların yani Kıbrıslı Türklerin değil, Kıbrıslı Rumların da çok önemli bir geleneği olduğunu belirtti.

İNCİRLİ: ANCAK ARTIK ESKİ BAYRAMLAR YOK!

GIYNIK Gazetesi Köşe Yazarı Serhat İncirli de bu konu hakkında hafızasına kazınmış anılarını bizlerle paylaşarak, şunları söyledi:

“Dillirga köylerinden Yeşilırmak’ta ve Baf köylerinden Tera’da aile büyüklerimiz, her dini bayram öncesi mutlaka pilavuna yapardı. Çörek pişirirdi. O sıcak çöreklerin 1980’li yılların başlarına kadar Blue Band marka margarin sürülerek yenildiği anlar aklımdan çıkmıyor. Ancak artık eski bayramlar yok. Bazı vatandaşlar, ekonomik nedenlerle bazıları ise geleneklerin değişmesi, bu tür işlerin çok zor olması gibi nedenlerle artık fırın yakmıyor, pilavuna yapmıyor. Zaten doğru dürüst, Kıbrıs usulü pilavuna yapan beş ya da altı yer kaldı.”

“GELENEKLERİ TÜKENEN BİR TOPLUMUN KENDİSİNİN DE TÜKENMESİ KAÇINILMAZ”

Gelinen noktanın oldukça acı olduğunu ifade eden İncirli, gelenekleri tükenen bir toplumun kendisinin de tükenmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.

İncirli, “Bunun önüne geçebilir miyiz?” sorusunu yanıtlayarak, bunun yönetenlere düşen bir görev olduğuna vurgu yaptı.

Kültür Dairesi’nin görevinin geleneklerimizi ve kültürel mirasımızı koruması gerektiğini belirten İncirli, “Ancak bu konu yıllardır var olan, tartışılan bir konudur. Kendi halk oyunlarımızı oynamamızın yasak olduğu günlerden geçtiğimizi de unutmamak lazım” dedi.

İNCİRLİ: BU GELENEKLER KIBRIS’IN GÜNEY’İNDE DE AYNI

Ortodokslar’ın da Müslümanlar gibi kendi dini bayramları öncesinde çörek ve pilavuna yaptıklarını anlatan İncirli, Ortodoks Kıbrıslıların hala bu geleneğe sahip çıkarken, bizde azalmış olmasının oldukça üzüntü verici ve hatta son derece ürkütücü olduğunu vurguladı.

İncirli, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

“Bu arada belirtmekte fayda var, benim büyüklerim hem İslam hem de Ortodoks gelenekleri ve dini bayramları öncesinde mutlaka pilavuna ve çörek yapardı. Sonra, sadece kendi bayramlarımızda yaptık; şimdi hiç yapmamak üzereyiz… Haliyle gidişat, bu önemli kültürün, bu önemli geleceğin bitiyor olduğuna işaret ediyor ki bu da, toplumun tükenişi anlamına gelecektir.”