SiyasetToplumTürkiye

Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer 25 milyona ulaşan bu değişim yeterli değilse başarısızlık benimdir. Bu sayıyı arttıracak yeni değişimleri üretme görevi de benimdir." dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer 25 milyona ulaşan bu değişim yeterli değilse başarısızlık benimdir. Bu sayıyı arttıracak yeni değişimleri üretme görevi de benimdir.” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, CHP’nin tek adam partisi olmadığını; Cumhuriyet’in ve partinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten bugüne kadar CHP’nin, her zaman bir kadro partisi olduğunu söyledi.

CHP’nin tarihinde doğrularının ve yanlışlarının olduğunu, ancak bu siyasi hareketin her zaman ezilenlerin, sesi duyulmayanların, haksızlığa uğrayanların ve adalete susayanların yanında bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “CHP, zulme karşı milyonları kapsayan, kucaklayan çoğulcu bir duvardır. Cumhuriyetimizin temellerinde, demokrasi mücadelemizin tam ortasında, birlikte üretme ve hakça bölüşme arzusunun inşasında, CHP kadrolarının imzası vardır. CHP’nin tüm kadroları dünden bugüne siyasi yaşamlarının hiçbir döneminde kişisel ikballerinin peşinde koşmamışlardır.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin giderek büyüyen bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu, ekonomik buhranın Türkiye’nin her yerinde hissedildiğini ve sosyal yaşamı zedelediğini savundu. Aile yapısının temelden sarsıldığını; boşanma davalarının bunun en önemli göstergesi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Yaşadığımız onca sıkıntı yetmiyormuş gibi uygulanan göçmen politikası, ülkemizin demografisini değiştirmiş, Türkiye’yi Avrupa’nın sığınmacı deposu haline getirmiştir.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin otoriter bir iktidar tarafından teslim alındığını öne süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Bu gerçekler karşısında CHP olarak sessiz durmamız, klasik politika araçlarıyla klasik muhalefet yapmamız beklenemezdi. Konumum gereği yapılması gerekenleri yapmalıydım. Ne mi yaptım? ‘Asla görüşülemez’ denilenlerle görüştüm; ‘bir araya gelinemez’ denilen toplumsal kesimlerle bir araya geldim. Daha önce görmezden gelinen toplumsal kesimleri helalleşmeye çağırdım. Hiç kimseyi ötekileştirmedim, kin tutmadım. Ülkemizin farklı toplumsal, siyasal, kültürel kesimleriyle bir fincan da olsa kahve içtim. Bir fincan kahveden 40 yıllık hatır çıkardım. Tüm bunları herkes için hak, hukuk, adalet hedefiyle yaptım. Birlikte, kardeşçe ve özgürce yaşayalım diye bütün bu çabaları gösterdim. Batıya şirin görüneyim diye yanlış olan göçmen politikasını eleştirmekten geri durmadım. Doğuya şirin görüneyim diye Uygur Türklerine uygulanan politikaya ses çıkarmaktan vazgeçmedim.”

“Doğru yolda olmanın verdiği haz her şeyden üstündür”

Kemal Kılıçdaroğlu, ülkenin tüm sorunlarına karşı akılcı çözüm önerileriyle vatandaşların karşısına çıktıklarının ve tüm sorunların çözüm adresi olarak da TBMM’yi gösterdiklerinin altını çizdi. Kılıçdaroğlu, “Bizim hayat görüşümüz haksızlığa karşı mücadeleyse, doğru yolda olmanın verdiği haz her şeyden üstündür. Asıl mücadele, devrimi ve değişimi gerçekleştirdiğimizde de haklının yanında kalabilmektir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Ne biz seçimi aldığımızda haksızlığa karşı mücadeleyi bırakacaktık ne de ‘seçimi alamadık’ diye mücadeleyi bırakacağız” diyen Kılıçdaroğlu, sonuna kadar kararlılıkla mücadele edeceklerini vurguladı. Kılıçdaroğlu, “Ne ben tek başıma 25 milyon kişiyi bu namuslu davama kattım ne de tek başına CHP kattı. Bir gerçeği de çok iyi bilmemiz lazım; ne mutlu bize ki bu 25 milyon kişinin tamamı haksızlık karşısında susmama, dilsiz şeytan olmama inancımızın koalisyonunda olmak istediler. Çünkü onlar mücadelemizin, parasız, çıkarsız, namuslu yolun bu olduğunu gördüler.” görüşünü paylaştı.

Doğru yolda kalmaya ne pahasına olursa olsun devam edeceklerini söyleyen Klıçdaroğlu, “Bizler 25 milyon gibi birçok ülkenin toplam nüfusuna sahip insanla birlikte çıkarsız, parasız sadece hakkın yanında olmak için bir araya gelen bir koalisyon kurduysak; başörtülüsü, başı açığı, seküleri, Atatürkçüsü, milliyetçisi bir araya gelebildiysek büyük bir değişimi zaten başlatmışız demektir. Ama biz toplum olarak neyin değiştiğine değil, neyin değişmediğine bakarsak hata yapmış oluruz.” sözlerini sarf etti.

Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 20’lerden yüzde 48’lere uzanan kitlelere ulaştıklarına dikkati çekerek, “Değişen şeyler, ‘asla görüşülemez’ denilen cenahlarla ittifak yapmaktır; ‘neden bizden değilsin’ diye o tarafı görmezden geleceğine, onlarına yanına gidip ellerini tutmaktır. Bugün bu değişimleri yaparak 25 milyonu davamıza kattık. Yarın 35 milyonu davamıza katacağız. Bundan, hiç kimsenin en ufak bir endişesi olmasın.” dedi.

“25 milyon olarak hepimizin başarısı”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 25 milyonu bir araya getirmenin başarısının sadece kendisine ait olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Eğer tüm kara propagandaya, yapılan sahtekarlıklara, sermaye gücüne rağmen hakkın yanında yer alabilmişsek bu başarı 25 milyon olarak hepimizin başarısıdır. Başarıyı tek başına üstlenmem, ama bu birlikteliği ‘başarısızlık’ olarak tanımlarsanız o zaman tek başıma karşınızda dururum. Çünkü 25 milyona dokundurtmam, hakkını ve hukukunu kimseye yedirtmem. Sayımızı 25 milyona çıkarma başarısı hepimizindir. Buradaki değişimin mimarı, tüm CHP’lilerle birlikte Millet İttifakı’nın tüm mensuplarıdır.

Eğer 25 milyona ulaşan bu değişim yeterli değilse başarısızlık benimdir. Bu sayıyı arttıracak yeni değişimleri üretme görevi de benimdir. Bugünkü görevim, 25 milyondan bir kişiyi bile feda etmeden ülkemin namuslu, vicdanlı, hakkın yanında olan kitlelerin sayısını arttıracak süreci yönetmektir. Masalar kurarak, Halil İbrahim sofraları kurarak, birleşerek, mücadeleye yorulmadan devam ederek, ileriye doğru değişimin sadece bir gün değil, hayat boyu süren bir süreç olduğunun idrakiyle yönetmektir.”

“CHP’nin başında olsam da olmasam da…”

“Gelecekte bu partinin elbette başka liderleri de olacaktır. O zaman da bugün de ben aynı kalacağım” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bugün CHP lideri olmam ya da olmamam hiçbir şeyi değiştirmez. Çünkü biliyorum ki saray saltanatının karşısında halk olarak hep beraber durup mücadelemizi sürdüreceğiz, otoriter bir yönetimden Türkiye’yi kurtarıncaya kadar. Ben CHP’nin başında olsam da olmasam da birleştirdiğimiz bu 25 milyonluk demokrasi kitlesi, hakkın yanında duranların kitlesi olacak, ama hiçbir zaman bir liderin güdümünde olmayacaktır. Sizler zaten bir liderin ya da kişinin güdümünde olmamak için bir araya geldiniz. Hiçbir zaman birleşmeyi, mücadeleyi ve her çeşit başarıyı tek bir isme sakın indirgemeyin. Bizler hepimiz değişimin ancak bir parçasıyız. Devrimlerin tek bir lideri olmaz, ama her zaman devrime inanmış halklar olur. CHP’nin her bir neferi, en az 25 milyondan oluşan halkımızla birlikte onların lideri olarak değil, yoldaşı olarak değişime ışık tutmaya devam edeceğiz. Haramilerin saltanatlarını, liderler değil, halklar yıkmıştır. Emin olun ki bu saltanatın yıkılması da sandığımızdan çok daha yakındır.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu