Gazeteci Ali Kişmir’in bugünkü köşe yazısı çok konuşulacak.
İŞTE ALİ KİŞMİR’İN YAZISI:
Dün aniden aklıma geldi…
Daha önce sorgulamadığım için pişmanlık duydum ve bunu eksikliğim olarak gördüm…
Geç de olsa dün sorguladım ve olayı öğrendim…
Öğrendikten sonra da 2-3 gazeteci arkadaşıma, “Siz bu olayda ima edilen kişinin kim olduğunu biliyor musunuz” diye sordum, “Evet, şu kişi” cevabını aldım!..
Ben şok!..
Ortada bu kadar önemli iddialar varken ve bu iddiaları bir iş insanına aktaran vekilin kim olduğu biliniyorken, bunun hiçbir gazeteci tarafından kaleme alınması beni doğrusu şaşırttı!..
Tarih 18 Nisan 2020…
Çok sevdiğim ve bu pandemi sürecinde yaptıkları ile bir o kadar daha kendisine saygı duyduğum sevgili Mustafa Bulutoğluları, sosyal medya hesabından “Büyük skandallara bedel” diyerek bir paylaşımda bulunuyor…
Ve başlıyor anlatmaya!..
Kendisine bir vekil ulaşıyor, bir saate yakın telefonda görüşüyorlar ve o vekil kendisine;
-CTP’li uzman bir kişinin, bazı bürokratlarla gayri yasal işbirliği yapıp para karşılığında Mağusa’da isteyen kişilere gizli bir şekilde Covid-19 testi yaptırdığını…
-Hızlı test kitlerinin doğru sonuç vermediğini bile bile günlük 150 PCR test kapasitesi olan Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde sadece 40 test yapıldığını…
-Yeterince test yapmadığımız için yatay seyir gidişatımızın yala ve yanlış olduğunu…
-Hükümetin bu süreçte kendileri tarafından defalarca uyarılmasına rağmen sadece Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin önerilerini uyguladığını…
-Covid-19 semptomları gösteren yüzlerce kişinin hastaneye başvurduğunu ve hızlı test yapılıp yanlış sonuç alınacağı bilinmesine rağmen halkın arasına yollandığını anlatıyor!..
Tarih 19 Nisan 2020…
Bu olayın üzerinden 24 saat geçtikten sonra Mustafa Bulutoğluları, sosyal medya hesabından tekrar bir paylaşım yapıyor ve bu süreçte telefonunun hiç susmadığını, kendisini Başbakan Ersin Tatar ile CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman dahil yüzlerce kişinin aradığını kamuoyu ile paylaşıyor!..
En önemlisi de, bahse konu vekile ulaştığını ve ondan kendisine anlattığı bu skandal olayları kamuoyu ile paylaşmasını istediğini aktarıyor!..
Fakat 24 saat önce kendisine ulaşan ve cesurca bunları anlatan vekilden eser kalmadığını, hatta kendisine “Mustafa sana artık bir şey söyleyemem, daha önce söylediklerimi de sen yanlış yorumladın ve anladın” demiş!..
Elbette öyledir canım!..
Çünkü bahse konu olan vekilin 24 saatte değişmesi ve susturulması mümkün değildir!..
Daha 48 saat önce, “Beni kimse susturamaz” diye sayfasında paylaşımı var!..
O vekil kim mi?
Merek etmeyin şok olmayacaksınız, o vekil Halkın Partisi Milletvekili Jale Refik Rogers…
Mustafa bana isim vermedi ama isim verdiği makamlardaki kaynaklarımdan ben bu vekilin Rogers olduğunu öğrendim…
Ki zaten neredeyse gazetecilerin yarısı bu ismi biliyormuş!..
Şimdi yukarıdaki iddiaları sakin bir kafa ile okuyunuz ve bana lütfen Rogers’ın neden ısrarla Dr. Burhan Nalbantoğlu’da daha fazla test yapılmasını bu kadar istediğini, neden bu uğurda mensubu olduğu hükümeti bir iş insanına şikayet ettiğini, neden inatla Mağusa’daki kitlere ve testlere taktığını, neden bir tek doğru testin Nalbantoğlu’da yapıldığının üzerinde durduğunu anlatınız!..
Bir de neden şeffaf ve temiz vekilimiz 24 saat önce sağlık bakanlığı ile çalışanları yüzlerce Covid-19 semptomu gösteren kişileri halkın arasına salmakla ve CTP’li bir uzman ile bazı bürokratları yasalara aykırı bir şekilde dileyene gizlice test yapmakla suçlayıp, bir gün sonra bu iddialarından vazgeçip “Yanlış anlaşıldım” diyor?
Çıkıp bunları neden şeffaf bir şekilde toplumla paylaşmıyor?
Ha bir de, hükümetin sadece Sağlık Bakanı Ali Pilli’yi dinlediği için şikayet ediyor!..
İyi ki hükümet Pilli’yi dinlemiş de bugünkü duruma gelmişiz!..
