KıbrısManşetSporToplum

KKTC MOK

Ulusal spor federasyonlarımızın devletten aldığı katkının da şeffafa oturtulması şart. Herkese eşit davranırsanız ‘adalet’ ortadan kalkmış olur

Koskoca bir’federasyonla, herhangi bir birey (ki bu birey âllâme-Î cihan olsa kaç yazar!) nasıl eş düzeyde genel kurulda aynı oy’a sahip olabilir? Bizde oluyor işte. Fi tarihiydi; Bu konuları halletmek için yeni yönetim yeni bir tüzük yapımı için değişim butonuna basılmıştı. İşte bu süreçte yapılan ilk toplantıda Spor Dairesi’ni temsilen Sertaç Bozatlı, dönemin Badminton Federasyon  Başkanı Hüseyin Özün Yamaç, yine dönemin Tenis Federasyonu Başkanı Saffet Barutçu, Kuzey Kıbrıs Bilardo Federasyonu Aşkın Burcu  ve üniversiteleri temsilen de bendeniz görev aldı. Bir ayı aşkın çalıştık. Bir defa gerek Hüseyin Özün Başkan ve Aşkın Başkan, gerekse Saffet Başkan ve Sertaç Bozatlı Hoca son derece akıllı, çalışkan ve de konuya hâkim muhteremler. Dördü de İngilizceye hâkim muhteremler. E hâl böyle olunca da Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne ilişkin tüm mevzuatı on-line indirip anında çeviri yapıyoruz ve hemen yeni tüzüğe adapte ediyorduk.

Eski başkanlar döneminde gerek finansal açıdan, gerekse ulusal değer açısından KKTC MOK ile ilgili ‘değer farkındalığı’ istenilen düzeyde olmadı. Komite, kuru kuruya olimpizm ödüllerini dağıtıp, angarya modunda iştirak edilen Dr. Fazıl Küçük Spor Oyunları’na ev sahipliği yaptı yıllardır.

Bu mini komisyonda defalarca KKTC MOK ile ilgili görevler ve de roler tartışıldı. Bi’defa misyon ve vizyona ilişkin öngörüler şunlardı; “Her türlü politik, dinsel ve ülkesel etkinin dışında bütünlüklü olarak özerk bir yapıda çalışmalarını sürdürür… Olimpizm ruhunu tüm ülke çapına yayar ve gelişimini sağlar… Olimpiyatlar konusu ile ilgili araştırmalar yapar ve bu süreçte var olan çalışmalara destek verir…

Olimpizm felsefesi çerçevesinde spor ve egzersiz yapma fikrini benimsetip yaygınlaştırır. Ayrıca bu felsefenin gelişerek yaygınlaşmasını destekler… Toplumda var olan spor bilincini geliştirir, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Bu amaçla tesisleri yapımında etkin rol oynar… Başarılı olimpik sporcu veya sporcuları korur… Sporcuların olimpik esaslara uygun hareket etmelerini sağlayacak önlemler alır… Olimpiyat ve benzeri oyunları organize etme aşamasında konuya ilişkin sivil toplum örgütleri ve resmi makamlarla işbirliği yapar… Uluslararası kuruluşlara tescilli ülke spor federasyonları ile Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve diğer ülkelerin Milli Olimpiyat Komiteleri arasında bağlantı kurar ve işbirliği yapar…

Olimpiyatlara ve benzeri oyunlara katılacak sporcuların olimpik müsabakalara katılma yeteneklerini inceleyip onaylar… Olimpiyat ya da benzeri oyunların kafilelerini oluşturur, yönetir ve bu amaca uygun olarak her türlü gereksinimleri karşılar… Olimpiyat konularına ilişkin ulusal spor federasyonları arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları görüşür ve konuya ilişkin hükmünü taraflara açıklar… Olimpik düşünce ve Olimpik hareketi geliştirmek amacıyla her türlü yayına katkı koyar ve bu amaçla toplantılara ev sahipliği yapar… ‘Olimpik Gün’ ve benzeri günlerde sportif etkinliklere ev sahipliği yapar… Doping konusunda yapılan çalışmaları destekler ve alınan önlemleri denetler”

İşte, yukarıda belirtilenler çerçevesinde ulusal spor federasyonlarımızın devletten aldığı katkının da şeffafa oturtulması şart. Herkese eşit davranırsanız ‘adalet’ ortadan kalkmış olur. Her federasyona hak ettiği değeri vermek de devletin boynunun borcu tabiî. Sonuç mu? Bu konuda maalesef sınıfta kaldık. Neyse, artık Dursun Koç Başkan önderliğinde spor federasyonları merkezli geniş katılımlı bir yönetim gerçekleşti. KKTC MOK’un hazırladığı Yeni Ödül ve Teşvik Yönetmeliği de meşrulaştı. Sırada ödüller var; 26 Eylül 2023’te görüşmek üzere. Hayırlısı bakalım.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu