Taşkent Doğa Parkı Direktörü Kemal Basat, ülke genelinde bu yaz kuruma tehditi ile karşı karşıya olan gölet ve barajlara ilişkin açıklama yaptı.
Taşkent Doğa Parkı Direktörü Kemal Basat, bu yaz birçok gölet ve barajın kuruma tehtidi ile karşı karşıya olduğunu belirtirken, kuruma nedenlerinin sıcak hava ve kuraklık değil denetimsizlikten ötürü suların kontrolsüzce sulama amaçlı kullanılması olduğunu vurguladı.
Basat, baraj ve göletlerdeki suyun insanlar tarafından son damlasına kadar tüketildiğini aktarırken, su içerisinde yaşayan canlılarla birlikte o bölgede bu sular ile hayatlarını devam ettiren canlıların kötü şekilde etkilendiğini belirtti.
Farkındalık yaratma amacı ile Taşkent Doğa Parkı’nın, gölet ve barajlarda kurumadan ötürü ölmek üzere olan canlıları kurtardığını aktaran Basat, tüm imkanları sadece balıkların kurtarılmasında kullanmanın yeterli ve sürdürülebilir olmadığını belirtti.
Koruma altındaki baraj ve göletlerde su kullanım yetkisinin Çevre Koruma Dairesi ve Su İşleri Dairesi’nde olduğunu belirten Basat, yetkili mercilere durum daha da kötüye gitmeden gerekli önlemleri yapmaları için çağrıda bulundu.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
2019 Aralık ayında, ‘Sulak Alanların Korunması ve Yönetimi Tüzüğü’nün yenilenerek tekrar geçirildiğine işaret eden Basat, geçirilen tüzüğe rağmen gölet ve barajlardaki su seviyesinin, yazı minimum su kaybı ile atlatması ve çevredeki canlılar ile balıkların zarar görmemesi adına gerekli adımların atılmadığına ve su kaynaklarımızın yönetilmediğine işaret etti.
Baraj ve göletlerdeki suyun son damlasına kadar kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Basat, baraj ve göletlerdeki suyun, sadece %10 seviyesine düşecek kadar kullanılması durumunda dahi, çevredeki doğal canlıların ve balıkların yaşamına devam edebileceğine işaret ederken, insanların bilinçsizce suyu son damlasına kadar tükettiğini ve bu durumun sadece su içerisinde yaşayan balıklar için değil, o bölgede bu su sayesinde hayatını idame ettiren tüm doğal yaşamın kötü şekilde etkilediğini vurguladı.
Taşkent Doğa Parkı’nın geçmişte de yaşanılan benzer durumlarda, gölet ve barajlardan ölmek üzere olan balıkları kurtararak bu durum hakkında farkındalık yaratmaya çalıştığını dile getiren Basat, son dakikada tüm imkanların seferber edilip, tüm maliyetlerin üstlenilerek sadece balıkların kurtarılmasının hem yeterli hem de sürdürülebilir olmadığını açıkladı.
Basat ayrıca, Taşkent Doğa Parkı olarak tüzük sonrası uygulamada kolaylık yaratması için hazırlanan ve tüm sulak alanları kapsayan, koruma adına erken müdahalelerde büyük avantaj sağlayacak ‘Sulak Alanların Gözlem ve İzleme Projesi’nin ne yazık ki gerekli desteği bulamadığını ve hayata geçirilmediğini belirtti.
Yeni geçirilen ‘Sulak Alanların Korunması ve Yönetimi Tüzüğü’ne göre koruma altındaki baraj ve göletlerde su kullanım yetkisinin Çevre Koruma Dairesi ve Su İşleri Dairesi’nde olduğunu hatırlatan Basat, bu konuda yetkili mercilerin, durum daha kötüye gitmeden en erken zamanda gerekli önlemleri almaları gerektiğinin altını çizdi.
