GenelGüney KıbrısKıbrısManşetSiyaset

Korkmazhan: Her iki tarafta müzakere sürecinin yeniden başlamasına yoğunlaşmalıdır 

Sol Hareket Genel Sekreter Abdullah Korkmazhan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, iki tarafta egemen olan milliyetçi elitlerin, Kıbrıs siyasi yaşamı boyunca Enosis ve Taksim politikaları ve provokasyonları ile hem emperyalizmin hem de birbirlerinin değirmenine su taşıdıklarını ifade etti. 

Gıynık Sosyal Medya

Sol Hareket Genel Sekreter Abdullah Korkmazhan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, iki tarafta egemen olan milliyetçi elitlerin, Kıbrıs siyasi yaşamı boyunca Enosis ve Taksim politikaları ve provokasyonları ile hem emperyalizmin hem de birbirlerinin değirmenine su taşıdıklarını ifade etti. 

Korkmazhan, kapalı Maraş’ın açılımı üzerinden yaratılan provokasyonun, iptal edilen pasaportlar ile başka bir provokasyona kapı açtığını belirtirken, milliyetçiliği ve toplumlar arasındaki gerilimi bilerek tırmandıklarını ve yine birbirlerinin değirmenine su taşıdıklarını ifade etti. 

Hem kuzeydeki hem de güneydeki milliyetçi elitlerin çözüm istemediğini, egemenliklerini çözümsüzlüğe, gerginliğe ve statükonun devamına borçlu olduklarını iddia eden Korkmazhan, her iki tarafta da atılan provokatif adımların yeni bir müzakere ve çözüm sürecinin önüne taş koymayı amaçladığını belirtti. 

Her iki tarafta toplumlar arası gerginliği tırmandıracak adımlardan uzak durması gerektiğini ve müzakere sürecinin yeniden başlamasına yoğunlaşmaları gerektiğini dile getiren Korkmazhan, her iki taraftaki çözüm güçlerinin de bu doğrultuda harekete geçmesinin elzem olduğunu belirtti. 

Sol Hareket Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şu şekilde: 

“Her iki tarafta egemen olan milliyetçi elitler, Kıbrıs siyasi yaşamı boyunca, Enosis ve Taksim politikaları ve provokasyonlar ile hem emperyalizmin hem de birbirlerinin değirmenine su taşıdılar. 

Güzelim adamız da yaşamı zulme çevirdiler.  

Maraş üzerinden yaratılan provokasyon, iptal edilen pasaportlar ile başka bir provokasyona kapı açtı. 

Yine birbirlerinin değirmenine su taşıyor, milliyetçiliği ve toplumlar arasındaki gerilimi bilerek tırmandırıyorlar. 

Çünkü hem kuzeydeki hem de güneydeki milliyetçi elitler çözüm istemiyor. Egemenliklerini çözümsüzlüğe, gerginliğe ve statükonun devamına borçlular.  

Her iki tarafta da atılan provokatif adımlar yeni bir müzakere ve yeni bir çözüm sürecinin önüne taş koymayı amaçlamaktadır.  

Her iki tarafta toplumlar arası gerginliği tırmandıracak adımlardan uzak durmalı, müzakere sürecinin yeniden başlamasına yoğunlaşmalıdır. 

Her iki taraftaki çözüm güçlerinin de bu doğrultuda harekete geçmesi elzemdir.” 

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu