GenelKıbrısManşet

KTEZO: Döviz borçlananlarımızın ve döviz üzerinden kira ödeyenlerimizin durumu ise tam perişan

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası tarafından yapılan basım açıklamasında “yol belli, çözüm belli” vurgusu yapılarak, TL’nin günden güne değer kaybetmesinin tek sorun olmadığını, peşin parayla bile hammadde bulmakta sıkıntı çekildiği kaydedildi.

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası tarafından yapılan basım açıklamasında “yol belli, çözüm belli” vurgusu yapılarak, TL’nin günden güne değer kaybetmesinin tek sorun olmadığını, peşin parayla bile hammadde bulmakta sıkıntı çekildiği kaydedildi.

KTEZO, işsizlik, işten durdurma ve kapanmanın devam ettiğini, özellikle döviz borçlananların ve döviz üzerinden kira ödeyenlerin durumunun tam anlamıyla perişan olduğunu belirtilirken, “Buna rağmen devlet kendi harcamalarının peşine düşmüş…nasıl yapar, nasıl öder derdinde” ifadeleri kullanıldı.

Ülkenin en büyük sorunun tam bu noktada başladığını, bir yerden toplanan ya da tedarik edilen paralarla ülke yaratılamayacağı ve inşa edilemeyeceğinin iyice ortaya çıktığı belirtilerek, yerel istihdam yeterli değilse, toplum üretime, çalışma hayatına katılamamışsa, harcamalarını karşılayacak üretim ve gelir yoksa olacak olan şeyin bugün yaşanılanlardan başka bir şey olmayacağı kaydedildi.

KTEZO, bütün bunlardan sonra geriye tek bir şey kaldığını, bugünü atlatmak için dayanışma içerisine girilmesi gerektiğini, yıkımı azaltmak için yukarıdan aşağıya bedel ödemek gerektiğini belirtirken, çok hızlı bir şekilde istihdam ve üretim artırmak için seferberlik ilan edilmesi gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası tarafından yapılan basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

“Yol belli, çözüm belli…

TL’nin 35 günlük değer kaybı yüzde 15’lere dayandı. Ocaktan bu yana yapılan hesaplamalarda ise yüzde 30’ları geçti. Zamlar yağmur gibi yağıyor. Üretim maliyetleri içinden çıkılamaz hale geldi. Bir yılın ortalaması yüzde 50’lerin çok üstünde.

Sorun sadece bunlardan ibaret olsa keşke. Peşin parayla bile hammadde bulunamıyor.

Satmak isteyen yok, işler durma noktasına çoktan geldi. İş yapmak isteyen yok. Yerine koyma sorunu, gelecek belirsizliği sorunu var. Dolayısı ile işsizlik, işten durdurma, kapanma aldı başını gidiyor.

Özellikle de döviz borçlananlarımızın ve döviz üzerinden kira ödeyenlerimizin durumu ise tam perişan… bu maaşlar, bu ciro kayıpları ile ödemek hayal oldu…

Buna rağmen devlet kendi harcamalarının peşine düşmüş…nasıl yapar, nasıl öder derdinde…

Ülkenin en büyük sorunu da burada başlıyor. Dün de bugün de…

Bir yerden toplanan ya da tedarik edilen paralarla ülke yaratılamayacağı, inşa edilemeyeceği iyice ortaya çıktı.

Yerel istihdam yeterli değilse, toplum üretime, çalışma hayatına katılamamışsa, harcamalarını karşılayacak üretim ve gelir yoksa olacak olan şey, bugün yaşadıklarımızdan başka birşey değildir.

Bugüne kadar ne ektiysek onu biçiyoruz;

Bütün bunlardan sonra geriye bir şey kalıyor. Bugünü atlatmak için dayanışma içine girmek, acıları ve yıkımı azaltmak için yukarıdan aşağıya bedel ödemek ve çok hızlı bir şekilde istihdam ve üretim artırmak için seferberlik ilan etmektir.

Herkes gerçekten iyi düşünsün. Asgari ücretin netinin 4400 TL olduğu çokça ifade ediliyor da hane başına çalışan sayısının 1’e düştüğü neredeyse hiç ifade edilmiyor. İthalat üzerinden en temel girdilerimize kadar her şeyi hem de döviz üzerinde satın aldığımızdan bahsedilmiyor.

Hatta üretebileceğimiz pek çok girdi ve ürün maalesef buna dahildir.

Yol belli, çözüm belli.

İnsanların sebep olduklarını yine insanlar düzeltebilir.

Gerekli karaları almayı göze alacak mıyız, almayacak mıyız. Soru bu…”

(L.G.)

Diğer Haberler

Başa dön tuşu