KıbrısManşetSpor

KTFF 01

Görenler bilir; Sertoğlu ve yönetimi bu iş için sıfır kilometre bir Viano çekmiş kapının önüne. Aslında kimine göre küçük bir adım ama KTFF 01 plakalı araç ‘güçlü bir kurumsal kimlik yapısı’ için son derece önemli bir adımdı. Dedik ya eskiden yokluklar içerisinde özel arabalarının bagajlarına federasyon binası muamelesi yapan başkanlarımız vardı sağ olsunlar. Artık kaynağını iyi kullanan KTFF’ye ait bir ulaşım aracı var

Rahmetli pederin yıldönümüydü geçen. Birçok sosyal fayda ve hizmet sağlamış bir muhteremdi vesselâm tanıyanlar bilir. 50 yılı aşkın da bisiklet sporuna hizmet vermis bir fakırdı bizimkisi. Mâlum, eskiden şimdiki gibi lüks arabalar yoktu. Her evde sadece bir araba vardı. Bizimki de 71 model Ford Cortina’ydı F 255 plakasıyla az hizmet etmedi bize.

O araçta en çok neyi hatırlarız bilir misiniz? Bagaj kısmını her açtığımızda bisiklet sporuna ilişkin lisanslar, hakem malzemeleri, eski bisiklet parçaları ve de arşiv niteliğinde birçok döküman ve de fotoğraf vardı. Anlaşılan oydu ki peder bey, Cortina’nın bagajına ‘federasyon binası muamelesi’ yapıyordu. Aynı durumu Ahmed (Ahmet değil) Sami, Omaç Başat, Asım Burç, Raif Hoca, Göksel Saydam, Eyüp Zafer ve Halil Fikret başkanlarımda da hatırlarım.

Neyse, yıllar geçti ve aynı düzen gitti ancak bazı federasyonlarda bu işler rafa kalktı. Örnek mi? Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu merkez binası. Biz de üç yıl süreyle o binada görev yaptık. İyi saatte olsun dönemin federasyon başkanı Niyazi Bey mektepli bir teknik direktör olması hasebiyle tesis merkezli değil, daha çok sporcu merkezli düşünüyordu ve tüm maddi yatırımları sporcu kaynağına yaptı. Tabiî bu arada köhne binamız da yavaş yavaş gecekondulaşıyordu.

Bizden sonraki dönemde ‘ara dönem’ ve artık görev şimdiki başkan Sertoğlu ve yönetiminindi. Sertoğlu bir yandan rutin sportif görevlerini yerine getirirken, diğer bir yandan da 800 bin TL’lik borcu kapatıp, üzerine de 600 bin TL’lik yeni bina revizesi işine girdi ve bunda da başarılı oldu. Çok da iyi oldu, zira o köhne evden bozma federasyon binası artık tarihe karışması gerekiyordu. E artık özellikle yurt dışından gelen misafirleri karşılamak ve ağırlamak için kendi özel arabalarını kullanma dönemi bitti zira artık federasyonun kendine ait bir ulaşım aracı var.

Görenler bilir; Sertoğlu ve yönetimi bu iş için sıfır kilometre bir Viano çekmiş kapının önüne. Aslında kimine göre küçük bir adım ama KTFF 01 plakalı araç ‘güçlü bir kurumsal kimlik yapısı’ için son derece önemli bir adımdı. Dedik ya eskiden yokluklar içerisinde özel arabalarının bagajlarına federasyon binası muamelesi yapan başkanlarımız vardı sağ olsunlar. Artık kaynağını iyi kullanan KTFF’ye ait bir ulaşım aracı var.

E bu durumda bir futbolcuya 50-60 bin euro atan kulüplerimize ne demeli? Geçen Yusuf Kaptan’da koşuyorduk arkadaşlarla. Bir baktık ki Yenicami’nin yine balık istifi gibi arabaya doldurulmuş yine bebeler. Maç arifesinde vakumlanıp sıkıştırılan hamsiler gibi gördük bebeleri maç arifesinde. Sadece Yenicami mi bu durumlarda olan? Çetinkaya, Kaymaklı, MTG veya Doğan’da da durumlar aynı. Sadece bir futbolcu transferinden ferâgat edilip yerine ‘kulüp otobüsü’ satın alınsa, kadı günah yazar mı? Asla! YAK 01, BB 01, MTG 01 veya DTB 01 plakalı otübüs görsek fena olmaz hani.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu