KıbrısManşetSiyaset

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel UBP kurultayına müdahaleyi ve ülkedeki ekonomik sıkıntıları değerlendirdi.

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, seçimlere ve UBP kurultayına yapılan son müdahalenin, AKP’nin Kıbrıs’taki pozisyonunu net olarak ortaya koyduğunu vurguladı

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel UBP kurultayına müdahaleyi ve ülkedeki
ekonomik sıkıntıları değerlendirdi.

Müdahalelere Neden Sessiz Kalınmaktadır?

AKP politikaları Kıbrıs’ın kuzeyinde de uygulanmaya başlanmıştır. Kıbrıs’ın
kuzeyini tarikatlarla, yandaşlarla doldurarak toplum mühendisliğine devam
etmektedir. Seçimlere ve UBP kurultayına yapılan son müdahale, AKP’nin
Kıbrıs’taki pozisyonunu net olarak ortaya koymuştur.

UBP gerçekçi bir açıklama yapmak zorundadır.

“Çözüm için bir adım önde olacağız”dan; Kıbrıslı Rumlarla her ilişkiye girip
sözde onları tanımayan, gerçekte Kıbrıslı Türkleri yok sayan bir STATÜKO’yu
savunmaktadır.

AKP; Türkiye’de bütün kurumları ele geçirerek muhalefeti sesini çıkaramaz
duruma getirmiş, Türkiye’de uyguladığı taktikleri Kıbrıs’ın kuzeyinde
uygulamaya sokmuştur. Toplumu bölme, parçalama, kurumlarını işlevsiz hale
getirerek tek adam demokrasisini yürürlüğe koyarak demokrasiyi, hukuk
devletini hiçe sayan kaba uygulamaları sahneye koymuştur. Linç kültürünü
destekleyerek hukuk yerine zorbalığı, diyalog yerine kabadayılığı, uzlaşma
yerine patronluğu seçen bir anlayışla hareket etmeyi marifet saymaktadır.
Diplomatik tüm üsluplardan uzak “ya bendensin ya da düşmansın”
mantığıyla hareket eden bir düzen oluşturmak peşindedir. Kültürü, dini, dili,
yaşam biçimi, kendi değerleriyle yıllardır Kıbrıs’ta var olmayı başaran bir
topluma besleme muamelesi yapmaktadır.

Bütün kurumlara atanan müşavir ve adamlarıyla Kıbrıs’ın kuzeyinde
kadrolamaya devam eden AKP yönetimi, TC elçiliğini bir “Taktik Hareket
Merkezi” haline getirmiştir. Kıbrıs’ta değişik hükümetler üstü politikaların
dizayn edildiği bir merkez durumuna getirilen TC elçiliği seçimlerden
hükümet modellerine, parti iç işlerinden, örgüt kurmaya kadar her alanda
çalışma yapmaktadır.

Çatışmacı, ötekileştirici, düşmanlaştırıcı üslup ve AKP’nin ideolojik gericiliğine
teslim olmayacağız.

Kıbrıs Türk toplumunun hukuksal hakları üzerinden mavi vatan, gaz, petrol ve
diğer hakları talep eden fakat Kıbrıs Türk toplumunun demokrasisine saygı
göstermeyen, sürekli müdahale eden iki yüzlü bir ilişki biçimi
yürütülmektedir.

Anadolu halkı ile Kıbrıs Türk toplumunu sürekli karşı karşıya getiren, karşılıklı
saygı yerine emir alan-veren düzeneğindeki ilişkilerin devamını zorlamak için düşmanlaştıran, cepheleştiren, ayıran bir siyasetin temsilciliği bizzat AKP
adına elçilik tarafından yerine getirilmektedir.

AKP kurmayları ülkede örgütleri, kişileri, basını ve sesi çıkan her kurum-kişiyi
hedef haline getirmiştir. Bu durumun Kıbrıs Türk toplumunun kaderi
yapılması kabul edilemezdir. Bu oyundan derhal vazgeçilmelidir.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu