Küba yönetimi, hükümet politikalarını protesto etmek amacıyla yürüyüş yapmak isteyen muhaliflerin sokağa çıkmasına izin vermedi. Muhalif grupların 15 Kasım’da “Değişim İçin Sivil Yürüyüş” çağrılarına rejimin sert karşılık vermesi ülkedeki siyasi tansiyonu yükseltirken, binlerce rejim yanlısı Kübalı, “ABD provokasyonu” olarak niteledikleri muhalif yürüyüşü protesto için sokakları doldurdu.
BAŞKAN DİAZ: DİYALOĞA AÇIK, DIŞ MÜDAHALELERE KAPALIYIZ!
Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel bir açıklama yaparak “Küba Devrimi’ni yok etmeyi hedefleyen ABD’nin emperyal stratejisi karşısında, destekçilerinin devrimi savunmaya hazır” olduğunu vurguladı. “İtidal sahibiyiz ve kendimizden eminiz. Dikkatli ve uyanığız. Aynı zamanda devrimi savunmaya, ülkemize yapılacak müdahalelerin karşısına çıkmaya hazırız” diyen Diaz-Canel şöyle konuştu: “Diyaloğa ve tartışmaya açığız. Ancak baskıya, şantaja ve dış müdahalelere kapalıyız.”
RODRİGUEZ: KÜBA’YI İSTİKRARSIZLAŞTIRMA GİRİŞİMİNİ PÜSKÜRTTÜK!
Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, Twitter’dan yaptığı açıklamada, muhaliflerin yürüyüş talebinin hükümet tarafından daha önce kabul edilmediğini hatırlatarak, ülkeyi istikrarsızlaştırma girişiminin başarısızlığa uğratıldığını belirtti. Gösterinin ABD tarafından tertiplendiğini savunan Rodriguez, “Washington’daki bazı meslektaşlarım, gerçekleşmeyen partileri için boşuna giyinmiş görünüyor. Senaryo iyi değildi ve sahneleme daha da kötüydü” ifadesini kullandı.
KÜBA BAŞSAVCILIK OFİSİ: DEVRİMİ SAVUNMAK HER KÜBALININ HAKKI!
Küba Başsavcılığı (FGR) Bilgi ve Analiz Yönetimi Savcısı Ana Hernandez anayasanın net olduğunu, yurttaşların sosyalist düzeni devirmeyi amaçlayan odaklara karşı silahlı mücadele dahil her türlü araçla karşı koyma hakkı olduğunu bildirdi. Küba Anayasasının 4. ve 45. Maddelerine işaret eden Hernandez, 15 Kasım’daki yürüyüşün yasadışı olduğunu ve ABD tarafından desteklendiğini ileri sürerek Küba Anayasası’nın sosyalist düzeni devirmeyi amaçlayan girişimlere karşı net olduğunu ifade etti. Anayasanın 4. maddesine atıfta bulunan Hernandez, yurttaşların sosyalist düzeni devirmeye çalışan odaklara karşı başka bir yol kalmadığında silahlı mücadele dahil her türlü araçla mücadele hakkı olduğunu vurguladı.
FGR Sekretaryası’ndan Savcı Dimas Alfredo Herrera da gösterinin düzenleyicilerinin ekonomik çıkarlarının dahil olduğu bir süreç yoluyla Küba toplumunu yok etme arayışında olduklarını iddia ederek “Bu onları kendilerini muhalif olarak adlandırma meşruiyetinden mahrum kılar. Planları, çalışma formülleri Helms-Burton Yasası’nın açık amaçlarına uygundur ve bu yasa Küba’nın egemenliğine aykırıdır” dedi.
MUHALİF GAZETECİ FARİNAS GÖZALTINDA
Küba’da muhalif gazeteci ve insan hakları savunucusu Guillermo Farinas, 15 Kasım’da yapılması planlanan hükümet karşıtı protestodan üç gün önce gözaltına alındı. Farinas’ın annesi Alicia Hernanez, oğlunun idrar yolu enfeksiyonu sebebiyle ilaç kullandığını ifade etti: “Bir ambülansla iki polis arabası gelerek oğlumu Arnaldo Millian Castro Hastanesi’ne götürdü.” Açıklamasını yapan Hernanez, 13 Kasım’da oğlunun bir savcı tarafından ziyaret edilerek hakkındaki suçlamanın yüzüne okunacağının söylendiğini belirtti. Aynı zamanda psikolog olan 59 yaşındaki Farinas, 2010’da Avrupa Parlamentosu’nun her yıl insan hakları ve düşünce özgürlüğü alanında verdiği Sakharov Ödülü’nü almıştı.
ORGANİZATÖR AGUİLERA’NIN AKIBETİ BİLİNMİYOR
Sivil eylemin engellenmesi halinde elinde beyaz bir gülle tek başına bile olsa sokağa çıkacağını açıklayan ürüyüşlerin ana organizatörü Yunior Garcia Aguilera, yetkililer tarafından uyarıldığını, hatta hangi hapishaneye götürüleceğinin bile kendisine söylendiğini ileri sürerken muhalif oyun yazarının akıbeti henüz bilinmiyor.
ÜLKE ÇAPINDA İNTERNET ERİŞİMİ DURDURULDU
Başta başkent Havana olmak üzere ülkenin birçok noktasında alarm durumuna geçen güvenlik güçleri, gün boyunca muhaliflerin sokağa çıkmasına engel oldu. Muhalifler, hükümetin, protestocuların organize olmalarına engel olmak için ülkedeki internet erişimini tamamen durdurduğunu duyurdu.
YÜRÜYÜŞ TALEPLERİ KABUL EDİLMEMİŞTİ
Kübalı muhalifler, 13 Ekim’deki açıklamalarında, yürüyüş taleplerinin hükümet tarafından kabul edilmediğini belirterek, 15 Kasım’da başkent Havana’da “sakin bir şekilde yürümek istediklerini” kaydetmişti.
Muhalifler, 15 Kasım’da hükümetten artan şiddeti kınamasının, yurttaş haklarına saygı gösterilmesinin, siyasi tutukluların serbest bırakılmasının yanı sıra demokratik ve barışçıl çözümler talep edeceklerini dile getirmişti.
HUZURSUZLUK BÜYÜYOR!
Küba’da özellikle son 2 yıldır hızla artan toplumsal hoşnutsuzluk ve ekonomik kriz, sokakları temmuzda hareketlendirmişti. “Cubalex” adlı STK’ye göre, 11 Temmuz’daki yönetim karşıtı gösterilerde 1 kişinin öldüğü, 658’i halen hapiste olmak üzere toplamda 1270 kişinin gözaltına alındığı iddia edilmişti.
