KıbrısManşetSiyasetToplum

Kürşat: Başbakan Noel baba gibi, masal vaatlerle çocuk kandırdığını zannediyor

Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) İskele milletvekili Fide Kürşat, başta Başbakan olmak üzere hükümet mensuplarının yeni yıl temenni ve ziyaretlerinin halkla dalga geçer gibi bir dizi hayal ve masal içerdiğini, başta halkın geçim derdini ifade eden delik cebine, yok olan geleceğine yönelik tek adım atılmadığını vurguladı.

Fide Kürşat “baston” diye nitelediğin hükümetteki UBP’nin küçük ortakları DP ile YDP’nin de birbirine girdiğini “hükümet çürümeye terk edilmiş halde; bastonları da kırılan üstel için çember her gün daralıyor” sözleri ile dile getirdi.

Kürşat, iki haftalık bütçe maratonunda hükümet edenlerin soruları dahi ciddiye almadığını, milleti yok saydığını esasen şimdi kabine değiştirmeyi düşünen Başbakanın partililerini dahi artık unuttuğunu, kendi dar gurubu ile yola devam etmeye çalıştığınıi ülkeyi uçuruma sürüklediğini savundu.

“Yabancılara mülk satışıyla ilgili bu yasa tasarısı, taslağı, ya da çalışması ne aşamada? nerededir¬?” diye soran Kürşat, vatandaşlıklar yanında bol keseden silah taşıma ruhsatı dağıtımı ile de dikkat çeken kabinenin ülkeyi suçlu cennetine çevirdiğini, bölgesi olan İskele’de uluslararası suç örgütlerine mensup bomba uzmanlarının dahi bulunduğuna ve yakalanmış olduklarına dikkati çekti.

Kürşat konuyla ilgili “basit çek senet suçlusu değil, iskele’de uluslararası terör örgütlerine mensup bomba uzmanları yakalanıyor” ifadelerini kullandı.

“ÇÜRÜMEYE TERK EDİLMİŞ HALDELER; BASTONLARI KIRILAN ÜSTEL İÇİN ÇEMBER HER GEÇEN GÜN DARALIYOR”
CTP İskele Milletvekili Fide Kürşat Genel Kurul’da şöyle konuştu;

“UBP Merkezli, bu uzatmalı hükümetin, görüyoruz ki artık bastonları da kırıldı.
Anlayacağınız üzere, DP ve YDP’yi kastediyorum. Son T izinleri meselesi ile, heralde aralarında bir, orantısız üleşme sorunu oldu ki, sesi çıkmayan Sayın Ataoğlu tırnaklarını çıkardı. Derken Sayın Arıklı da size kalmadım blöfünü tazeledi…

Ama bir yandan da, kendisine ait mal varlığı meselesi patlak verdi ve bu işin de dallanıp budaklanacağı anlaşılıyor… Bu hükümetin kurulmasına, devamına hatta UBP’ye seçilmemiş Genel müdür atanmasına baston olan, şimdi de birbirine giren, bu iki parti de, bu hale gelince, cidden artık kabak tadı verdi. Üstel hükümeti, kendi kendine çürümeye terk edilmiş, atandığı yerde yalnız kalmış, Türkiye’deki özel hamileri de gittikten sonra kalkanları inmiş bir halde… Sayın Ünal Üstel için, çember her geçen gün daralıyor…”

“BU HESAPSIZ ZARAR-ZİYANA, ANCAK HESAP VERME DERDİ OLMAYAN ATANMIŞLAR İMZA ATABİLİR”

“Bu yapının, ülkeye verdiği zarar ve ziyanın, üstesinden nasıl geleceğiz? Bundan sonra, bu toplumun ve siyasetin esas gündemi bu olmalı. bu ülkeyi seven herkesin meselesi bu olmalı! Çünkü hasar göründüğünden ve bilinenden çok çok daha büyüktür… Zaten böyle pervasızlığı, böylesi ucu görünmeyen, hesapsız ziyanı ancak atanmışlar verebilirdi…”

“DEĞİL MUHALEFETİ, PARTİLİSİNİ BİLE TAKMIYOR; BENDEN SONRASININ CANI CEHENNEME DİYOR…”

“Hangi birini sayalım; Biz söylemekten usandık, siz her gün, her hafta ardı ardına, bir başka skandala giderayak imza atmaya devam ediyorsunuz… Siyasette, seçilmiş “genel başkanlık” yerine, “abi” diye partiye atanmış “genel müdür” olunca, haliyle böyle oluyor; İnsan değil muhalefeti, partilisini bile takmıyor… Benden sonrasının canı cehenneme diyor… Atananlar neden seçmenleri ciddiye alsın?! Değil milleti, şahsına ortak olmayanla, muhatap dahi olmuyorlar…”

“YALAN-DOLAN, TALAN, KOMİSYON SİYASETİ, BÜTÇEDE HİÇBİR SORUYA YANIT VERMEDİ”

“İki hafta, koca bir bütçe görüşmeleri geçti… İktidar sorulan 10 sorudan 9’una sorulmamış, bahsedilmemiş gibi davrandı. Bir iki bakanın özeni hariç, burada bütçenin aylık öngörülerini bile tutturamayan, bakkal hesabı yapmaktan bile aciz iktidar, hiç bir asıl meseleye girmeden bütçeyi geçirdi. Farkındasınız; Artık hamaset bile yapamıyorlar! Ülkeyi de kendileri gibi, partileri gibi, freni patlamış bir kamyon misali sürüklüyorlar.
Yalan, dolan, talan, komisyon siyasetinin, geleceği manzara malesef buydu…

BU TOPLUMU, BİR HAYALETE ÇEVİRDİLER… GENÇLERİN ÇOCUK SAHİBİ OLMA HAYALİNİ BİLE ÇALDILAR”

“Bu toplumu, bir hayalete çevirdiler… Gençlerin çocuk sahibi olma hayalini bile çaldılar… Her şeyleri yalan! Millet perişan! Artan döviz kurları, yükselen faiz oranları, yağmur gibi yağan zamlar altında, ezim ezim ezilen, yaşarken hayalete dönen, büyük bir kesim var… Bir de kendilerine saadet zinciri kurmuş, bastonları kırılmış, sözde üçlü hükümet ettiğini zanneden yapı var… Küçük bir zümre ama büyük bir rant çetesi! Marifetmiş gibi, Diyecekler ki, hayat pahalılığını maaşlara yansıttık! Bu toplum, TL kullanmanın bedeli ile birlikte, bir de kötü yönetimin ve onların saadet zincirinin faturasını ödüyor. Hani piyasayı denetleyecektiler? İnsanlar, bir okka et alamayacak durumda geldi! Et fiyatlarına el attınız tavan yaptı! Sebze meyve fiyatlarına referans fiyat açıklayalı 1 yıl oldu, piyasada hiç bir karşılığı yok! Hal yasası geçeli aylar oldu, tüzüğü yok, ihalesi çıkmadı…”

YABANCILARA MÜLK DÜZENLEMESİ…

“YA İÇİŞLERİ BAKANI İÇERİĞİNDEN BİHABER, YA DA OYALAMA STRATEJİSİ GÜDÜYOR”

“Uzun süredir tarışma konusu olan, Yabancılara Mülk satışları ile ilgili yasa nerde?
Önce dert etmeyin, sorun yok dediler, sonra aniden aydınlandılar ve yasa yapıyoruz, dediler… Üzerinden aylar geçti! Durumun ciddiyetinde bile olmayan bir Üstel hükümeti var, ya da topraklarımızı rant kapısı gören ve nemalanan bir zihniyet.
İçişleri Bakanının dediğine göre, muhalefetle de paylaşacaklardı! Müteahitler Birliği bile kamuoyuyla daha fazla bilgi paylaşıyor. Ya içişleri bakanı yasanın içeriğinden bihaberdir, ya da oyalama stratejisi güdüyor… Duyduğumuz kadarı ile, hükümetin en istikrarlı icraatı olan, birkaç ayda bir kabine değişikliği konusunda, şimdi sıra ona da gelmiş. Oğuz da topun ağzında…”
“YABANCILARA MÜLK SATIŞIYLA İLGİLİ, BU YASA TASARISI, TASLAĞI, YA DA ÇALIŞMASI NE AŞAMADA? NEREDEDİR¬?”

“Yabancılara mülk satışıyla ilgili, bu yasa tasarısı, taslağı, ya da çalışması ne aşamadadır? Neerdedir! Sayın Üstel, Ağustos ayında, Meclis olağanüstü toplantısında, bu konuyla ilgili hükümetlerinin çalıştığını söylemişti. Çok çalışkanlar ama nedense ortada elle tutulur, hayata dokunur bir icraat göremiyoruz.”

“MAHKEMEDE, KENDİ GAFİL MUHBİRLİKLERİYLE ORTAYA ÇIKAN, 25 MİLYON DOLAR ZARAR! YANİ HEM YALAN, HEM DE TALAN”

“Enerji maliyetlerini düşüreceklerini iddia ederek, yakıtı ihalesiz almanın peşine düştülerdi. Çok uyardık, enerji maliyetleri artacak, kurum zarar edecek, bunun faturasını halk ödeyecek diye… Her zamanki gibi kafalarının dikine gittiler… Ne oldu?

Mahkemede, kendi gafil muhbirlikleriyle ortaya çıkan, 25 milyon dolar zarar!

Yani Hem yalan, hem de talan!
Bir de hükümet programlarına, kulağa hoş gelen; ‘Ülkemizin elektrik enerjisi politikası, rasyonel bir vizyon kapsamında 10 yıllık bir master plan dahilinde oluşturulacaktır’, diye yazmışlardı. Tam da böyle yazdılar! Sonra, alelacele İhale yasasında yapılan değişiklik ile, AKSA ile kıyak sözleşme yapıldı ve ülkenin 15 yıllık enerji arzı şirkete ipotek edildi.”

“BASİT ÇEK SENET SUÇLUSU DEĞİL, İSKELE’DE ULUSLARARASI TERÖR ÖRGÜTLERİNE MENSUP BOMBA UZMANLARI YAKALANIYOR”

“Diğer taraftan Ercan skandalları… Ercan’da her noksan 6 ayda tamamlanacaktı?
Noldu ? Ercan bavulların soyulduğu, güvenlik açıklarının olduğu bir havalimanı oldu…
KKTC’yi Yücelteceklerdi… Tanıtacaklardı… Ükle sorma gir hanına döndü, kaçaklarla dolu, suç cenneti oldu. Benim bölgem İskele’de, uluslararası terör örgütlerine mensup bomba uzmanları bile yakalanıyor… Yuva oldu yuva… Suç ve suçlu yuvası…
Bunlar basit çek senet suçlusu değil. Katil ganara değil… Bombacı çıktı bombacı! Uluslararası basında kara para ile anılıyoruz. KKTC’yi cehenneme döndürdüler. Hele ki Üstel hükümeti ile birlikte, tavan yaptı bu durumlar!”

“YAZILI EVRAK İŞİNİ BİLE YAPAMIYORLAR. DEVLETİN KIRTASİYE İŞİNİ YAPAMAYANLAR, HÜKÜMET ETTİĞİNİ ZANNEDİYOR”

“Güler misiniz ağlar mı; bakın hükümetin programına ne yazmışlar biliyor musunuz?
Tsunami ve deprem risk değerlendirmelerinin yapılması amacıyla proje hazırlanacaktır, demişler! 6 şubat depreminden sonra, çocuklarımız çadırlarda eğitim almak zorunda kaldı, o çadırları su bastı. Ortaya bir felaket çıktı, deprem yaşandı yanıbaşımızda, evlatlarımızı kaybettik; 74 sonrası en büyük acımız diyoruz ve uzmanlar uyarıyor, ülke de deprem riski var. Bunlar, mevcut okulların risk değerlendirme raporlarını bile, aylardır çıkaramadılar… Açıklayamadılar. Tek tük binalar için ihaleye çıkılıyorlar. Oysa, ilk anda, maaşlardan deprem vergisi kesmek için düğmeye basan bunlar değil miydi? Halk o günlerde bile güvenmedi bunlara… Bunlar yazılı evrak işini bile yapamıyorlar. Devletin kırtasiye işini yapamayanlar, hükümet ettiğini zannediyorlar. Maliyenin bütçesinden, bina etüt raporlarına, devletin kırtasiye işlerini bile yapmaktan aciz bir yapı! Sivil Savunmanın bütçesi geçti, yetersiz olan teknik alt yapısını geliştirmek ve personel ihtiyacını karşılamak için bile, kaynak ayırmadılar… Yani her şeyleri, boş ve fos! Komitelerde de durum aynı! Yasa yaparlarken, komiteye tarafları çağırmazlar, Başsavcılığa sormazlar, anayasaya uymazlar… Yasaları önce kendileri çiğnerler… Anayasa ihlalleri, mahkemelik metinler!”

“KURUMLAR GİBİ ÜRETİCİYİ DE BİTİRDİLER. TARIMSAL ARAZİLERİN YOK OLMASINA DA ÇANAK TUTTULAR”

“Hükümet programında, yazılı herşeyin yerine getirileceğini, daha geçen haftalarda, yeniden ifade eden atanmış Başbakanın programında; “Üretim, yatırım, istihdam, büyüme ve ihracat odaklı ekonomi modelini” gerçekleştireceklerini yazmışlardı!
Bir de Zirai Levazım, Binboğa Yem Fabrikası ve Koop Süt’ün mali yapılarının güçlendirilmesine yönelik çalışmalara önem verilecekleri masalını yazmışlar. Gerçekte olan biten ise, hepsini batma noktasına getirdikleri. Ödeme kabiliyetini bile kaybetmiş kurumlara döndüler! Kurumlar gibi Üreticiyi de bitirdiler. Tarımsal arazilerin yok olmasına da çanak tuttular…”

“TANIMI OLMAYAN BİR YATIRIMCI GÜRUHU, ÜLKEYİ TALAN EDİYOR”

“Yatırımcı diye, komisyonlar nedeniyle, sadece yabancıları gördüler! Ülkede yatırım iklimi var dediler… Yatırımcı güveniyor ve geliyor dediler… Hangi yatırımcı? Tanımını bile, bakın hala yapmadılar! Tanımı olmayan, bir yatırımcı güruhu ülkeyi talan ediyor; Bu ülkeyi, her türlü güvenlik meselesinin, ortasında bırakmaya devam ediyorlar. Bir de bunlara silah ruhsatı dağıtıyorlar! “

“İSTİHDAM DEDİĞİNİZ PARTİLİLERİNİZE; BÜYÜME DİYORSUNUZ BİR GRUP ZÜMREYE…”
“Az önce belirttiğim programda istihdam dediğiniz partililerinize! Gereksiz ve liyakatsiz… Tarım arazileri hakeza… Büyüme diyorsunuz bir grup zümreye! Bu milletin değil, ‘kendine müslüman’ kendi kendilerinin hükümeti bunlar… Hile hurda saadet zinciri! Emlak piyasasında talebi yabancılar belirliyor. Fiyatlar her gün uçuyor. Başbakan da gezdiği ve zor topladığı örgütünün çevresinde, ahaliye, gençlere sözde müjde açıklıyorum diye sosyal konut diyor. Bunlar, toprağı, mülkü, araziyi yabancılara devretti zaten! Düşük faizli kredi diyor gençlere…”


“BU PAKETİN AYLIK TAKSİDİ 33 BİN LİRA! 40 BİN STERLİNE EV Mİ VAR! ANCAK KAPI PENCERESİNİ YAPARSINIZ”

“Atanmış Başbakan borç vadediyor, borçlanın, korkmayın diyor… İkinci ilk evim destek paketinde 1.6 milyon TL üst limit var. Strelin 40’a dayandı. 40 bin sterline bu memlekette ev mi var! 40 Bin sterline evin penceresini, kapısını, gancellisini, yaparsanız ne ala! Millet asgari ücretle çalışıyor, bu paketin taksidi 33 Bin lira! Dalga mı geçiyorsunuz! kayıt dışı ekonomi, kayıt altına alınacaktı, vergi adaleti sağlanacaktı masalları anlatıldı hükümet kurulalı… Programlarına da yazmışlar süsleyip püsleyip;
Sağlıklı bir ekonomik büyümenin olmazsa olmazı olan kayıtlı ekonomiye geçişin hızlandırılması, vergiye gönüllü uyumun artırılması, vergi tabanının genişletilmesi ve dijitalleşme hedefine bağlı olarak elektronik takip yöntemleriylevergi kaybının azaltılması sağlanacaktır… Vergi ödeyenlerden daha fazla vergi almak değil, vergi tabanını genişletmek ve vergi oranlarında düzenleme yapılması suretiyle gelirleri artırmak temel politikamız olacaktır. Yürürlüğe giren uygulama çerçevesinde düzenli vergisini ödeyen yükümlülere vergi indirimi vergi ödevlerini yerine getirmeyenlere de ceza uygulamasına devam edilecektir…”

“NARENCİYE ÜRETİCİLERİNE MÜJDELER AÇIKLADILAR AMA KESİM EKİPLERİNİ UNUTMUŞLAR”

“Oysa ne naptı? bu ne yaptığını bilmez yapı, bir yandan yandaşa vergi afları, şirketlere 59 milyon euroluk muafiyetler sağlarken, diğer taraftan yasa gücünde kararname ile bordro mahkumlarının cebine attı elini… Neyse ki toplumsal muhalefet izin vermedi, ve geri adım attılar…
Daha geçen hafta narenciye üreticilerine müjdeler açıkladı yine atanmış başbakan Üstel, derken kesim ekiplerini unutmuş olacak ki, eyleme gittiler, ürünler de dalında bekliyor… İstisnai yurttaşlıkların kaldırılmasını, bu konunun daha fazla suistimal ve istismar edilmemesini, yıllarca dile getirdik. En son geçen hafta, bu atanmış Üstel hükümetinin, kırılmış bastonlarından olan DP kanadının, muhalif vekili aynı zamanda genel sekreteri, çıkıp Yurttaşlıkların durudurulması gerekir, dedi. Günaydın.
Atanmışların hükümet programında da konu ile ilgili, ‘Yurttaşlık Yasası ve Daimi İkamet İzni Yasası günün koşullarına göre yeniden düzenlenecektir. Yabancılara yeni kimlik kartı uygulaması (mavi ve beyaz) siyah sarı kırmızı… Hayata geçirilecektir’, yazıyordu… Bunların milletten yiyeceği kırmızı kart yakındır…”

“BAŞBAKAN NOEL BABA GİBİ, MASAL VAADLERLE ÇOCUK KANDIRDIĞINI ZANNEDİYOR; YAPRIKLARINIZ YAPACAKLARINIZIN TEMİNATIDIR”

“Yıl biterken Başbakan adeta bir noel baba gibi, masal vaadlerle çocuk kandırır gibi sözlerini, geçen gün şöyle tamamlıyor; “2024, 2023’ten daha güzel olacak!”
Ünal bey! Bu milleti Allah sizden korusun! Allah acısın Kıbrıs Türk toplumunu…
2024’ün gelişi 2023’ten bellidir. Yaprıklarınız da yapacaklarınızın teminatıdır….”

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu