Kurultay bitti bitmesine de..

Maaş ödemek için 28 milyon daha borçlanan, bununla birlikte gün itibariyle  bütçe açığının 1 milyara, borçlanmanın 600 milyon liraya ulaştığı bir gerçek var önümüzde. Bunun ne demek olduğunu sanırım herkes üç aşağı beş yukarı öngörebilir. Zira bu toplumun geleceği ipotek altına sokuluyor. Henüz anne karnındaki çocuklarımız bu borcun yüküne dahil oluyor. Çok üzgünüm ama gerçekler  bunlar! Dolayısıyla sürekli kredi alıp maaşları ödeyebilen bir hükümetle karşı karşıyayız.. İşin ilginç yanı ise aylardır bu hükümetin büyük ortağı olan UBP’nin başına geçmek için mücadele eden kişilerin birbirlerini harcama pahasına giriştikleri seviyesiz ve bel altı mücadeleye tanıklık etmek zorunda kalıyor olmamızdır.

Bugün artık kurultayın sonucu ile birlikte  bu kötü tecrübenin hepimiz adına geride kalmasını diliyorum.

Malum ki dövizin rekor üstüne rekor kırdığı, benzinin 8 TL’den  9 TL’ye fırladığı, tüp gazın 140 TL olduğu ve bu zamlarla birlikte iğneden ipliğe hayatın her alanına yansıyan pahalılığın altında ezilen halkın kendini böylesi bir ortamın içinde bulması aslında bugün parti devletine dönüşen bir ülkenin hazin akıbetini gözler önüne seriyor, gerçeklere bakarak görmek isteyenler için. Evet, maalesef pür melalimiz  böyle iken tek bir siyasi partiye endekslenen ülke yönetimi bize gösteriyor ki  aslında ne devlet, ne millet, ne halk ne gelecek bu ülkeyi yönetenlerin zerre kadar umurlarında değil. Dolayısıyla ülkemiz üzerinde hakim olan anlayışın öncelikli kaygısı kişisel  menfaatler üzerine yoğunlaşmaktadır. Bütün bu yaşananlara ayıptır, günahtır, yazıktır desem bunu üzerine alacak birileri çıkar mı?

Hiç sanmıyorum.

Bugün geldiğimiz nokta da parti- devlet bütünleşmesinin bu topraklarda saygının yitirilmesine yol açtığının idraki içinde  olan kaç kişiyiz bilmiyorum. Lakin parti devletine dönüştürülen bu yapı içinde istisnasız herkesin dersler çıkartması gerektiğini düşünüyorum. Bugün artık eğrisiyle doğrusuyla  UBP’nin kurultay süreci geride kaldı. Fakat bu süreç geride kalırken UBP gibi ülkenin en büyük siyasi yapılarından birinin bugün getirildiği nokta özelde UBP adına, akabinde ise Kıbrıs Türk Siyasi Tarihi ve Kıbrıs Türk Demokrasisi adına son derece düşündürücü ve  kaygı vericidir.

Bugün UBP’nin yeni Genel Başkanı belli olurken, en azından erken seçim tarihi netleşene kadar kuvvetle muhtemel ülkeyi yönetecek başbakan da ortaya çıkmış oldu.

Bu arada UBP’ye dair şunu belirtmekte yarar vardır, kayıtlı 16 bin 484 üyenin bulunduğu bir kurultayda UBP’li üyelerin 8726’sı oy kullandı. 7758 kişi ise oyunu kullanmadı. Katılım oranı yüzde 52.9’da kaldı. Yüzde 48’lik bir oran sandığa gitmemeyi tercih etti. Bu durumda UBP’li üyelerin neredeyse yarısı sandığa gitmedi.

Elbette mesajın çok iyi okuması gerekiyor..

Bu katılım oranı ile yarışı ilk turda bitirmeyi başaran aday ki kuvvetle muhtemel bu Faiz Sucuoğlu olacak, gidişat onu gösteriyor kendisini tebrik etmek lazım. Zira ortaya çıkan sonuçta bunca tantanaya rağmen konuya iyi odaklanmış ve destekçilerini sandığa götürmeyi başarmıştır.

Bu arada belirtmek isterim ki,  kurultay boyunca çoğunluğun maske takmadığını gördük, orada bulunan binlerce insanın sarmaş dolaş hali ise büyük bir olumsuzluktu içinde bulunduğumuz pandemi süreci adına!