KıbrısManşetSiyaset

Kutlu Adalı cinayetindeki 4 Kıbrıslı kilit isim kimler?

Gazeteci Kutlu Adalı’nın 1996 yılında Lefkoşa’da evinin önünde öldürülmesi ile ilgili sır perdesini 4 Kıbrıslı ismin kaldırabileceği öne sürülüyor. Çok güvenilir bazı kaynaklar, bu dört ismin, bahse konu dönemde görevde olan üst düzey bir bürokrat, hala üst düzey görev yapan bir polis subayı, Adalı’yı yakından tanıyan bir siyasi parti profesyoneli ve Mesarya köylerinden birinde yaşam süren biri olduğunu iddia ediyor


Gazeteci Kutlu Adalı’nın 1996 yılında Lefkoşa’da evinin önünde öldürülmesi ile ilgili sır perdesini 4 Kıbrıslı ismin kaldırabileceği öne sürülüyor. Çok güvenilir bazı kaynaklar, bu dört ismin, bahse konu dönemde görevde olan üst düzey bir bürokrat, hala üst düzey görev yapan bir polis subayı, Adalı’yı yakından tanıyan bir siyasi parti profesyoneli ve Mesarya köylerinden birinde yaşam süren biri olduğunu iddia ediyor.

Güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgilere göre, cinayetin çözülmesinde etkili olabilecek üç isim, soruşturmada yetkili olan ve şu anda çok üst düzeyde görev yapan polis subayı tarafından iyi biliniyor. Aynı kaynaklara göre, tüm bu isimleri Adalı’nın öldürüldüğü günlerde iktidarda bulunan siyasilerin bilmemesi de imkânsız.

Kaynaklarımız, dönemin Başbakanı Hakkı Atun ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Talat’ın dört ismi de bildiklerini ancak gerek cinayet günlerinde gerekse şimdi, kimsenin kılını kıpırdatacak cesareti olmadığını da iddia ediyor. Güvenilir kaynakların verdiği bilgiye göre, Adalı’nın çok iyi tanıdığı siyasi parti profesyoneli, cinayetin hemen öncesinde evine gidip, dışarı çıkmasını sağladı.

Mesarya köylerinden olan kişi, Adalı’ya kurşun sıkan iki kişiden biriydi. Aynı günlerde üst düzey bürokrat olarak görev yapan kişi ise Adalı ile ilgili bilgileri derlemiş ve Türkiye’de devletle işbirliği yapan suç örgütlerinin bilgisine sunmuştu.

Polis subayı ise sözde araştırmayı veya soruşturmayı yürüten kişiydi. Kaynaklarımız, Mesarya köylerinden birinde yaşam süren şahsın ve daha sonra partisi ile büyük sorunlar yaşayan kişinin hayatta olup olmadığını bilmediğini de anlattı. Bazı kaynaklarımız, bu bilgileri, KKTC’de konuyla ilgilenen herkesin bildiğini de iddia etti.

KOMİTE NE İŞE YARAYACAK?

Bu arada Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Meclis Grubu’nun sunduğu Meclis Araştırma Komitesi kurulması önergesi, geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda oy birliğiyle kabul edildi.

Türkiyeli suç örgütü lideri Sedat Peker, çektiği videoların birinde 1996’da Kıbrıs’ta öldürülen gazeteci Kutlu Adalı hakkında iddialarda bulunmuştu. Peker, açıklamasında şunları söylemişti:

“1996’da Kutlu Adalı’nın cinayetine değineceğiz dedik; söz namus. Belki bunu anlattığımda biraz böyle şey olacaksınız… Devletimizle hiçbir alakası yok. Biz o zaman Korkut eken, Mehmet Ağar hep beraberiz. Korkut abinin odası, Mehmet Ağar’ın odasının yanında. Çok iyi dinleyin burayı, çok iyi…

Genciz, vatanseveriz, işte şu PKK’ya yardım ediyor ama genelde bana işadamlarını yönlendiriyorlar. Faili meçhullerden ziyade. Onları da anlatacağım ama bugün yetişmez.

(Korkut Eken) Bana dedi ki “Kıbrıs’ta bir adam var.” “Evet abi” dedim, “Bu Kıbrıs’ı Rumlara satmak istiyor” dedi. Dedi ki “Bana iki profesyonel…” “Ben kendi öz kardeşimi vereceğim sana” dedim. Atilla Peker’i dedim. Çok iyidir, uzmandır dedim. THY uçak biletlerini, hard disklerini atmıyor. Biletlerden bakabilirler, Korkut Eken, Atilla Peker bu cinayetten ne kadar önce (Kıbrıs’a) gittiler. Allah o insanın kanını bize nasip etmedi.

Aradan zaman geçti, döndüler 3-4 gün sonra. Denk gelinemedi. Korkut abi ile konuştuk, dedi tekrardan gideceğiz. Sonra orada başka bir bunlara bağlı ekip öldürmüş. Karşılaştık Korkut abi ile “Halloldu” dedi.

Atilla Peker, kanser ameliyatı oldu, evde yatıyor. Namuslu adamdır. Benim biraderim korkmaz, doğruyu anlatır. Ben öldürsek öldürdük derdim, çünkü zaman aşımına girdi. Bir şeyden korktuğum için değil.

Şimdi diyecekler ki “Niye anlatmadın?” Lan neyi anlatayım. Gördüğünüz her şeyi anlatıyor musunuz siz? Hepimiz birbirimizin aynısıyız.”

ATİLLA PEKER’İN İFADESİ

Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker müracaat savcılığına verdiği ve kamuoyuna imzasız nüshanın yansıdığı dilekçede, gazeteci Kutlu Adalı’yı öldürmek için eski MİT’çi Korkut Eken’le Kıbrıs’a gittiklerini söylemişti.

Atilla Peker, dilekçede şunları belirtmişti:

Kardeşim Reis Sedat Peker beni 1996 yılı mart ya da nisan ayında aradı. Ankara Sheraton Otel’e gelmemi istedi. Ben de isteğine uyarak bulunduğu yere gittim. Orada Korkut Eken ile kendisinin bulunduğu ortamda Kıbrıs’a Korkut Eken ile birlikte gitmem gerektiğini polis ve askerlerimizi şehit eden terörist kişilerin bulunduğunu ve bu kişilerin öldürülmesi gerektiğini söylediler.

Ertesi gün ben Korkut Eken ile THY’nin tarifeli uçağı ile Kıbrıs’a gitmek üzere kontrol yapılmadan uçağa doğru geçerken önce memurlara cebinden çıkardığı birkaç kimlik arasından seçerek Mustafa kimliği gösterdi ve kendini kaydettirdi. Korkut Eken bana “JERIKO”bir silah verdi ve belimde silah olmak suretiyle uçağa bindik. Kıbrıs’a indik, ismini hatırlamadığım bir otele yerleştik sonra aynı gün Kıbrıs’ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım, yardımcısı Enver Tosun yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken “Uzi” marka bir silahı bana verdi, bu silahın nasıl kullanılacağını ve susturucunun nasıl sökülüp takılacağını bana öğretti. Bir sonraki gün beyaz Reno Toros marka araçla Kutlu Adalı isimli şahsın akşam hava karardıktan sonra evinin çevresinde keşif yaptık. Hatırladığım kadarıyla evi yola yakın bahçeli bir evdi. Önünde ufak bir bahçesi vardı. Şahsın evinde kalabalık dört beş kişilik bir kalabalık olduğunu farkettik bu nedenle içeri girmedik, o esnada benim belimde Jeriko silah ve elimde susturuculu Uzi marka silah vardı.”

DEVLET MAFYA OMUZ OMUZA!

Sedat Peker ile Atilla Peker’in kendisine yönelik iddialarına dair Türkiye’de yayın yapan Sözcü gazetesine konuşan Korkut Eker, “Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’a, “Kıbrıs’ta çok büyük PKK faaliyetleri var. Teröristler burada cirit atıyor” falan demiş ve bu konuda yardım istemiş. Ben de o dönemde Emniyet’te Özel Harekat polislerini yetiştirmekle görevliyim. Mehmet Bey (Mehmet Ağar) da beni gönderdi. Her ihtimale karşı Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker’le gittim” demişti.

AĞAR VE EKEN KKTC’YE Mİ GETİRİLECEK?

Cinayetle ilgili ismi geçen Ağar, Eken ve Atilla Peker gibi isimlerin KKTC’ye getirilip sorgulanması ya da birilerinin gidip Türkiye’de bu isimlerin ifadesine başvurması imkansız gibi görünüyor.

Hukuk çevrelerine göre, her türlü adli yardımlaşma anlaşmasına rağmen, bu isimlerin KKTC’deki yargı karşısında hesap verebilmeleri için, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğrudan müdahalesi gerekiyor.

Aynı çevreler, bunun gerçekleşme olasılığının çok düşük olduğunu öne sürüyor.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu