Vakalarla beraber işsizlik artar, ekonomi, eğitim, sağlık sistemi gün geçtikçe kötüye gider, aşıya yoğunlaşmadan plansız yapılan ve yapılmaya devam edilen açılım maalesef hiç istemediğimiz bir akıbete doğru bizi sürüklüyor.
Birkaç gündür yine tekrar kapanmadan söz edilmeye başlandı. Bir çok iş kolunun, emekçinin, esnafın bunu kaldırması mümkün değil.
Vakaların artışı endişe verici, lakin buna rağmen aşılamayla ilgili doyurucu hiçbir açıklama yok!
İktidar partilerinin ise gündemi yoğun:
Parti içi hesaplaşmalar ve elbette koltuk mücadelesi, bunlara yönelik devlet kadrolarına yapılan atamalar vs.. 12 Nisan da bileklik yöntemi ile kapalı devre turizm başlıyor. Bunun çok çok iyi denetlenmesi gerekiyor. Mayıs ayı itibariyle de turizmin daha serbest bir anlayış içinde ve tam kapasiteyle başlayacağı bilgisi Bakan Ataoğlu tarafından seslendiriliyor.
Bunun yanında Mart ayına kadar 11 bin civarı öğrencinin adaya geldiği bilgisi yetkili makamlar tarafından veriliyor.. Gelenlerin hepsinin öğrenci olup olmadığı konusu belirsiz. Bu nedenle işi sıkı tutacak bir denetim mekanizmasına ihtiyaç vardır. Dolayısıyla bütün hedeflerin bel bağladığı ülkenin Türkiye olduğu biliniyor. Zira hem turizm maksadı ile gelenlerin, hem de eğitim amacıyla gelenlerin büyük çoğunlukla Türkiye’den gelecekleri sır değil..
O halde Türkiye’de artan vaka sayılarını da göz önüne alarak planlamalar yapılması gerekiyor.
Bunun için de izlenecek yol haritası bellidir.
Öncelikle KKTC olarak tüm nüfusu aşılayıp, belli koşullara uymak şartı ile, kapalı otel turizmi yerine ‘güvenli ülke turizmi’ hedefi ile yola çıkılmalıdır. Nitekim 1 Mayıs sonrası hedeflenen turizmin bu şekilde planlanması yaşamsal öneme haizdir hem sağlık açısından,hem de sürdürülebilir bir turizmin devamı açısından.
Eğer önünüzde duran bu etkenleri görmezden gelerek, el yordamı ile hareket ederseniz, yani pandemi yokmuş gibi, sağlık altyapımız yeterliymiş gibi,yeterli hekim,hemşire,sağlık çalışanımız varmış gibi gerçeklerle bağdaşmayan tamamen siyasi kaygılarla ve belli bir zümrenin ekonomik çıkarlarını gözeten bir bakış açısıyla yöntem geliştirirseniz,böyle bir yaklaşımın illa ki bir duvara toslayacağını da hesaba katmak zorundasınız..
Başbakan Saner önceki gün herkesin merakla beklediği açıklamayı yaptı, ve dedi ki, Pazartesi “Bileklik Lansmanı” yapılıyor.
Devlet bileklik pazarlayacak.
Oldukça önemli.
Sayın Saner’in Bana aşıyı sormayın ama ülkeye 5 bin ırk koyun getiriyoruz bilgisini size verebilirim müjdesinden sonra bu haber de yüreğimize su serpti.Sanırım koyunlar henüz ülkeye gelmedi.
Yoksa onların lansmanı da yapılırdı hükümet tarafından..
Maalesef çok üzgünüm ama Başbakan Ersan Saner’in yaptığı her açıklama sonrası toplumun yönetenlere karşı güvensizliği daha da büyüyor ve derinleşiyor..