KıbrısManşet

Mâzi kalbimde bir yara

Eller ha’bire endüstriyel futbola ilişkin bir’ailenin ferdi şeklinde işin keyfini sürmece, biz’se ucuz milliyetçilik nârâları ile ha’bire Dereboyu’nda boşa benzin yakmaca. Üstelik de başka bir ülke takımının formasıyla

Hani şu “futbol sevdası başka sevdaya benzemez” derler ya, geçiniz; Öyle bir sevda ki bu; ‘Bir Caretta yavrusunun denize ulaşma özlemi gibi; Bir uçurtmanın rüzgârı beklediği gibi; Ağlayan bir bebenin emziğini beklediği gibi; Bir annenin gurbetteki oğlunu her öptüğünde, kokusunu içine çeker ve her özlediğinde burnunun kemiğinin sızladığı gibi; Dağ başında nöbet tutan sigara bağımlısı bir askerin, sigarasız kalması ve de sabahın uzak olması gibi; Sevgilisi ölmüş birinin hâlâ daha onun gömleğini öpüp, koklaması ve de cüzdanında resmini taşıması gibi; Kârhane çıkışında bekleyen adamın, delice aşık olduğu kadının mesaisinin bitmesini beklediği gibi; Huzurevinde yaşamını sürdürmeye çalışan bir ihtiyarın evlâtlarını görmek için beklediği gibi; Bebelerin vitrinde görüp de ulaşamadığı o kırmızı bisikletin parası için bayramları beklemesi gibi; Bir genç kızın yıllardır hayranı olduğu bir pop yıldızı ile kucak kucağa fotoğraf çektirme isteği gibi; Çılgın bir parti arifesinde atılması beklenen bir sms’e özlem gibi; Sevgililer Günü’nde yalnız olan bir gencin, o güne dair şehvetli bi’hatırata olan özlemi gibi; Açlıktan ölecek olsa bile bir simitle karın doyurup, maç biletine talim bi’şekilde, maç saatini beklemesi gibi bir’şey bu futbol özlemi’ yaşayanlar bilir.

Eller ha’bire endüstriyel futbola ilişkin bir’ailenin ferdi şeklinde işin keyfini sürmece, biz’se ucuz milliyetçilik nârâları ile ha’bire Dereboyu’nda boşa benzin yakmaca. Üstelik de başka bir ülke takımının formasıyla.

Bilirsiniz; Biraz Fener, biraz Cim Bom, biraz Trabzon biraz da Kartal kondu bu memlekete üç kuruşluk fayda sağlamadan. Hâl böyle oluncada ait olma ve de olamama çemberinde debelendi garibim Kuzey’in, garibim futbol izleyicisi. Formalar satın alındı, uçak biletler kesildi, Çiçek Pasajı’nda rezervasyonlar yapıldı, derbiye gidildi ve sonucunda da Nevizade Sokak’ta rakının dibine dibine vurdu bizim arkadaşlar yine. Gidemeyenler ise formasını üzerine çekip ha’bira boru boruya Dereboyu’nu kirletti ses olarak da, görüntü olarak da. “E sana ne be bay” mı diyorsunuz. Doğru, bana ne!

Sonuç mu? ‘bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin ki ve de mâzi kalbimde bir yaradır’ gibi ha’bire eski millî maçların siyah beyaz kareleriyle avunduk ve de milleti avutmaya/uyutmaya çalıştık. Hayırlısı bakalım.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu