KıbrısManşetToplum

Meclis’te güncel konuşmalar yapılıyor

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapılıyor

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapılıyor.

Akansoy

CTP Milletvekili Asım Akansoy yeniden söz alarak, kürsüye çıktı. Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarıyla ilgili kararın burada verileceğini kaydeden Akansoy, meselenin isim meselesi olmadığını söyledi.

İşin özüyle ilgilendiklerini dile getiren Akansoy, Cumhurbaşkanı Tatar’a “akılsız” demenin haddi olmadığını, böyle algılandıysa sözünü geri aldığını belirtti.

Derya

CTP Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya, “Rantiye-Şantiye Düzeninde Popülizm ve Olağanüstü Durum Fırsatçılığı” konulu güncel konuşma yaptı.

Depremde hayatını kaybedenler nedeniyle üzüntüsünü belirten Derya, müsebbiplerin gereken cezayı alabilmesi için dirayete ihtiyaç olduğunu söyledi.

Devletin insanlar için olduğunu dile getiren Derya, sosyal devlet anlayışına dikkat çekti. Rantçı bir düzen oluşturulmasının siyasi bir tercih olduğunu savunan Doğuş Derya, İsias katillerinin yargılanması için mücadele ederken, sorgulama yapılmazsa suça ortak olunacağını söyledi.

Kıbrıs’ta da deprem tehlikesine işaret eden Derya, “çürük siyaset” eleştirisi yaptı. Cumhurbaşkanlığı danışmanlarına yönelik tepki gösteren Derya, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bu gibi kişilerden halkı koruması gerektiğini savundu ve Cumhurbaşkanı Tatar’a eleştiride bulundu.

Güney Kıbrıs’tan yardımların engellenmesine değinen Derya, “Düşüncesiz insanlar tarafından yönetiliyor olmak bizim kaderimiz olamaz” diye konuştu. Derya, Bakanlar Kurulu kararıyla yabancı mal taşınmaz hakkının genişletilmesine ve kesintilerle ilgili yasa gücünde kararnameye de tepki gösterdi. “Çocuklarımızın anısına salon yapılacaksa bu toplum gani gani gönlünden verir” diyen Derya, hükümeti “fırsatçılıkla” suçladı.

Yeni Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Yerleşkesi’nin şu anki maliyetinin 5 milyar TL olduğunu savunan Derya, bu rakamla tanesi 180 bin TL’den 27 bin 777 prefabrik ev yapılabileceğini kaydetti. Derya, “Bizim size güvenimiz yok” diye konuştu.

Ülkeye gelen depremzedelerin insan haysiyetine uygun hizmet alabilmesi için hükümetin elinden geleni yapmasını isteyen Doğuş Derya, “depremzede olmayıp da adaya gelen insanlar olduğunu” iddia etti.

“Ülkeye gelen insanların oy deposu olarak görüldüğünü” öne süren Derya, halkla doğru bilgi paylaşılmasını istedi. Doğuş Derya, devlet hamasetinden öte insani bir durum söz konusu olduğunu kaydetti.

Öztürkler

İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler ise, zor günlerden geçildiğini belirterek, depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi.

Deprem üzerinden siyaset yapılmasını uygun bulmadığı için sessiz kaldığını ifade eden Öztürkler, ülkeye tüm giriş çıkışları istatistiklerinin mevcut olduğunu, komitenin ilk toplantısında tüm verileri ortaya koyacağını belirtti.

Bunun yol haritasına katkı sağlayacağını ifade eden Öztürkler, TC’ye vize uygulayan bir ülke olmadıklarını söyledi. Cezalı kişilerin ülkeden çıkamadığını anlatan Öztürkler, deprem nedeniyle bu kişilerin ailelerinin yanına gidebilmesini çıkışlarını sağladıklarını söyledi. Bakan Öztürkler, cezalı olup da ülkeye giremeyenlerin ise 90 günlük turist vizesiyle ülkeye girişini sağladıklarını belirtti.

Birinci

CTP Girne Milletvekili Ceyhun Birinci, “Deprem Kader Değil” konulu güncel konuşma yaptı.

Deprem nedeniyle çok üzgün olduklarını dile getiren Birinci, “Bu kader değildir. Bunu kader olarak yansıtmak alın yazısı olarak yansıtmak çıkarlar için yapılanları gizlemektir” diye konuştu.

Adıyaman’daki İsias Otel enkazının toz-toprak yığını olduğunu anlatan Birinci, bu konunun takipçisi olacaklarını ifade etti. Birinci, denetimsizliğe kim destek verdiyse kimin sorumluluğu varsa hepsinin yargılanması gerektiğini kaydetti.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’na yardımlarla ilgili eleştiride bulunan Birinci, “Bakan Ertuğruloğlu’na istifa etmesini” önerdi. Ülkeye giren kişilerin kayıt altına alınması gerektiğini kaydeden Birinci, ülkeye girişlerde muayene istasyonu kurulmasının önemini belirtti.

Ülkedeki deprem tehlikesine değinen Birinci, tüm binaların denetimlerinin belli bir organizasyon içerisinde başlatılması gerektiğini söyledi. Depremle ilgili eğitimin önemine dikkat çeken Birinci, ülkede her an deprem olabilecek gibi davranılması gerektiğini belirtti.

“İmar affından” ders çıkartılarak, KTMMOB Yasası ve İmar Yasası değişiklik önerilerinin geri çekilmesini talep eden Birinci, Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Yerleşkesi’nin yapımının durdurulup, kaynağın depremzedelere, okul, hastane yapımına harcanmasını istedi.

Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu söz alarak kürsüye çıktı. Çavuşoğlu konuşmasına, deprem nedeniyle hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek ve geçmiş olsun dileklerini ileterek, başladı.

Türkiye’deki depremin ölçeğinin büyük olduğunu, yolların bölündüğü, köprülerin yıkıldığını anlatan Çavuşoğlu, Adıyaman’daki İsias Otel enkazına Türkiye’nin imkanları içerisinde birçok araç, gerecin gönderildiğini, yakıt takviyesinin yapıldığını ifade etti.

Meclis’te bu konunun takip edileceği komite kurulduğunu kaydeden Çavuşoğlu, Başbakanlık çatısı altında kurulan Deprem Denetleme Komitesi’nin ilk toplantısını yaptığını dile getirdi.

16 Şubat’ta açılması planlanan okulların 20 Şubat’ta açıldığını hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, bir hazırlık yapmayı öngördüklerini belirtti. Yenierenköy’de raporlanmış bir bloğu boşalttıklarını dile getiren Çavuşoğlu, Yeniboğaziçi İlkokulu’nda da bir bloğu boşaltarak, 4 tane prefabrik sınıf yapıldığını söyledi.

Dikmen İlkokulu’nda da 2 sınıfta gözlem yapıldığını, 10 gün içerisinde 2 tane prefabrik sınıf yapılacağını ifade eden Çavuşoğlu, tüm bilimsel raporlara saygı göstererek, okulların güçlendirilmesi veya yeniden yapılması konusunda sorumlu olduklarını söyledi.

Son 3 yılda 13 okul yaptıklarını ifade eden Bakan Çavuşoğlu, bunun kaynağa bağlı olduğuna dikkat çekti. Bakan Çavuşoğlu, Sivil Savunma ile temasa geçerek, deprem eğitimlerinin yanı sıra acil eğitim yapılmasının şart olduğunu söylediğini anlattı ve yarından itibaren okullarda çok acil deprem eğitimine başlanacağını söyledi.

Depremin yaralarının sarılmasının kolay olmayacağını ifade eden Çavuşoğlu, Adıyaman’da hayatını kaybeden Gazimağusa TMK öğrencilerinin herkesin meleği olduğunu vurguladı.

Duyguların ortak olduğunun altını çizen Bakan Çavuşoğlu, Adıyaman’daki enkaz çalışmaları sürecinde devlet ve hükümet yetkililerinin yanı sıra arama kurtarma çalışmaları sırasında görev yapan ekiplerin tümüne ve halka teşekkür etti.

Kıbrıs’taki deprem riskine işaret eden Bakan Çavuşoğlu, “Yeni bir can kaybına tahammül edemeyiz” diyerek, insan hatasından, insan gecikmesinden, insan hırsından veya vizyon eksikliğinden bir kayba tahammül edemeyeceklerini yineledi. Bakan Çavuşoğlu, bütün bilgi, birikimi ülke daha güvenli hale gelene kadar tetiklemek gerektiğini söyledi.

“Yaşam hakkımızdan daha büyük olamaz maaş hakkımız değil mi?”

Gelir vergisi ve adalet konusunda mutabık olduklarını kaydeden Çavuşoğlu, bu dönem toplumsal seferberliğe çıkmalarının zorunlu olduğunu vurguladı. Devletin daha ciddi olması ve gelirlerini artırmasının önemini belirten Bakan Çavuşoğlu, “Maaş bir haktır ama Anayasa’nın da bize mecbur ettiği en büyük insanlara, halka vermemiz gereken hak vücut bütünlüğüdür, yaşam hakkıdır. Yaşam hakkımızdan daha büyük olamaz, maaş hakkımız değil mi?” diye sordu.

İnsanın yaşama hakkından daha büyük bir hak olmadığı düşüncesini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, “Örtülü ödenek veya hane halkının toplam parası 2 sınıf yapmaz bize… Bunun üzerinden siyaset yapmayalım” diye konuştu.

Hiç kimsenin ne örtülü ödenekten ne hane halkına yardımdan ne de diğer ödeneklerden geçindiğini kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Popülizmden uzak, deprem konusunda başlattığımız iş birliğini sonuna kadar götürmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu