KıbrısManşetToplum

Mehmet Akif Caddesi

Kuzey Lefkoşa’nın da marka bir caddesi var bildik; “Dereboyu” denilen Mehmet Akif Caddesi. Bizimkisinin üzerinde volta ata ata neresinde çukur, neresinde kuyu, neresinde lağım suyu, neresinde çöp suyu ve neresinde fiziksel sakatlık yaşanabilecek potansiyel tehlikeli bölgelerini adım adım biliriz

Los Angeles’in Hollwood’u, Milano’nun Corso Vittorio Emanuele’i, Londra’nın Regent Street’i, Paris’in Champs Elysees’i, Atina’nın Ermou’su, Chicago’nun Michigan Avenue’si, New York’un 5th Avenue’si, Brüksel’in Avenue Louise’si, Amsterdam’ın PC Hoofstraat’ı veya Red Light’ı, İstanbul’un Bağdat’ı veya Beyoğlu’su varsa bizim Kuzey Lefkoşa’nın da marka bir caddesi var bildik; “Dereboyu” denilen Mehmet Akif Caddesi. Bizimkisinin üzerinde volta ata ata neresinde çukur, neresinde kuyu, neresinde lağım suyu, neresinde çöp suyu ve neresinde fiziksel sakatlık yaşanabilecek potansiyel tehlikeli bölgelerini adım adım biliriz.

Yaşayanlar bilir; Cadde’de herhangi bir kaldırım standartı yok. Kaldırım yüksekliğini ve diğer konforlu geçiş işlerini geçtik, e hade rengi de geçelim; rahatlıkla yürüyüş yapabileceğiniz bir genişlik de yok. Kimi geçiş noktası 1 m., kimi 50 cm., kimi 30 cm., kimisinde ise mekân sahiplerinin ortaya attığı sandalye ve masa aralarından ha’bire slalom yapmaca.

Kaldırımlara arabasını veya motosikletini park eden trafik magandaları da çok bu bölgede. Fiziksel engelli vatandaşlarımız için Cadde’ye giriş ve çıkış noktaları mı? Çoğu yerde ne gezer! Çöp bidonları yollarda döküm saçım. Çöpçü arkadaşlar sağolsun çöp arabasına yüklediği bidonların ağızları açık bir şekilde ha’bire sokak ortasına savurtmaca.

E bizde hiç mi suç yok? Birinci suçlu biziz. Mâlum mekân sahipleri de yerli yersiz, gününde veya saatinde olmadan çöp suları ile doldurulmuş poşetleri ha’bire çöp bırakma merkezlerine atmaca!

Neyse, çok da uzatmayım; Dereboyu artık eski Dereboyu değil ki Kanlıdere’den çok sular aktı. Yıllar önce taştan kaleler kurup dönemin zengin çocuklarıyla mahalle maçı yaptığımız o sokak gitmiş, bol gürültü patırtı yapılan, bol bol virütik alışverişin yapıldığı ve özellikle de bazı zıppır sürücülerin boy gösterdiği bir caddeye dönüştü bu’Cadde.

Ara ara ‘Her bar bir tür liman’ modunda ağır aksak yürüyüş arası kahve molaları da vermeyi ihmâl etmeyiz. Yürüyüşümüzün bir bölümü paralelde akmaya çalışan Kanlıdere ve o bölge esnafı gibi kira borcundan dolayı grak grak eden kurbağalar eşliğinde geçer.

Mehmet Akif Caddesi boyunca akmaya çalışan Kanlıdere’nin her iki yanına dolgu yapılarak spor, rekreasyon ve egzersiz alanları yanında milletin alışveriş yapıp, yemek yiyebileceği bir ortama çevrilmesiydi kadı günah yazar mıydı? Asla. Neyse, özelde Kanlıdere ve de boyu, genelde ise tüm Lefkoşa ilgi ve de enerjiyi hakediyor.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu