EğitimManşetSpor

Mükemmel antrenman, mükemmel yapar

Aşırı özgüvene sahip sporcular genellikle kaprisli ve mağlubiyetlerle hırçın ve kavgacı, galibiyetlerde ise kendilerini vazgeçilmeyen kahraman olarak görürler. Tam özgüveni olan sporcular ise yaşamı dengeli yaşayan, abartı ve gösterişten uzak, hoşgörülü ve dengeli bir şekilde yaşar

Bir bireye baktığınızda ilk bakışta neyi fark edersiniz? Kuvvetle ihtimâl kendine olan güvenini hissedersiniz. İşte buna da “özgüven” diyoruz. Duruş, bakış, mimik, jest, renk ve diğer fizyolojik özellikleriyle karşımızdakilerini ötekileştiriyoruz hep. Bu çerçevede de farkı yaratan en büyük fark özgüven oluyor.

Spor dünyamızda da durum aynı. Özgüven, sporcunun ‘kendini bilmek’ ve ‘kendi yeteneklerini belirlemekle’ başlar. Diğer bir deyişle özgüven; “Kendi sınırlarını bilmektir” ya, işte orada da sportif kariyer başlar.

Spor bilimci arkadaşlar sporda psikolojiyi incelerken genellikle özgüvenin faydaları konusunu şöyle incelerler; “Özgüven yapılamayanı yaptırır… Performansı olumlu etkiler… Amaçları belirler… Mücadele ruhu kazandırır… Zorluklara göğüs gerdirir… Sporcuyu değerli kılar… Çare üretmeye katkı sağlar… Özsaygıyı geliştirir… Odaklanmayı geliştirir… İç barışı sağlar… Sabır ve hoşgörü kazandırır ve sporcunun kendini gerçekleştirmesini sağlar” diyorlar! E tersine aşırı özgüven de sporcuya zarar verir. Burada sporcu yeteneklerini gerçekçi olarak değerlendiremez. Hâl böyle olunca da gerek performans, gerekse sosyal yaşamda hatalar ve yanlışlar artar.

Daha ilerisi de var; Aşırı özgüvene sahip sporcular genellikle kaprisli ve mağlubiyetlerle hırçın ve kavgacı, galibiyetlerde ise kendilerini vazgeçilmeyen kahraman olarak görürler. Tam özgüveni olan sporcular ise yaşamı dengeli yaşayan, abartı ve gösterişten uzak, hoşgörülü ve dengeli bir şekilde yaşar. Bu konuları irdelerken daha önce bir kitap okumuştuk! Yazarı ise Prof. Dr. Turgay Biçer. Kitabın adı ise “Şampiyonluğun psikolojisi”. İşte ilgili kitapta da özgüven geliştirme stratejileri belirtilmiş.

Turgay Hoca sporculara şu öğütleri veriyor. Şöyle ki; “Eşdeğer olduğunu kabul et… İnsanları önemse ve değer ver… Yüksek standartlar koy ve onlara ulaşmak için çok çalış… İç barışına önem ver… Yaşamını ilkeler üzerine kur… Güçlü olduğun tarafları geliştir… Zayıf olduğun yönlerini kabul et ve geliştir… Hataların sonraki adımı tecrübedir. Ve pahalıdır, bil… İyimser ol… Gerçekçi ol… Karanlığa sövme. Bir ışık da sen yak… İşini sev ya da sevecek hale getir… Öğrenmek ve sürekli gelişmek yaşam biçimin olsun… “Yapabilirim” tavrın olsun… Gelişim için sınırlarını daima zorla… Denemeden “asla” veya “olmaz” deme… Kaybetmek değil pes etmek yenilgidir, bil… Etrafına olumlu enerji yay… Zoru sev ve kazanan bir tavır sergile… Başkalarını etkilemeye çalışma. Doğal ol… Karşı eleştiri ve yargılarda sürekli savunmacı olma.

Buradaki dersi görmeye çalış… Bağımlılıklarını aza indir… Olumlu konuş ve de olumlu davran… Sevdiklerine bağlılık göster, mesleğine de… Başarı bir sonuç değil bir yolculuktur, unutma… Güçsüzleri koru ve de sürekli kolla… Her şeyi bilmek zorunda değilsin. Emin değilsen asla konuşma… Çözümün parçası ol, problemin değil… Kendini zor anlara da hazırla… Başkalarının başarısızlıklarını referans al… Hey’canını asla yitirme… Hayallerine cesaret verenlerle arkadaşlık et… En son söyleyeceğini ilk başta söyleme… Her zaman hak edici ol… Yaşamda sorumluluklar da al… Hakkını ver… Toplumuna katma değer yarat… Kaliteli üret ve kaliteli yaşa… Enerjini yapabileceklerine odakla, yapamayacaklarına değil… Çok çalış, çok çalış, çok çalışdemiş muhterem.

Sonuç mu? Mükemmel antrenman, mükemmel yapar.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu