Mümkün olmayacağı biliniyor
Kıbrıs’ta iki ayrı devlet tezi uluslararası toplumdan ilgi görmediği gibi uluslararası antlaşmaların da buna olanak tanımayacağının mevcut düzenden nemalanan belli bir kesimin dışında herkes farkında
BM Genel Kurulu’nda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan KKTC’nin tanınması çağrısında bulundu. Sayın Erdoğan bu çağrıyı yaparken aslında bunun itibar görmeyeceğini de çok iyi biliyordu.
Nitekim Sayın Erdoğan bunun mümkün olmayacağını bilecek kadar devlet adamlığı tecrübesine sahiptir..
Zira bu çağrının temelde de altının boş olduğunu az biraz bilgisi olan herkes görebilir. Peki altı neden boş?
Şöyle ki; 39 yıl önce ilan edilen KKTC’yi ‘TBMM hala tanıdığını ilan etmedi.
Peki neden?
Uluslararası hukuk ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar elbette bunun en önemli nedenleri arasındadır..
Sayın Erdoğan’ın hitap ettiği uluslararası yapı bunun farkında mıdır?
Elbette farkındadır.
Ve elbette Sayın Erdoğan’ın bu çağrısının Türkiye’nin iç politikasına hizmet eden bir hamle olduğunun da farkındadır. Şimdi çağrı yapıldı her şey tamam bu daha ileriye taşınır beklentisi içinde olup bize son birkaç yıldır olduğu gibi hayal satmaya çalışanlar olduğunu görüyoruz. Hoş bu hayal satma mazisi daha da eskiye dayanır ya!!
Oysa işin aslı şudur ki; Kıbrıs’ta iki ayrı devlet tezi uluslararası toplumdan ilgi görmediği gibi uluslararası antlaşmaların da buna olanak tanımayacağının mevcut düzenden nemalanan belli bir kesimin dışında herkes farkında. O halde yapılmak istenen nedir? Görünen o ki süreç garantörler dahil mevcut durumun kalıcı hale gelmesi için ilerliyor. Ve fakat bunun Kıbrıslı Türklere sağlayacağı bir fayda yok.
Bilakis kayıplarımız çok büyük.
Rumların ise toprak bütünlüğü dışında kaybettikleri bir şey yok.
Zira günün sonunda adanın uluslararası toplum tarafından kabul gören statüsüne sahip olan onlardır. Ve bunu biz Kıbrıslı Türklerin de ortağı olduğumuz 3 garantör ülkeden bir tanesinin de Türkiye Cumhuriyeti olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinden yapıyorlar.
