KıbrısManşetToplum

Nâçizane yazar duygularımız

Okuyan bilir, tüm yazılarımızda hedef naçizane katkı ve yol göstermektedir ancak ayar zaman zaman kaçarak istemeden de olsa yoğun eleştirel yazılar da yazabiliyoruz

Doğaldır; Eğitim, iletişim ve spor sektörü içerisinde olunca konuya ilişik bir kısım çevrelerce, “yapıcı eleştiri” deyip; ‘yıkıcıyı’ sığdıran bazen abuk, bazen de sabuk görüşlere maruz kalmaktayız biz de herkes gibi. Sıkıntı yok; Aslında eleştiri adı üzerinde; eleştiridir. Yapıcısını da, yıkıcısını da pek dikkate almayız ki Allah’tan iki kepçe kulağımız var. Haa, karşıdaki katkı yapacaksa, o başka. Hemen konuya ilişkin pür dikkat kesiliriz.

Yukarıda belirttiğimiz özellikle medya âleminde de böyle. Okuyan bilir, tüm yazılarımızda hedef naçizane katkı ve yol göstermektedir ancak ayar zaman zaman kaçarak istemeden de olsa yoğun eleştirel yazılar da yazabiliyoruz. Napalım insanız, beynimiz de var kalbimiz de çok şükür. Konfiçyüs Usta; “Karşındakine kalbini ver ama beynini asla verme” dermiş. Hem fikiriz. İşte bu süreçte yazının içerisinde geçen isimlere ilişkin birilerinin adı olumsuz yönde geçerse “Okumadım ama arkadaşlar söyledi, cart-curt, falan, filan, fıstık lo lo lo” diye başlayıp devam eden cümleleri de takmayız.

Medyaya son on beş yıldır düşen bir yazar olarak kaleme aldığımız duygularımız aynen böyle değerli okuyucumuz; ‘Duygularım ortalamaysa, yazım da ortalama olur. Bu yüzden klavye karşısına geçmeden kendi kendime “Ver coşkuyu” derim…Yazımla ilgili her zaman bir plan yaparım ama sonuç hüsransa, başka deryalarda debelenirim… Birini eleştirirken kelimeleri çok fazla hassasiyetle seçerim. Genellikle yoğun ve gereksiz empati durumunu da yaşarım… Elimdeki bilgileri dost meclislerimden çok köşemde paylaşırım… Yazıyı kurgulamadan önce iş’bu merkezdeki data ve detayları iyicene incelerim… Yazılı anlatım konusunda çok hassasım anca ilgili yazıyı Ayşe Abla anlamasa da olur, sıkıntı yok… Yoğunlukla yazı konularımı egzersizim esnasında tasarlarım… Aydınlanmadan aydınlatmaya girişmem… Konu alanı uzman olmadığım konularda sadece girişte ahkâm keser ve topu çabucak uzmanına atarım asist cinsinden… Gün sonu yazılarımı sosyal medyada paylaşmayı severim zira hedef kitle artık orda… Yazıya ilişkin olumlu ya da olumsuz dönütleri dikkate alırım zira her dönüt bir ders niteliğinde olur… Eğitim, yönetim, iletişim ve spor dışındaki konulara da ara ara dalmayı severim… Sipariş yazı yazmaya maalesef elim varmaz. Bu konuda kırdığım dostlarımız var ki sağlık olsun… Hiç beğenmediğim bir yazım bazen çok olumlu yorumlar alır tuhaf. Konuyu o yönlerden hemen değerlendirmeye alırım… Bel’altı vurmam da vuranı da önce oyar, sonra bloklarım kısmetinde varsa… Özel hayatın gizliliği hakkı çok önemli. İnsanların özel hayatlarına asla girmem, zaten beni de ilgilendirmez’. İşte, özetle naçizane yazar duygularımız aynen bu yönde değerli okuyucum…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu