KıbrısManşetToplum

Nazlı: “Yalan haber yayan kişiye yasal işlem başlatılmalı”

Bağımsızlık Yolu Lefkoşa Bölge Sorumlusu Avukat Cansu N. Nazlı, deprem bölgesinde enkaz altında olan Kıbrıslıtürk kafile için “yalan ve teyit edilmemiş” bilgi yayanlara hangi madde üzerinden dava okunabileceğini anlatarak, “Bu kişiler; halkın ruh haliyle oynarken niyetinin ne olduğunu Mahkemeye izah eder belki, biz de öğreniriz” dedi

Nazlı: Bir basın mensubuna ceza davası getirilebilmesi için hukuki görüş paylaşacağım aklıma gelmezdi

Bağımsızlık Yolu Lefkoşa Bölge Sorumlusu Avukat Cansu N. Nazlı, deprem bölgesinde enkaz altında olan Kıbrıslıtürk kafile için “yalan ve teyit edilmemiş” bilgi yayanlara hangi madde üzerinden dava okunabileceğini anlatarak, “Bu kişiler; halkın ruh haliyle oynarken niyetinin ne olduğunu Mahkemeye izah eder belki, biz de öğreniriz” dedi

Nazlı: Bir basın mensubuna ceza davası getirilebilmesi için hukuki görüş paylaşacağım aklıma gelmezdi

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Nazlı, bir basın mensubuna ceza davası getirilebilmesi için hukuki görüş paylaşacağının hiç aklına gelmeyeceğini ama bunun da bu süreçte olduğunu söyleyerek, yalan haber yayan kişiye polis tarafından dava okunmasına en elverişli maddenin 51’inci madde olduğunu belirtti.

Nazlı, “Ceza Yasası’nın 51’inci Maddesine göre, gerçek olmadığını bildiği herhangi bir beyanı, söylenti veya raporu, halk arasında korku veya endişe yaratmak niyetiyle yayımlayan veya tekrar yayımlayan herhangi bir kişi, hafif bir suç işlemiş olur. Hafif suçlar için yasada genel olarak öngörülen ceza, mahkûmiyet halinde iki yıla kadar hapis cezası veya para cezası veya her iki ceza birdendir. Polis suçun oluştuğuna kanaat getirirse şikayet olmadan da resen dava okuyabilir” dedi.

“Halkın ruh haliyle oynarken niyetinin ne olduğunu Mahkemeye izah eder”

Nazlı şöyle devam etti;

“Bu suçun unsurlarından olan endişe yaratma niyeti olup olmadığı net olmasa da, dava getirilirse şayet savunmasında halkın endişeleri ve ruh haliyle oynarken niyetinin ne olduğunu Mahkemeye izah eder belki, biz de öğreniriz.

Kişinin kamu görevi sırasında bu fiili yapması söz konusu ise ayrıca en yüksek idari amiri tarafından aleyhinde disiplin soruşturması da başlatılabilir.

Yani, kişi Cumhurbaşkanlığı’nda danışman olduğu sırada bunu yapmışsa sadece cezai olarak değil idari olarak da yargılanabilir. Ahlaki ve etik olarak ise kanımca halka bu yapılan şeyin adı duygusal istismardır”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu