Ne değişecek?

Türkiye Dışişleri Bakanı ya da Türkiye’nin herhangi bir bakanı ülkemize ilk kez gelmiyor, gelmiyorlar. Yine aynı şekilde gerek Kuzey Kıbrıs’ta gerekse Türkiye’de muhtelif zamanlarda bazı sivil toplumun temsilcileri ile görüştüklerini de biliyoruz.

Yani bu ne ilktir, ne de son olacak!

Peki bu neyi değiştirecek?

Öyle ya  bu ve benzeri toplantılar yıllardır yapılıyor yapılmasına da değişen ne oluyor?

Kıbrıs’ın kuzey yarısı  ciddi bir ekonomik kriz ile karşı karşıya. Ve bu kriz her geçen gün derinleşiyor. TL kullanımından mütevellit yaşanan bir mağduriyet var.

Satın alma gücü gözle görülür şekilde gerileyen bir halk var.

Geçim her evin ciddi bir sorunu haline geldi. İnsanlar mali yükümlülüklerini yerine getiremez durumda adeta çırpınıyorlar. Özellikle genç nüfus çaresizce ülkeyi terk ediyor.  Kıbrıs’ın kuzey yarısında yönetenlerin dahi bilmediği kontrolsüz bir nüfus yoğunluğu yaşanıyor.

Yani kimse nüfusun kaç olduğunu bilmiyor. Başta elektrik enerjisi ve su olmak üzere yolların şehirlerin kapasitesi ihtiyaca cevap veremiyor.

Kıbrıs sorununda çözüm alternatifleri her geçen gün azalıyor, Kıbrıs kalıcı bir bölünmeye doğru gidiyor.

Kuzey Kıbrıs’ın demografik yapısı, demokratik değerleri, özgürlükler, evrensel değerleri bir vesile yaratılarak yerle bir ediliyor. Dolayısıyla bu görüşmelerin toplumsal faydası nedir bunu sorgulamak lazım. Yani Türkiye’nin değerli yöneticileri ile yapılan görüşmelerden sonra bunun  ülkeme sağladığı katkıyı görmek istiyorum elbette. Ve fakat bugüne kadar Kıbrıslı Türkler olarak bu yöneticilere ya kendimizi ifade edemiyoruz, ya da onlar bizi anlamak istemiyorlar. Böyle bir kanıya nasıl vardım diye sorarsanız, hemen söyleyeyim.

Kuzey Kıbrıs’ta uygulanan politikalar sonucunda fakirleşen bir halk var. Uygulanan politikanın bir sonucu olarak

uluslararası toplumdan koparılmak için büyük çaba sarf ediliyor… Yine uygulanan politika neticesinde nüfus yapımız hızla değişiyor ya da değiştiriliyor.

Şimdi bütün bunları Türkiye’den adamıza misafir olarak gelen Sayın Bakan’a toplantıya katılan sivil toplum örgütleri temsilcileri izah edecekler mi?

Sayın Bakan gereken notlarını alıp Kıbrıslı Türklere zarar veren bu konuları doğru bir zemine taşıyacağını söyleyecek mi?

Var mı böyle bir ihtimal?

Eğer varsa bunca zaman yapılan ve masada konuşulan ve Kıbrıslı Türklere yarar sağlayan ne vardır?

Tek bir örnek bile benim için yeterli olacaktır.