Neyi anladık

Pazartesi günü toplanan KKTC Meclisi yeni Meclis Başkanını 5. turda belirledi.

UBP’nin tek aday olarak gösterdiği Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre ancak 5. tur sonunda seçilebildi. Peki bu ne anlama geliyor?

UBP içinde Zorlu Töre’nin meclis başkanlığı adaylığından hoşnut olmayanlar vardı. Yani aslında UBP hem aday gösterdiği hem de isteksiz destek verdiği hatta son ana kadar destek olmadığı Zorlu Töre’yi bin bir güçlükle meclis başkanı yaptı.

Buradan anlıyoruz ki hem hükümet olarak, hem de UBP parti olarak bir bütünlük içinde hareket etmedi. Haliyle istemeye istemeye Zorlu Töre meclis başkanı yapıldı.

Bütün bu aşamalardan sonra  Zorlu Bey tavır almalı mıydı?

Şöyle ki; siz mecliste çoğunluğu elinde tutan ve hükümetin de büyük ortağı olan partinizin bu makam için gösterdiği tek adaysınız. Mecliste 29 sandalye sayısına sahip bir partinin tek adayı. Ve fakat 4 tur dönüyor tek aday olduğunuz makam için.. Çok açık ki partiniz size sahip çıkmıyor.

Bu 1 değil, 2 değil, 3 değil, 4 değil, tam 5. tur sonunda kılı kılına seçilebiliyorsunuz. Elbette bu kişiden kişiye değişen bir durum ama Zorlu Bey bu makam için o kadar istekli, arzulu bir beklenti içindeydi ki 5. turda seçilmesini de hiç umursamadı. Hiçbir şey olmamış gibi davranarak meclis kürsüsüne geldi ve konuşmasını da yaparak makama oturdu.. Elbette sorun sadece Zorlu Bey’in özelinde de değildi. Fakat belli ki UBP içinde bunu fırsat bilerek Zorlu Töre üzerinden kısa bir hesaplaşmaya gidildi. Dolayısıyla bu dağınıklık hükümet adına da bir prestij kaybı olarak algılandı. Zaten başka türlüsü de olmazdı. Fakat bu arada muhalefet çok ciddi bir iddia ortaya attı. Seçim sırasında UBP’li milletvekillerinden oy kullandıktan sonra pusulanın  fotoğrafını çekmeleri istendiği söyleniyor. Nitekim meclis başkanlık divanı milletvekillerini oy kullanmaya giderken cep telefonları ile gitmemeleri için birkaç kez uyarmasına rağmen Başbakan Faiz Sucuoğlu dahil olmak üzere UBP’li milletvekilleri oy kullanmaya cep telefonları ile gitmeye devam ettiler.

Meclis iç tüzüğü bu konuda nasıl bir yöntem izlenmesi gerektiğini belirtip belirtmediğini açıkçası bilmiyorum ama meclis başkanlık divanı sözlü olarak uyarıda bulunmasına rağmen UBP’lilerin bunu dikkate almaması bu yönde ortaya atılan iddialara temel hazırladı. Umarım böyle bir hadise yaşanmamıştır. Aksi takdirde bunun KKTC halkının temsil edildiği en yüksek kurum olan yüce mecliste vuku bulması hepimiz adına yapılan büyük bir saygısızlık olur.

Konunun bir başka boyutu ise şu.

Bildiğiniz üzere hükümet 29 sandalye sayısı ile mecliste çoğunluğu elinde tutuyor.

Ve fakat meclis başkanlığı seçiminde bu sayının şu veyahut bu nedenle uyum içinde birlikte hareket etmediğini gördük. Dolayısıyla hükümetin bundan sonra yapacağı icraatlara yönelik bir bütünlük içinde hareket edip etmeyeceği sıkıntısı ile karşı karşıya kalabilme olasılığı kuvvetle muhtemeldir.