KıbrısManşetSiyasetToplum

Niyet olsa aklın yolu bulunurdu

Bugün hükümetin ve elbette hükümeti oluşturan siyasetçilerin hesapsız kitapsız akıl almaz harcamaları olduğunu bu ülkede herkes bilir. Şimdi burada kalem kalem saymak istemiyorum ama bir akşam yemeğine 60 bin TL harcama yapanların kalkıp bize imkanlarımız kısıtlı, okul için  bütçe yetersiz gibi açıklamalar yapması yüzsüzlüktür

Namık Kemal Lisesi, Mağusa’nın en eski, ve en tarihi okullarından bir tanesidir…

Bugüne kadar bu topluma çok büyük katkıları olmuş yüzlerce binlerce değerli insan yetiştirmiş bir eğitim yuvasıdır.

Ve elbette bunun yanında tarihi bir de misyon üstlenmiştir yıllar yılı..

Diyeceğim o ki böylesi tarihi değeri olan bir okulun çok daha önceden gerekli bakım ve onarımının yapılması gerekirdi, tıpkı bakım ve onarıma ihtiyaç duyulan diğer okullar gibi.. Bugün bu eğitim kurumlarımızda kesintisiz ve çağa uyumlu eğitim verilmesi esas olması gerekirken bu yüzyılda çocuklarımıza reva görülen imkanlara bir bakın. 21’nci  yüzyılda çadır altında eğitimi reva gördük çocuklarımıza. Bugünlerde soğuk ve yağış, birkaç hafta sonra ise bunaltıcı sıcakların olacağı bir atmosferde o çadırların altında ne ders vermek mümkündür ne de ders dinlemek!

Peki çözüm nedir?

Çadır en son düşünülmesi gereken alternatif olmalıydı. Depreme karşı riski bulunmayan, dayanıklılık niteliği bulunan diğer okullar kullanılabilirdi.

Örneğin geçici olarak, en azından bu akademik yılın sonuna kadar Mağusa’da MTMK, NKL ile dönüşümlü sabahtan öğlene kadar TMK,  öğleden sonra NKL olmak üzere bu okul kullanılabilirdi.

Bu ilk akla gelen alternatifdir. Bunu çeşitlendirecek olursak İTÜ ve DAÜ gibi üniversitelerin imkanları dahilinde bir alan yaratılabilirdi. Velhasıl iyi bir planlama ve mantıklı çözümler ortaya koymak varken çadır fikrini hayata geçirmeye çalışmak ve üstüne de, ne yapalım imkanlarımız bu kadar, bununla yüzleşmek zorundayız  demek kimse kusura bakmasın ama beceriksizlikten başka bir şey değildir.

Bütçe yok, kaynak yok mazeretleri tamamen alışılagelmiş çaresizlik sendromundan başka bir şey değildir,

Kaldı ki Eğitim Bakanı Sayın Nazım Çavuşoğlu’nun KEİ’ye ve Maliye Bakanlığına onlarca proje sunduk fakat maddi karşılık bulamadık demesi de çok üzgünüm ama  bir acizlik göstergesidir. Okullarımızın fiziki nitelikleri dahil olmak üzere birer  güvenli bina  hale getirilmesi için niyet olmuş olsaydı bunca yılda bu yapılırdı. Üstelik kendi kaynaklarımızla..  Bu ülkede kaynak var. Yeter ki bu kaynak doğru kullanılabilsin..

Bugün hükümetin ve elbette hükümeti oluşturan siyasetçilerin hesapsız kitapsız akıl almaz harcamaları olduğunu bu ülkede herkes bilir. Şimdi burada kalem kalem saymak istemiyorum ama bir akşam yemeğine 60 bin TL harcama yapanların kalkıp bize imkanlarımız kısıtlı, okul için  bütçe yetersiz gibi açıklamalar yapması yüzsüzlüktür. Bu nedenle kimse bunun  arkasına saklanmasın. Ha eğer illaki yüzleşeceğiz diyorsanız, o zaman bu ülkenin kaynaklarını pervasızca lüksünüz için kullandığınız gerçeği ile yüzleşmeye başlayabiliriz.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu