KıbrısManşetSağlıkSiyaset

Okullar açılırken…

Eğer okulları açıp, sürdürülebilir bir hale getirmek  istiyorsak her şeyden önce hepimiz pandemi kurallarına uymak zorundayız. Kısacası halk bunu sağladığı oranda okullarımızı açık tutmayı başaracağız. Aksi halde çok umutlu değilim ben bu konuda

Özel okullarda okul öncesi sınıflar geçtiğimiz hafta yeni eğitim öğretim yılına başladı.

Haftaya Pazartesi ve Salı günleri de devlet okulları akademik yıla başlayacaklar..

Salgın ise mevsim avantajına rağmen hız kesmiyor. Düşünün ki henüz havalar soğumadı. Lakin buna rağmen vakalarda ciddi artışlar yaşanıyor, hayatını kaybedenler çoğalıyor.

Dolayısıyla herkesin çok ama çok dikkat etmesi gereken bir sürece girdik.

Okullar elbet açılmalı.

Ve fakat nasıl?

Hangi şartlarda?

Bunu biraz araştırdım.

Yeni koşulların dayattığı düzende eğer bir sınıfta 1 pozitif öğrenci çıkarsa o sınıfa test yapılacak başka vaka yoksa derslere devam edilecek. 2 öğrenci pozitif çıkarsa yine bütün sınıfa test yapılacak ve dersler yine devam edecek.

3 öğrenci pozitif çıkarsa sadece okuldaki o sınıfta eğitim gören öğrencilere 10 gün karantina uygulanacak.

Bu arada  öğretmenler, öğretmenler odasında su kahve çay vs içemeyecek bu yasaklar arasında..

Bu arada 16 ,20 bin aralığında yapılan testlerin sayısı bir anda 7,8 bine indirildi.

Burada maksat ne onu hala anlamış değilim.

Ben uzman da değilim ama bu koşullarda test sayısının azaltılması bana çok doğru gelmiyor. Kaldı ki okulların açılmasına ramak kala 0-17 yaş grubu vaka sayılarında artışlar yaşanıyor.

Bu böyle devam ederse okulların açıldıktan sonraki akıbeti çok üzgünüm ama bana sürdürülebilir gibi gelmiyor.

Eğer okulları açıp, sürdürülebilir bir hale getirmek  istiyorsak her şeyden önce hepimiz pandemi kurallarına uymak zorundayız. Kısacası halk bunu sağladığı oranda okullarımızı açık tutmayı başaracağız. Aksi halde çok umutlu değilim ben bu konuda.

Peki sınıflardaki öğrenci sayısı ne olacak?

Eğitim seyreltilmiş mi olacak?

Yoksa 30/40 kişilik sınıflarda ders yapılmaya devam mı edilecek?

Teneffüsler nasıl olacak?

Yığılmalar nasıl önlenecek?

Gibi bir çok soru hala cevap bulmuş değil.

Bu yönde veliler ile şu saatte kadar  herhangi bir hareket planı da paylaşılmadı.

Kuşku yok ki pandemi koşullarında  yüz yüze eğitimin devamında temel sorun sınıftaki öğrenci sayılarının yüksek oluşudur. Hoş bu durum salgın öncesinde de sınıfların en büyük sorunuydu.

Öğrenci sayısının fazla olduğu bir sınıfta haliyle verim almak çok zor..

Dolayısıyla her şeyden önce sınıflarda öğrenci sayısını makul hale getirmek hem pandemi dönemi için elzem, hemde üretken eğitim için gerekli olan bir durum.

Tabi bu arada okulların fiziki nitelikleri, hijyen kurallarının oluşturulması ve sürekli denetlenmesi çok büyük öneme sahiptir.

Umarım okulların açılması ve açık tutulabilmesi için gerekenler gerçekten yapılır ve bu süreci tüm çocuklarımız en verimli şekilde kullanır…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu