KıbrısManşetSiyaset

Olağan olmayan her şeyi normalleştirme

Ülke bu haldeyken partizanca atamalar hız kesmeden devam ediyor olağanlaştırılıyor. Satın alma gücü her gün biraz daha geriliyor, olağanlaştırılıyor. Özgürlükler kısıtlanmaya  çalışılıyor, demokratik değerler hiç ediliyor olağanlaştırılıyor. Yargıya müdahale ediliyor, olağanlaştırılıyor

Çok garip günlerden geçiyoruz.

Kuzey Kıbrıs’ta belki de ilk kez bu denli yok olmakla karşı karşıya geldiğimiz çok zor ve meşakkatli bir süreci iliklerimize kadar hissettik. Adeta sağanak yağmur gibi yağan ve ardı arkası kesilmeyen zamlar altında ezildik. Özellikle akaryakıta yapılan fahiş artışlar domino etkisi ile hayatın tüm alanlarına sirayet ediyor. İğneden ipliğe etki alanı yaratan zamlar karşısında ağırlaşan yaşam hayatlarımızı kabusa çevirdi.

Bunlara acil çözüm üretmesi gerekenler ise hassasiyetlerini başka başka konulara vererek halkı sersefil perişan etmektedirler.

Bugün en temel gıda ürünleri arasında olan ekmek zammı ile , insanlar ekmeğe erişmekte zorlanıyor.

Kimsenin umurunda değil.

İnsanlar borçlarını ödeyemiyor, sırf bu nedenle ya hapse giriyor, ya da ülkeyi terk ediyor.  Kimsenin umurunda olmuyor Yönetenler çıkıp kamu vicdanı diye başlayan nutuklar atmıyor. .

Çocuklar yetersiz beslenmeden mütevellit  kansızlık yaşıyorlar ve bu durum  günden güne daha çok çocuğun etkilenmesini getiriyor. Fakat gel gelelim , kamu vicdanı konuşulmuyor..  Yaşanan zamlardan sonra her alanda olduğu gibi tarımsal üretime de bir darbe daha.4.81 TL zam ile mazotun litresi 27 TL’ye yükseldi. Bu şartlarda üretim yapılması da çok mümkün görünmüyor. Ve fakat  kamu vicdanı zerre kadar rahatsız olmuyor. Bu yazıyı kaleme aldığım sırada elektrik gidiyor. 4 saat sonra geri geliyor. Bu ülkeyi yönetenler yönetmeyenlerin kamu vicdanı akıllarının ucundan geçmiyor. Elektrik faturaları hala elimize ulaşmış değil.

Nasıl bir trajedi ile karşı karşıya kalacağımızı kestiremezken  yine kamu vicdanı rahatsız olmuyor..

Velhasıl her şeyi olağan hale getiren bir anlayış hakim ülkeye. Bozuk düzen olağanlaştırılıyor, Meclis kürsüsünden Başbakan “ülkede açlık sorunu başladı” diyor, olağanlaştırılıyor, çocuklar yetersiz beslenmeden dolayı kansız kalıyor, olağanlaştırılıyor. İnsanlar evine ekmek götüremiyor olağanlaştırılıyor. Ülke bu haldeyken partizanca atamalar hız kesmeden devam ediyor olağanlaştırılıyor. Satın alma gücü her gün biraz daha geriliyor, olağanlaştırılıyor. Özgürlükler kısıtlanmaya  çalışılıyor, demokratik değerler hiç ediliyor olağanlaştırılıyor. Yargıya müdahale ediliyor ,olağanlaştırılıyor.

Ve nihayetinde daha çok yok dün hükümet meşru değil diye nutuklar atanlar ve iradenin yeniden sağlanması için hemen erken seçime gidilmesi gerektiğini üstüne basa basa söyleyenler bugün meşru saymadıkları hükümetin çıkaracağı yasalar içinde  doğru yasalara destek verip, diğerlerine muhalefet edeceklerini söylüyorlar. Yani anlayacağınız dün meşru olmadığını söyledikleri hükümeti gayet meşru yapıyorlar ve bunu olağan hale getiriyorlar. Dolayısıyla görünen o ki, ülkede olağan olmayan her şeyi normalleştiren bir anlayış gelişti. Her gün vatandaşı insafsızca zamlar altında ezenler ve buna seyirci kalanlar  şimdi kalkmışlar hep bir ağızdan kamu vicdanından bahsediyorlar!

Yapmayın bunu zira eğreti duruyor üstünüze giydiğiniz toplum vicdanı gömleği.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu