KıbrısManşetSağlık

Omicron varyantı pandeminin sonudur

 Artık biz bu virüsü tanıyoruz, tanımadığımız bir virüs değil bu artık, onun için her varyant çıktığı zaman sanki de yeni bir virüs çıkmış gibi korkmanın, yeni bir virüs çıktı gibi davranmanın bir manası yok, rahat olun artık…

Vallahi ben bu pandemiden sıkıldım, siz hala daha sıkılmadınız mı?

İki yılı geçti ve halen daha maske, mesafe, hijyen söylemlerine devam ediliyor. Halen daha vaka sayıları ve ölüm sayıları medyada servis ediliyor. Halen daha ellerinde hiçbir bilimsel veri olmayan ayni doktorlar ve kendini bilim insanı zanneden bazı siyasi kişiler ve bizim KKTC’deki bazı program yapan gazeteciler korku salmaya devam ediyor. Test yapmadan çocuklar okula gidemiyor nedir bu saçmalık.

Önce virüsün kendisi geldi insanlık tehlikede dediniz. Daha sonra Delta varyantı geldi, en kötüsüdür dediniz, herkes ölecek dediniz kapkara bir senaryo çizdiniz.

Şimdi omicron varyantı geldi yine başladınız korku salmaya. Bu pandemiyi yaratanlar sanki de her geçen gün kara bir varyantın gelmesi için bir beklentileri olduğunu herhalde hepiniz görüyorsunuz.

Artık biz bu virüsü tanıyoruz, tanımadığımız bir virüs değil bu artık, onun için her varyant çıktığı zaman sanki de yeni bir virüs çıkmış gibi korkmanın, yeni bir virüs çıktı gibi davranmanın bir manası yok, rahat olun artık…

Bir kere insanlarımızın psikolojisi bozuldu, anksiyete tavan yapmış durumda yeter artık. İnsanlarımızın, çocuklarımızın psikolojileri kusura bakmayın corona virüsünden çok daha önemlidir.

Her öksüren, burnu akan, biraz ateşi çıkan hatta halsiz olan bile koştura koştura test yapmaya gidiyor. Nasıl bir ruh halinde olduğumuzu gördükçe çok üzülüyorum.

Eczaneme gelen müşterilerime her zaman diyorum ki; okuyun, araştırın ve sakın sadece sizlere medyada sunulanlara körü körüne inanmayın. Her zaman sizlere sunulmayanı bulmaya çalışın çünkü gerçekler her zaman orada saklıdır.

Tüm okurlarıma iki yıldır söylüyorum; bu virüsten kaçamazsınız.2 yıldır tüm dünya maske takıyor, mesafeye dikkat ediyor, temas etmiyor, ülkeler kapanıyor, hijyen desen bir o kadar abartılmış ve aşılar ah o aşılar bir, iki, üç, dört, beş… Daha nereye varacak bilemiyorum. Yap dedikçe yapıyorsunuz ama sonuçta sizleri virüsten yüzde yüz korumadığı da açıkça ortada. Yani kısaca ne maske, ne mesafene kapanma ne de aşı yaparak bu virüsten kaçamazsınız. Zorlama ve baskı ile yaptırılmaya çalışılan her şeyden şüphe duyun ve ondan uzak durun…

Gerçekten bu virüsten kurtulmanın tek bir yolu var; hepimiz biliyoruz ki bu virüs bir solunum yolu virüsü, yani bundan korunmak çok zor, maske de taksam, aşı da yapsam yüzde yüz korunamıyorum öyle değil mi? Ancak steril bir ortamda, mikroptan arınmış bir ortamda korunabilirsin;

Gir bir balonun içine dünyadan izole ol, o zaman bu virüsten korunursun ama böyle yaşamak mümkün mü bence değil…

Tüm dünya anladı ki ne kadar korunursak korunalım hasta olacağız ve hepimiz olacağız. 2 yıldır tüm yazılarımda diyorum ki toplumsal bağışıklık ile bu pandemi son bulacak ve virüs sizinle yaşamayı öğrenecek. Çünkü virüsler böyledir, milyonlarca yıldır olan doğanın kurallarını değiştiremezsiniz.

Corona virüste şuan geldiğimiz nokta şudur;

Aşılar yüzde yüz korumuyor. RNA virüslerine karşı AŞI GELİŞTİRİLEMEZ, geliştirilse bile en iyisinden ETKİSİZDİR ki bunu hepiniz görüyorsunuz zaten daha on beş ay geçmiş aşı çıkalı beşinci doza geçiliyor, en kötüsünü ki kısa, orta ve uzun vadedeki yan etkileridir onu düşünmek bile istemiyorum. Ben Kıbrıs’taki tüm kardiyoloji uzmanlarına soruyorum;

Aşılardan sonra ki özellikle m RNA (PFİZER BİONTECH)aşılarından sonra kalp krizlerinin artığını, ani ölümlerin arttığını, hipertansiyonlu hastaların çoğaldığını ve gençlerde oluşan kalp kası iltihabı ve kalp zarı iltihabı artışlarının olduğunu gözlemlediniz mi? Bunlar için istatistik tuttunuz mu? Eğer bu veriler varsa neden halka gerçekleri açıklamıyorsunuz.

Pandemi hastanesi baş hekimine de soruyorum;

Omicron varyantı çıktıktan sonra vaka sayılarının 700 rakamlarına dayandığı şu günlerde bu 700 vakanın kaç tanesi hastaneye yatış yaptı ve bu 700 kusur vakanın kaçı aşılı kaçı aşısız…

Şuan pandemi hastanesinde uyguladığınız tedavi ve kullandığınız ilaçlar nelerdir? Yanlış anlamayın ben ne ilaçlar kullandığınızı çok biliyorum da halk bilmiyor. Halk zannediyor ki çok farklı ilaçlar ve tedavi şekli kullanılıyor ama hep bilindik tedavi şekli ve ilaçlar kullanılıyor. Haa sahi FAVİPİRAVİR ilacını halen kullanıyor musunuz acaba? Eğer kullanmıyorsanız neden kullanmıyorsunuz bir açıklayın da bilelim.

Biraz geriye gitmek istiyorum, yıl 2019 Aralık sonu ile Şubat 2020 yılı arasında nerdeyse herkes ben dâhil çok inatçı geçmeyen öksürük, ateş ve bronşların aniden tıkanıp zatürreye dönüşen bir tablo ile karşılaştığımızı hatırlasınız herhalde.

O dönemde Girne bölgesi resmen hastalıktan yıkılıyordu tüm bu hastaları kim iyileştirdi bilir misiniz? Dr. Özcan HÜDAVERDİ iyileştirdi. Benim bir özelliğim var her reçeteyi saklarım, halen daha o reçeteler duruyor ve bilir misiniz şuan uygulanan tedavi ve ilaçları o dönemde kullanarak herkes tedavisini oldu. Eğer pandemi ilanından sonra hiçbir işe yaramayan saçma sapan bilimden uzak kararlar alan bilim kurulunu kurmayıp tüm doktorlarımız, eczacılarımız ve biyokimyacılarımız beraber hareket etseydik bu duruma düşmezdik diye düşünüyorum.

Bu pandemide bilerek o kadar yanlış yapıldı ki hangisini söylesem ben de bilmiyorum ama en kötüsü salgının ortasında aşılama yapılmasıydı. Hiç bir pandemide salgının ortasında aşılama yapılmamıştır.

Sonuca gelecek olursak;

Omicron varyantı için kim ne derse desin, ne kadar korku salarsa salsın, hatta korkuyu ve aşılamayı artırmak için ülkeleri kapatmaya devam etsin, bu iş bitmiştir. OMİCRON VARYANTI PANDEMİNİN SONUDUR. Hep dediğim ki bu tür virüsler mutasyonla ya kendi kendilerini imha ederler ya da sizinle yaşamayı öğrenirler ki şu an olan da budur…

ARTIK KORKMAYI VE PANİK OLMAYI BIRAKIN GÖZLERİNİZİ AÇIN GERÇEKLERİ GÖRÜN

 

** COVİD BİR VEBA DEĞİLDİR**

Diğer Haberler

Başa dön tuşu