Kıbrıs sorunu özelinde adada yeniden bir müzakere süreci başladı başlayacak günleri açıkçası kendi adıma beni umutlandırmadığı gibi bunu çok da umursadığımı söyleyemem.
Ömrümüzü tüketen bu sorunun parçası olmaktan da yorulduk.
Ve fakat Kıbrıs’ın Kuzey yarısında karar vericilerin tesis ettiği bu yarım yamalak sığ düzenden de çok umutlu olmadığımı belirtmek isterim. Peki ne yapacağız?
Öncelikle şunu çok açık ifade etmeliyim ki bu konjonktürün bize sağladığı tek dayanak haklarımızın baki olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığının avantajlarını şu veyahut bu şekilde kullanmak.
Dolayısıyla Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğimi ve dahi pasaportumu ve nihayetinde vatandaşlığımı iş olsun diye aldım orada dursun bir gün lazım olur gibisinden hiç almadım ne ben ne de benim durumumda olanlar…
Dolayısıyla ister beğenin ister beğenmeyin ben Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı isem bu cumhuriyetin vatandaşlarına sunduğu her imkandan her vatandaş gibi benim de sizlerin de yararlanması gerekiyor devam eden çözümsüzlük durumuna rağmen.. Malum Kıbrıs Cumhuriyeti Avrupa Birliğinin de bir üyesi, dolayısıyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak bu toplulukta mevcut olan haklarımızın da takipçisi olmak bizim en doğal hakkımızdır.
Nitekim yarım asırdan fazladır devam eden ve fakat çözüm yerine ayrılığın derinleştiği bir ortamda yok olup gitmeye hiç niyetim yoktur… Bu nedenle Kıbrıs’ta yeni bir müzakere süreci başlayacak (mış) taraflar şart koş (muş) koşma (mış) süreç BM zemininde ilerleyecek (miş) ilerlemeyecek (miş) iki devletli çözüm (müş) değil (miş) federasyon temeli (imiş) değil (miş)
Hiç ama hiç umurumda değil…
