KıbrısManşetSiyaset

Önce nüfus sonra planlama

Zaman zaman siyasetçilerden hep duymuşsunuzdur, kendi kendine yeten ekonomi söylemlerini. Fakat bunun nasıl ve ne şekilde olacağını bir türlü anlatmıyorlar

Herkesin bildiği doğru ekonomik yaşamın devamı için önce siyasi istikrarın sağlanması gerekiyor.

Bizim ülkemizde bu söz konusu mu?

Değil.

Tarihin hiçbir döneminde de siyasi istikrar olmadı ülkemizde. Sorunlu bir coğrafyanın enkazı altında kalan bir toplum olduk hep.

Bunun elbette ranta dayalı gerekçeleri de hep vardı.42 yılda 39 hükümet kurulması da bunu en iyi izah eden göstergedir..

d

Sadece söylemde kalıyor bu.

Her şeyden önce kendi kendine yeten bir ekonomi için kimlik tanımı yapmak gerekiyor.

Oysa biz bugün nüfusumuzu dahi bilmiyoruz.

Nüfusu bilinmeyen bir coğrafyada inşa edilen bu temelden yoksun yapının içinde böyle bir planlama yapılabilir mi?

Elbette hayır.

Malum yıllardır ülkemizde sistemli

Bir şekilde uygulanan bir nüfus politikası söz konusudur. Bu politikanın bir sonucu olarak

her gün daha da artarak dağıtılan vatandaşlıklar var. Bu vatandaşlıklar plansız ve programsız şekilde siyasi bir beklenti için dağıtılıyor.

Şimdi bütün bunlar ortada dururken, halihazırda dağıtılan  vatandaşlıkları ve nüfusun geldiği miktarı  sorgulamadan, diğer yandan ülkeye girişleri kontrol altına almadan ekonomik alanda  kısa,orta ve uzun vadede bir planlama yapmak mümkün değildir.

Dolayısıyla kendi kendine yeten ekonomiden bahsetmek için öncelikle yapılması gerekenleri hayata geçirmek zorunluluğu vardır.

Yoksa salla gitsin, üç beş lakırdı ile süsle ve kendi kendine yeten ekonomi

demeye devam edelim.

Bu içi boş bir söylemdir..

Zira bunu dillendirirken hangi nüfusu baz alarak fikir yürüttüğünüz önemli.

Bugün nüfusu bilinmeyen bir yapı içinde ekonomik plandan bahsetmek gerçekçi olmadığı gibi samimi bir yaklaşım da değildir.

Eğer bu anlamda bir planlamaya gidilecekse her şeyden önce nüfus aktarımından vazgeçip  gelişigüzel vatandaşlık dağıtımını da  durdurmak gerekiyor.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu