EğitimKıbrısManşetSiyaset

Öngörüsüzlük ve yönetim zafiyeti

Özel okullara karşı yaptırım gücünü kullanamayan, hatta eğitim gibi yaşamsal öneme haiz bir konuda özel eğitim kurumlarını farklı bir yerde tanımlayan yönetim anlayışının bugün yarattığı fırsat eşitsizliğinin farkında dahi olmaması ülkemiz adına büyük bir talihsizliktir.

Bir haftadan bu yana artan vakalar nedeniyle yüz yüze eğitimin devamını sağlamak için ki doğrusu da odur, Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu okullarımızdaki tedbirleri artırıyoruz diyor. Akabinde de okullardaki bulaş oranının yüzde bir olduğunu söylüyor. Bu oranın ne denli gerçekçi olup olmadığını bilmiyorum.

Fakat belli ki Sayın Bakan elindeki verilere dayanarak bu oranı veriyor. Lakin konunun bir de görerek yaşanan tarafı vardır. Okullarımızda maalesef  bulaş hem yaygın hale geldi, hem de vaka sayılarında artma eğilimi var. Lakin buna rağmen Sayın Bakan Amcaoğlu’nun söylemine rağmen gözle görülür olağanüstü bir tedbir de şu ana kadar alınmış değil. Her şeyden önce bunu bir veli olarak gözlemleyebiliyorum. Hoş merak eden, dileyen, isteyen  herkes de gözlemleyebilir. Kısacası çok üzgünüm ama Bakan Amcaoğlu’nun ifade ettiği gibi tedbirler artırılmış değil.

Öğretmen sendikaları da bu durumu yakından gözlemleme şansına sahip oldukları için Sağlık Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığının konuya dair yeteri kadar bir önlem almadıklarını tespit ederek bulaş oranını azaltmak maksadı ile ders kesimini gittiler. Buna göre 7 Ocak – 13 Ocak tarihleri arasında online eğitime geçme kararı aldılar. Ve bu kararı ilgili bakanlığın dersler yüz yüze devam edecek yaklaşımına rağmen yürürlüğe koydular.

Ve fakat bunu maksatlı olarak birileri saptırdı ve okullar sanki hepten kapanmış gibi bir algı yaratıldı. Oysa böyle bir şey söz konusu bile değildi. Okullar 13 Ocak tarihinden itibaren yüz yüze sınav yapacaklar ve akabinde de Şubat tatili başlayacak. Yani anlayacağınız okullar kapanmadı, yüz yüze eğitimden de vazgeçilmedi. İşin aslına bakarsınız bu konuyla alakalı olarak ilgili bakanlıkların böylesi bir gidişat karşısında öğretmen sendikalarının yaptığı uygulamayı önceden yapmaları gerekiyordu. Fakat anlamsız bir tavır sergileyerek hem okullardaki vakaların artmasını sağladılar, hem yüz yüze eğitime olanak tanımadılar. Şöyle ki sınıflar pozitif vakaların yanında temaslı öğrencilerle dolunca, öğretmenler sınıfta ders yapacak öğrenci bulamadılar. Bunun yanında pozitif çıkan öğrencilerin ve temaslıların ebeveynleri de temaslı durumuna düştüler ve işlerini aksatmak zorunda kaldılar.

Dolayısıyla bu bir öngörüsüzlüktü!

Nitekim öncesinden bunun önüne geçmek mümkünken iletişimsizlik ve koordinasyonsuzluk nedeniyle işler bu noktaya geldi. Nitekim özel okullara karşı yaptırım gücünü kullanamayan, hatta eğitim gibi yaşamsal öneme haiz bir konuda özel eğitim kurumlarını farklı bir yerde tanımlayan yönetim anlayışının bugün yarattığı fırsat eşitsizliğinin farkında dahi olmaması ülkemiz adına büyük bir talihsizliktir..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu