KıbrısManşet

Onlar biterse, hepimiz biteriz!

Bu yazı emeğini, yüreğini, insanlığını esirgemeden korona virüsle savaşan tüm emekçilere ithafen yazılmıştır…

Bu yazı emeğini, yüreğini, insanlığını esirgemeden korona virüsle savaşan tüm emekçilere ithafen yazılmıştır…

Bazılarımızın ne de kıymetli canı var! Korona virüs kamu kuruluşlarına da sıçrayınca evlerinde saklanan ek mesaili memurcuklarımız mesela… Ya da hemen sahte raporcukları alan ‘sahte kronik hastacıklar’ hatta ‘hekimcikler’… Bir de pandemi ortaya çıktığı günden itibaren durmaksızın çalışanlar var… Hem de öyle ek mesai falan da almadan… Korona virüsün tüm dünyada yarattığı panik sürerken, özellikle sağlıkçılar, salgın ile mücadelede bir adım bile geri durmadılar… Tabi hepsi değil!

Kaçınız gerçekten merak edip ilgilendi acaba, vakalar ulanıp giderken ‘pandemi ekibinde kaç kişi çalışıyor’ diye? Ben söyleyeyim; 17 hekim… Özellikle hastanelerin acil servisleri başta olmak üzere yoğun bakım üniteleri, göğüs hastalıkları ve enfeksiyon servislerinde çalışan çok az sayıdaki kahramanlar onlar… Hem de aralarında ciddi kronik rahatsızlıkları olanlar bile var! İnsanüstü bir tempoda görev yapan sağlık çalışanları artık çok yorgun ve tükenmişlik sendromu yaşıyorlar…
Aylardır yılmayan ve riskin yüksek olmasına rağmen virüsle savaşın ön cephesinde yer almaya devam eden o kahramanlar da artık iş bırakma noktasına geldi…

Ve biliyor musunuz ki; bu doktor ve hemşireler günü ya hiç uyumadan geçiriyorlar, ya hastanelerde bulabildikleri bir sandalye üzerinde, ya da yerde kısa bir süre uyuduktan sonra tekrar görevlerinin başına dönüyorlar. Virüse maruz kalmamak adına kullanmak zorunda oldukları özel giysiler ve maskelerin ağırlığı da iş yüklerini bir o kadar daha zorlaştırıyor. Yüzlerinden bütün gün çıkaramadıkları maskelerin çalışanların yüzlerinde ne kadar derin izler bıraktığını da biliyor musunuz? Onları hiç yorgun bedenlerde, ışığı sönmüş gözlerle hastane koridorlarında sağa sola koştururken hayal ettiniz mi?

Dünyanın birçok yerinde tüm sağlık çalışanları bir insanı yaşatabilmek için büyük çaba gösterirken, ülkemizde hala sadece klavye kahramanlığı yapan bazı sağlık çalışanlarının olması vicdanımı sızlandırıyor…  Neden sadece bir grup doktor, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları hayatlarına riske atarak pandemi merkezinde görev yapıyor?  Neden sadece onlar; yoğun bir mesaide, riskleri hiçe sayarak, çocuklarını, ailelerini arkalarında bırakarak çalışıyorlar? Neden bu ülkede fedakârlık örneği sergileyecek kişi sayısı çok az?  Özel sektörde çalışan ilgili hekimler nerede?

Türkiye Tabipler Birliği, bir süre önce sosyal medya üzerinden bir kampanya yürütmüş ve hekimlerin uzun çalışma saatlerinin toplum sağlığını tehlikeye attığına dikkat çekmişti: “36 saat uyumayan bir pilotun uçağına, 36 saat uyumayan bir şoförün aracına binmek ister miydiniz? Peki, 36 saat uyumayan bir cerrahın sizi ameliyat etmesini ister misiniz?”

Peki ya siz? Unutmayın, onlar biterse biz de biteriz… Köşesine çekilen sağlık çalışanları ve hekimler de dahil, hepimiz biteriz!

Diğer Haberler

Başa dön tuşu