Artık bu Covid 19 virüs salgınının değil, saldırısının sonuna geliyoruz… Neden salgın demiyorum çünkü bu bir laboratuvar virüsü olup amacı da yenidünya düzenini yaratmak için yapılan biyolojik bir saldırıydı… Gerçekten bana inanın az kaldı, bakın göreceksiniz birkaç ay sonra milyarlarca doz aşı bir anda piyasada olacak… Biliyorsunuz ki ben bu virüse hiç inanmadım, tamamen yeni dünya düzenine insanları alıştırma, bundan sonraki yaşamın nasıl olacağını anlatmak için yapılan bir simülasyon olduğuna inanıyorum. Yani bizi dijital dünyaya ve insanlığı tek merkezden gözetlemeye ve nüfusu kontrol edip küresel ısınmanın önüne geçmek, küreselleşen dünyayı üniter devletlere dönüştürmek ve bu devletleri kendi içine kapatmak, para birimini dijital paraya çevirip tamamen her şeyi kontrol altına almaktır… Şimdi diyeceksiniz ki sende hiç inanmıyorsun ama bu kadar insan neden öldü diye sorduğunuzu duyuyorum? İlerleyen satırlarda rakamsal ayrıntılarla açıklayacağım sizlere neden inanmadığımı ve bu virüsten korkmadığımı…
Buna cevabı ben aylar önce ki yazılarımda cevap vermiştim zaten. Ne demiştim “her türlü hastalıktan ölenleri hatta intihar edenleri, trafik kazalarında ağır yaralanan ve hastanede ölenleri bile test yaptıklarını söyleyip Covid-19’dan öldü diye rapor ettiler.” Benim bu söylediklerimi geçen hafta içinde BBC News haber olarak verdi. Takip edenler görmüştür İngiltere’de Covid-19’dan ölenlerin büyük bir kısmı aslında bu virüsten ölmediğini, hep başka hastalıklardan ve hatta trafik kazalarından ölenlerden oluştuğunu söylediler…
Şimdi perdeyi bir aralayın, bir bakın perdenin arkasında olanlara, Kasım 2019 ‘dan beridir dünyada bir tiyatro oynanıyor, hem de maskeli bir tiyatro. Küresel bir tiyatro bu. Küreselciler bu tiyatroyu yazdı, maalesef ki bilimciler, yönetimler ve medya da bu tiyatronun oyuncuları durumunda. Çok kalabalık bir tiyatro bu son yüzyılın en kalabalık tiyatrosu, çünkü tüm insanoğlunu evlere kapattılar ve tiyatroyu seyredin diyorlar…
Korku üstüne korku salmaya devam ediyorlar… Her gün yeni rakamlar vererek, şu kadar vaka var, vay efendim vaka sayısında rekorlar kırılıyor, ölümler çoğaldı… Dünya Sağlık Örgütü yine devrede, ne diyor bu sahtekar örgüt ‘eski normal asla olamayacak’ ben de bu örgüte şunları söylüyorum ve siz okuyucularım da iyi okuyun bunları, neden sahtekar bir örgüt olduğunun ispatı aslında yazacaklarım;
Geçen yıl dünyada toplamda 7 milyon insan grip ve griple tetiklenen komplikasyonlardan kaybedildi. Bunların da 350 bin ile 1 milyon kadarı geçen yıl coronavirüs nedeniyle öldü. Siz hiç ‘gripten öldü, nezleden öldü’ gibi bir haber duydunuz mu? Duymadınız. Neden duymadınız biliyor musunuz? Çünkü amaçları korku yaratmak, dünyayı değiştirmek ve bunu yapmak için de her türlü yalana başvuracaklarından şüpheniz olmasın. Zaten bu tiyatroyu oynatanların en büyük sponsor girdiği ve paraya boğduğu örgüt DSÖ değil mi… Hep rakamlar verilerek korkutuyorlar… Bende rakamlar vereyim de biraz rahatlayın hem de bu rakamlar kesin rakamlar, medya aracılığı ile uydurulmuş abartılmış rakamlar değil…
Bakın geçen yıl verilerine bakıldığı zaman 82 milyonluk Türkiye’de 82 bin kişi grip ve griple tetiklenen komplikasyonlardan öldü, neden öyle çünkü grip virüsü ölüm oranı % 0.1 dir. Bu duruma göre Covid-19 (coronavirüs) gerçeğine dayanarak da yüzde 5-14 aralığında ölümler olacağına göre her yıl ortalama minimum 4100 – maksimum 11480 kişinin öleceği ortaya çıkıyor. Coronavirüsten ölenlerin tamamı yaygın pnomoniden kaybedilir.
2016 yılında Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 3 milyon kişi pnömoniden öldü, bunların hiçbirine corona virüs testi yapılmamıştı. Haaa bir şey daha var Corona virüsü testi yıllardır var yani yeni bir test değildir, eminim bunu çoğunuz bilmiyordur, ama neden o zamanlarda yapılmayan testler şimdi yapılıyor… Soruyorum sizlere o zaman bu gürültü, patırtı neden?
Bu testler ne kadar doğru ya da şöyle söyleyelim acaba bu test yapılan kişilere gerçek söyleniyor mu? Kim görüyor ki test sonucunu! Biraz daha ileriye gideyim mi acabaaaaa. Bu PCR testleri ile burundan virüs kalıntısı mı alınıyor yoksa acaba burundan içeriye virüs mü bırakılıyor! Ben bu virüsün bu şekilde de yayıldığına inanıyorum, olmaz mı diyorsunuz bu kadarını da yapmazlar mı diyorsunuz! Yaparlar çünkü hedefleri var…
Aşağıdaki tüm veriler Dünya Sağlık Örgütü(WHO) ve ABD Hastalık ve Korunma Merkezleri(CDC) kaynaklarından derlenmiştir:
Her yıl gribal enfeksiyonların yüzde 11 i influenza ve RSV virüsleri, yüzde14’ü corona virüsler, yüzde 29’u Rhinovirüsler ve geri kalan yüzde 46’sı bilinmeyen virüsler tarafından oluşturulur. Her yıl her 1000 kişiden biri grip ve bağlı komplikasyonlardan ölür. (yüzde0.1) Bu ölenlerin yüzde 5-14’ü corona virüs nedenli ölümdür. Yani sevgili arkadaşlarım aslında corona virüsten heryıl insanlar zaten ölüyordu… ABD’de mevsimsel grip için aşılanma oranı her yıl yüzde 52’dir, yani nüfusun yarısı ‘aşılanır’ Buna rağmen grip salgını ABD’de 2018-2019 sezonunda 35.5 milyon (otuz milyon beş yüz bin) insana bulaşmıştır. Nedeni de virüslerin her birisinin ayrı yapısal şifreler barındırmasındandır.
Bu hastaların 16.5 milyonu hastanelere müracaat etmiştir ve 490.600’ü hastaneye yatırılmıştır. Ve bu hastaların 34.200’ü doğrudan bu virüs nedeni ile 27.680 kadarı ikincil sebepler ile hayatını kaybetmiştir. CDC (ABD Hastalık ve Korunma Merkezleri) verilerine göre 2019 yılında sadece ABD’de toplam 62.000 kadar kayıp vardır. ABD’de her yıl yaklaşık 50.000-60.000 insanı öldüren bir virüs salgınından bahsediyorum sizlere…
Gelelim Covid-19’a. Aralık ayından bu yana geçen 8 aylık süre içinde Covid-19 salgını 650 bin insanı öldürdü. Aynı süre içerisinde mevsimsel grip en az 3 milyondan fazla insanı öldürdü. Üstelik coronavirüs dışı virüslere bağlı grip hem 65 yaş üzeri insanları hem de aynı oranda 0-5 yaş bebeklerin ölümüne neden oldu… Hiç bunları konuşan haber yapan yok…
Yani gerçekten bu panik ve alarm halinin nedeni ölüm sayısı mı acaba? Eğer öyle ise bence öyle olmamalı. Çünkü yılbaşından bu yana 3 ayda dünyada 5 yaş altı 1.950.000 çocuk öldü, HIV/AİDS nedeniyle 432. 000 kişi, sigara nedeniyle 1.285,000 kişi öldü. 275,000 kişi intihar ederek, 2.110.000 kişi kanser nedeniyle öldü. Dünyada yalnızca bugün 27,000(yirmi yedi bin) insan çoğu çocuk olmak üzere açlıktan öldü…
Çok değerli arkadaşlarım hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki korku olmadan toplumda yapılacak köklü değişikliklerle ilgili algı oluşturulamaz. Bu salgın elbet bir gün bitecek, ancak bittiğinde insanların toplumsal yaşam alışkanlıkları ve ekonomik durumlarının bayağı değişmiş olduğu göreceğiz.
Büyük sermaye sahipleri, oluşacak ekonomik krizler sonrası zarar eden firmaları, sanayi kuruluşlarını yok değerine ele geçirecek ki Çin de bu değişim oldubitti bile… Para ve servetler el değiştirecek… Ulusal paralar kaldırılıp yerine dijital tabanlı para birimleri gelecek, sanayi ve günlük yaşam yoğunluklu olarak robotik olarak devam edecek… 5G teknolojisi tüm dünyaya yayılacak. İnsanlarda dijital hayatı kolaylaştırmak için çip uygulamasına geçilecek ve insanlar çiplenecek… Yani ulusal kimlikler ve pasaportlar son bulacak, tüm tıbbi verilerinizi tek tuşla görebilecekler… Dünyanın 2. Dünya Savaşından bu yana gördüğü en büyük, en yaygın paniği ve yaşam tarzı değişikliğini yaşıyoruz. Doğrusunu söylemek gerekiyorsa aslında buna mecbur ediliyoruz. Tüm bunların olması ve hedefe ulaşılması için de tiyatroya devam ediliyor kaç perde sürecek bu tiyatro derseniz az kaldı son perdeye geliyoruz…
Herkese ailesi ile birlikte sağlıklı güzel bir bayram diliyorum ve diyorum ki bağışıklık sisteminizi yüksek tutun ve hep gülümseyin.
