TOPLUMU İYİLEŞTİRECEK REÇETE BENDE… Pandemi döneminde, hali hazırda toplumun bozuk olan psikolojisinin tamamen dibe vurduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı adayı Ahmet Boran, “Toplumu iyileştirmek için reçete bende. Ben doktor olarak bu toplumu sevgimle iyileştireceğim, çözüm bende” dedi.
EVİNE SES BOMBALARI ATILMIŞ, TAVUKLARINI ÖLDÜRMÜŞLER… “Adaylığımı açıkladığım gün bahçeme küçük pet şişeler içinde ses bombaları atıldı. Bir gece taşlarla camımı kırdılar. Köpekler aldım biri öldürüldü diğeri ise kaçırıldı. Tavuklarımı öldürdüler”
HER KIYAFETE GÖRE FARKLI ELDİVEN… “Tişörtlerimi kendim baskılıyorum. Ceketlerime değişik kurgular yaptım. Kıyafete göre eldivenlerim var. Bu benim zevkim.”
BALKON KONUŞMASI YAPMAYACAĞIM… “Seçilirsem İlk yapacağım şey önce Allah’a şükretmek olacak. Namaz kılacağım. Balkon konuşması yapmayacağım. Kendi evimde bir yemek vereceğim.”
GIYNIK ÖZEL – GIYNIK MANŞET
“DEVLET BAŞKANLARI ŞUURSUZ”
SORU: Ahmet Boran kimdir?
BORAN: 1967 Mağusa doğumluyum. 5 yıl Mağusa’da, 3 yıl İngiltere’de yaşadım. 1975’te Kıbrıs’a döndük. O zamandan beri Haspolat’ta yaşıyorum. Hacettepe Tıp Fakültesi’nde Yüksek Lisans yaptım. Doktor olarak özelde, devlet hastanelerinde ve sağlık merkezlerinde çalıştım. Sonra hekimlik görevi bırakıp, şiir, hat ve senaryo çalışmaları yaptım. 1800’e yakın şiir ve tıbbi konularda soru kitapları yazdım.
Devlet başkanlarının tama yakının şuurları yok. Donald Trump embesilitenin en üst düzeyi. Amerika’da Bill Clinton dışında röfle verebilen lider çıkmadı. Ben kendi yaşamımda yıldız, gezegen, gökada konularını düşünürüm. Bunların yanında sıra dışı, karanlık enerjileri de düşünürüm.
“OPERA ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUM”
SORU: Giydiğiniz tişörtün bir anlamı var mı?
BORAN: Elbet var, bundan 40 adet var. Burada resimde iki gökada var. Galaksi birleşmeye başlamış, ya dev gökada ya küçük iki parça ve tek bir parça gökada oluşacak. Esas dalım Türk Sanat Müziği, kendi beste ve güftelerim var. Şu anda opera üzerinde çalışıyorum. Sesimi geliştiriyorum.
“BAHÇEME SES BOMBALARI ATILDI”
SORU: Başınıza ne tür olumsuz olaylar geldi?
BORAN: Adaylığımı açıkladığım gün, yani 22 Ağustos’ta bahçeme küçük pet şişeler içinde ses bombaları atıldı. Misafirlerim vardı umursamadım, askeri tatbikat yapılır sandım, sonra misafirlerimi gönderince gündüz bahçeye baktığım zaman yenidünya ağacının altında pet şişeleri buldum. Şişenin içine tuz ruhu ve küçük folyo katıp yaptıkları ses bombalarını bahçeme attılar. Bir gece koca koca taşlar atarak camlarımı kırdılar. Köpekler aldım biri öldürüldü diğeri ise kaçırıldı. Tavuklarımı öldürdüler. İpteki çamaşırlarımı alıp, kümes damlarına attılar. Gittiğim köylerde araçlarla önüm kesildi, kendimi takdim etmem engellendi. Gazetelere gittim, polise gittim ama sesimi duyuramadım.
“PROTESTOCULARLA BİRLİKTE DE YÜRÜRÜM”
BORAN: Cumhurbaşkanlık seçimleri bir yarış. Türkiye’de olduğu gibi öldürmekle, gazetecileri hapse tıkmakla bir yere varılmaz. Seçilirsem eğer sorunları çözmeye çalışırım ama eğer çözemezsem anlamlı insanlarla yürüyüş yapıp, protesto ettiğinde canı gönülden ben de onlarla yürüyeceğime ve destek koyacağıma garanti veriyorum. Bir de ülkemizde derin devlet var. TMT zamanından başlayan derin devletin ayrık otları gibi devam ettiğini ve kötü insanların hüküm sürmeye devam ettiğini görüyoruz.
“HER ARAYAN ULAŞIYOR, HAYATIN TADINI ÇIKARAMIYORSUNUZ”
SORU: Cep telefonu kullanmıyorsunuz ama sosyal medyada aktifsiniz. Teknolojiyle aranız iyi değil desek doğru olur mu?
BORAN: Teknolojiyle aram çok iyi. Fevkalade iyi. Cep telefonu beyine zararlı o yüzden kullanmıyorum. Sağlık eski Bakanı Ahmet Gulle de bunun uyarısını yapıyordu. Sürekli aranabildiğiniz ve hayatın tadını çıkaramama durumunuz söz konusu olduğu için telefon kullanmıyorum. Yakın zamanda cep telefonu alacağım çünkü hem video hem fotoğraf çekebiliyorsunuz.
“HER KIYAFETE GÖRE ELDİVENLERİM VAR”
SORU: İlginç bir tarzınız var. Bunun bir nedeni var mı?
BORAN: Benim annem usta terzidir. Küçüklükten beri bana kıyafet dikerdi. Onun da bellekte etkisi olabilir ama ben kendim küçüklükten beri değişik modelleri tercih ediyorum. Tişörtlerimi kendim baskılıyorum. Ceketlerime değişik kurgular yaptım. Kıyafete göre eldivenlerim var. Bu benim zevkim. Ben alışverişe gittiğimde korona virüs pandemisi öncesinde de doğada çözünebilir eldiven kullanıyordum.
“KİMSEYİ RAKİBİM OLARAK GÖRMÜYORUM”
SORU: Seçimde sizin en güçlü rakibiniz kim?
BORAN: Herkes aday olmakta serbest. Bazı kişiler kıskançlık sendromuna girmiş olabilir. Hayatta kimseyi kıskanmam. 11 aday olmasına çok sevindim. Kimseyi rakibim olarak görmüyorum. Bende olan özelliklerin onlarda olmadığını ve benim insanlarla yapacağım paylaşımı onların yapamayacağını ‘ofis cumhurbaşkanı’ olacaklarını biliyorum. Ben makam ve rütbe peşinde değilim.
“OFİSTE TÜKENMEK İSTEMİYORUM”
SORU: Seçilirseniz ilk yapacağınız iş ne olacak?
BORAN: İlk yapacağım şey önce Allah’a şükretmek olacak. Namaz kılacağım. Balkon konuşması yapmayacağım. Kendi evimde rahat ve farklı bir yemek vereceğim duygu ve müzik ağırlıklı. Ben hep aynı insanım. Herkesin de beni olduğum gibi bilmesini istiyorum. Ofiste tükenmek istemiyorum.
“AKINCI VE TATAR’IN ALGI ALDATMACASI VAR”
SORU: Kendinizle ilgili oluşturduğunuz bir oy yüzdeliği var mı?
BORAN: Bu adaylığı koymak benim içime Allah’tan geldi. Sıramı beklemeyi bildim. Anketler hep yalan. Akıncı ve Tatar’ın algı aldatmacası var. İllüzyon yaptılar, politikacı isimleri listenin başına yazılıyor. Bizimkilerde ise isim yok. Bağımsız ve diğer olarak geçiyoruz. Ankette isimlerimiz bile yok. 40-50 köye adım adım gittim. İnsanlar gördükçe, fark ettikçe bizlere çokça oy verecekler. Kazanabileceğime inanıyorum. Pembe düşler kuran biri değilim.
“LEYLA VE MECNUN’UNUZU BULUN”
SORU: Toplumsal cinsiyet eşitliği konusu ne düşünüyorsunuz?
BORAN: Kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır. Biri diğerinden üstün değil. Cenabı Allah ‘Kim iyi insansa o üstündür’ diyor. İnsanlar evlerine kapana kapana, paylaşım azalınca her şey bozulur. Kadın ve erkek aynıdır. Aşkı hissetmiyorlarsa evlenmesinler. İyi analiz yapın, Leyla ve Mecnun’unuzu bulun. Kayınvalide sendromu da var maalesef. Erkekler, eşini oğlundan kıskanıyor. Bir diğeri ise ‘Peter Pan sendromu’dur. O kadar pohpohlarlar ki çocuğu, o çocuk kendini Kral Faruk zanneder. Yerden bir yaprak kaldırmaz. ‘Wendy sendromu’nda ise anne ve baba, kızları için saçlarını süpürge eder. Yardım ediyoruz ve yol gösteriyoruz.
