Özdenefe: Bu zihniyet bizi hızlandırılmış şekilde duvara toslatmaya ant içti!

ÇÖZÜM, BİLDİĞİMİZ VE DOĞRU OLDUĞUNA İNANDIĞIMIZ POLİTİKALARI TEKRAR ETMEKTİR… Özdenefe, “Kıbrıslı Türklerin bu sıkıntılı dönemden çıkışının çaresi daha radikal olmak, insanların ilk nazarda daha az dikkatini cezbedeceğini bildiğimiz ancak doğru olduğuna inandığımız politikaları tekrar etmektir” dedi.

BU YILKİ 20 TEMMUZ SİNYALLERİ TOPLUMU RAHATSIZ EDİYOR… Özdenefe, her 20 Temmuz’da Türkiye’den en üst yetkililerin gelerek, katılım sağlandığını ancak bu 20 Temmuz koşullarının farklı sinyalleri olduğunu ve bunun da toplumu rahatsız ettiğini ifade etti.

TC-KKTC İLİŞKİLERİ ÇOK DAHA YANLIŞ ZEMİNLERE OTURTULUYOR… Ali Bizden’in Türkiye’ye alınmamasıyla ilgili konuşan Özdenefe, ikili ilişkilerin çok daha yanlış zeminlere oturtulduğunu, siyasi görüşü ne olursa olsun hiçbir bireyin bu belirsizliği bu toplumda kabul edemeyeceğini ve bu belirsizliğin de insanlara indirekt olarak korku saldığını vurguladı.

UBP İKTİDARDAYKEN YURTTAŞLIKLARI KENDİSİNE BİR OY OLARAK GÖRÜYOR… Özdenefe, yılını dolduran veya evlilik kaynaklı vatandaşlıkların yapılmasının kabul edilebilir olduğunu ancak, uygulama dışı yetkilerle vatandaşlık veriliyorsa burada sıkıntı olduğunu ve UBP’nin iktidardayken yurttaşlıkları kendisine bir oy olarak gördüğünü söyledi.

GIYNIK Web TV’de yayınlanan ve Derviş Doğan’ın sunduğu Off The Record programının konuğu olan CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, ülkenin içinden geçtiği bu zorlu döneme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Özdenefe, Kıbrıslı Türklerin tarih boyunca bu topraklardaki mevcudiyetini korumak için bedeller ödediğinin bilindiğini, ancak şu an değişen kondüktörle birlikte Kıbrıs Türk halkının iradesi ve egemenliği üzerindeki tartışmalar ve baskıların özellikle hükümet olmasının hezeyana uğrattığını ifade etti.

İçinden geçilen dönemin ek dezavantajları olduğunu ve pandeminin tüm dünyadaki etkilerinin yanı sıra bizim üzerimizdeki etkilerinin daha büyük olduğunu vurgulayan Özdenefe, dünyadan koptuğumuzu, Kıbrıs konusunda irade ve kabul görülen çerçevede ülke siyasetinin ortaya konulmadığı takdirde ise bir çırpıda yıllarca oluşan kazanımları kaybedip, 20-30 yıl geriye de götürebileceğinden bahsetti.

ÖZDENEFE: ÇÖZÜM, BİLDİĞİMİZ VE DOĞRU OLDUĞUNA İNANDIĞIMIZ POLİTİKALARI TEKRAR ETMEKTİR

Özdenefe, ülkenin iradesinde tahribat oluştuğunu ve bunun sadece ekonomik değil demokratik anlamda da olduğunu ifade ederek, daha da uzun yıllara yayılabilecek bir olumsuzluğu getireceğini söyledi.

Bu hususta mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Özdenefe, şunları söyledi:

“Açlık sınırı açıklandı ve insanların gerçekten sofraya ekmek götürme sıkıntısı var. Diğer sorunlar da eklendiği zaman bu adeta çığ gibi büyüyor. CTP en çok eleştirilen bir parti, çünkü biz hala bir umut olduğunu düşünüyoruz. Kıbrıslı Türklerin bu sıkıntılı dönemden çıkışının çaresi daha radikal olmak, insanların ilk nazarda daha az dikkatini cezbedeceğini bildiğimiz ancak doğru olduğuna inandığımız politikaları tekrar etmektir. Kıbrıslı Türk toplumunu plan, program ve hedefler kapsamında bir hedefe taşıma zorunluluğumuz var ve bunun bir ayağı da hükümetin beceriksizliği, kötü niyetini ve Kıbrıslı Türklere karşı bir gailesi olmadığını deşifre ederek ortaya koymaktan geçer.”

“CTP HEM ELEŞTİRİLİYOR HEM DE TEK UMUT OLARAK GÖRÜNÜYOR”

Oluşan sıkıntıların evveliyatına bakıldığında Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle anomalilerin başladığını kaydeden Özdenefe, Tatar’ın seçilebileceğini kendi partisinin bile tahmin etmediğini ve Tatar’ın dahi buna inanmadığını söyledi.

Özdenefe, Cumhurbaşkanı Tatar ile ilgili eleştirilerde bulunarak, şunları söyledi:

“Bugüne dek Kıbrıs konusunda bilgi birikimi olmayan Tatar, Kıbrıslı Türk siyasetini ve sorunlarını yeniden keşfetmiş bir çocuk gibi davranıyor ve bilgi birikimi bunun için yetersiz. UBP de şu an kendi içinde bunun sonuçlarını yaşıyor. Hala bugün söylediklerinin altını dolduramıyor. Türkiye Cumhuriyeti destekli yönetimi bir maharet olarak sayıyor. O dengeyi ne görebilmiş ne de koruma gailesi var.”

ÖZDENEFE: BU YILKİ 20 TEMMUZ SİNYALLERİ TOPLUMU RAHATSIZ EDİYOR

Özdenefe, 20 Temmuz günü TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Meclisi’nde yapacağı konuşmaya CTP’nin katılıp katılmayacağı sorusuna yönelik cevap vererek, her 20 Temmuz’da Türkiye’den en üst yetkililerin gelerek, katılım sağlandığını ancak bu 20 Temmuz koşullarının farklı sinyalleri olduğunu ve bunun da toplumu rahatsız ettiğini ifade etti.

Toplumu düşünen, gailesi olan, aydın ve emektar kişilerin büyük bir gaile içinde olduğunu dile getiren Özdenefe, Maraş’ın hukuk dışı bir sürece bağlanması ile yapılan söylemlerin de doğru bir algı yaratmadığını ve şu anki hükümetin kendi toplumunun hassasiyeti ile iradesine yönelik bir gailesi olmadığını da her geçen gün gördüklerini kaydetti.

Yüksek Mahkeme’nin aldığı kararları doğrultusunda atılan yanlış adımların da ortada olduğuna işaret eden Özdenefe, tüm toplumu bağlayan ve yok sayan söylemler yüzünden kendilerinin de artık itiraz ettiklerini belirtti ve “Demokrasinin bekçileri siyasal partilerse eğer, bu duruma düşürülmesine hem bir birey hem de parlamenter sistemde iç demokrasiyi önemseyen bir yetkili olarak sessiz kalmayacağız” dedi.

“TC-KKTC İLİŞKİLERİ ÇOK DAHA YANLIŞ ZEMİNLERE OTURTULUYOR”

Özdenefe, Ali Bizden’in geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye girişinde ulusal güvenlik nedeniyle ülkeye alınmaması ve geri gönderilmesi ile ilgili düşüncelerini ifade ederek, yapılanlara şu şekilde özel eleştiride bulundu:

“Her ülkenin muhaceret işlemlerinde belli başlı kurallar elbette vardır. Ama bizim TC ile olan ilişkilerimiz, bu kişilerin kimler olduğunun halk tarafından biliniyor olması ve gerekçelerle ilgili hala bugün bir açıklama yapılmaması başka bir boyutta değerlendirilmelidir. Çünkü biz şu an Kıbrıslı Türklerin aslında dünyaya açılıp, açılamamasındaki en önemli faktör olan, kimilerine göre Anavatan veya kardeş ülke olarak bilinen Türkiye Cumhuriyeti ile herhangi bir gerekçe söylenmeden buna maruz bırakılmalarını yadırgıyor ve doğru bulmuyoruz. Eğer basına yansımayan durum var ise onu da bizimle paylaşmak zorundadırlar. Bu durumda biz Türkiye ile KKTC ilişkilerinde doğru bir siyasi strateji olduğunu düşünmediğimiz gibi KKTC yetkililerinin de bu konudaki tutukluklarının da topluma zarar verdiğini düşünüyoruz. İkili ilişkileri çok daha yanlış zeminlere oturtuluyor. Siyasi görüşü ne olursa olsun hiçbir birey bu belirsizliği bu toplumda kabul edemez ve bu belirsizlik insanlara indirekt olarak da korku salar. Günün sonunda ortaya çıkan durum Kıbrıslı Türkleri tedirgin etmiştir. Türkiye’nin ben bu durumdan memnun olacağını düşünmek istemiyorum çünkü onların da Kıbrıslı Türkler ile arasındaki ilişkiye önem verdiğini ve kopmasını istemediğini düşünüyorum. Ortaya çıkacak kutuplaşma kimseye fayda sağlamayacaktır.”

ÖZDENEFE: UBP İKTİDARDAYKEN YURTTAŞLIKLARI KENDİSİNE BİR OY OLARAK GÖRÜYOR

Öncelikle vatandaşlıkla ilgili CTP’nin de soruları olduğuna değinen Özdenefe, 11 yılını dolduran veya evlilik kaynaklı vatandaşlıkların yapıldığı açıklamasının hakkaniyete uygun olduğu için kabul edilebilir olduğunu ancak, bunun ötesinde uygulama dışı yetkilerle vatandaşlık veriliyorsa burada sıkıntı olduğunu ve UBP’nin iktidardayken yurttaşlıkları kendisine bir oy olarak gördüğünü söyledi.

Özdenefe, bunun büyük bir sıkıntı olduğunu ve bir sonraki dönemde CTP’nin iktidarda olma zorunluluğu olduğu düşüncesinde olduğunu açık yüreklilikle belirtti.

Özdenefe, CTP’nin iktidara gelir gelmez çok fazla suiistimal edilen Yurttaşlık Yasası’nı değiştireceklerini, ülkenin demografik yapısı, iradesi ve sunulan hizmetleri bağlamında ele alınması gerektiğini söyleyerek şunları aktardı:

“Ülke nüfusunun ülke altyapısının kaldıracağı, belki de Meclis’in belirleyeceği çok daha ağır ve objektif kriterlerle kontrol altına alınması ivedi sorumluluklarımızdandır. Şu anda bu ülkede çalışan ve yurttaş olmayan bireyin sıkıntısı beyaz kimlik uygulamasıyla çözülebilir. İnsanlar insanca ekmeğini kazanmak için gerekli koşulların oluşmasını haklı olarak istiyorlar.”

CTP’NİN YAŞANANLARA KARŞI YAKLAŞIMI NEDİR?

Şu andaki hükümetin hangi yasa olursa olsun bunlara riayet etmediklerine dikkat çeken Özdenefe, devamlı olarak anayasaya aykırı harekette bulunduklarını ekledi.

Özdenefe, hükümet ortaklarının birbirine düştüğünü ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ise yine ülkede olmadığını dile getirerek, bu oluşan yapıdan bir an önce kurtulmak gerekliliğine değindi.

Kıbrıs Türk siyasetinin aslında umutlanma kısmına geçileceğine dair ümitli olduğundan söz eden Özdenefe, “Hükümetin bittiği aşikardır. Ülkeyi yönetenlerin gözü dönmüşse ve Anayasa’yı takmama havasındaysalar, bunun çözümü sandığa gitmektir” diyerek, bugün ihale yasasını by-pass ederek ihale alımlarının önünü açtıklarını, KIB-TEK ihalelerinin ise tamamen durdurularak, ihalesiz alımlara gidildiğini belirtti.

“Bu irade, bu zihniyet bizi hızlandırılmış bir şekilde duvara toslatmaya ant içti” diyen Özdenefe, mücadelenin şart olduğunu, bunun da topluma fayda sağlayabilmesi için doğru zeminde yapılması gerektiğini kaydetti ve bu süreci en az hasarla atlatmak için CTP olarak çalışmalarını sürdürdüklerini aktardı.