Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, bütçenin seçim öncesi geçirilmesi kararının olumlu olduğunu, başlangıçta hükümetin bu düşüncede olmadığını ama bu noktaya gelinmesinde diğer muhalefet partileriyle birlikte Halkın Partisi’nin ısrarının da etkili olduğunu söyledi.
Halkın Partisi’nin bir yapıcı ve olumlu adım daha atarak bütçenin geçmesine yardımcı olacağını da söylediğine dikkat çeken Özersay “Çünkü biz bu seçim ertesinde Halkın teveccühü ile ülkeyi yönetme görevi ve sorumluluğu alabileceğimizi görebiliyoruz” dedi.
Katıldığı televizyon yayınında gündemi değerlendiren Özersay, 2018’de yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini, o dönem seçimden önce bütçe geçirilmediği için seçimden sonra göreve gelen hükümetin bütçe yapana kadar çok zaman kaybettiğini hatırlatarak ülkenin kaybedecek zamanı yoktur dedi.
HP lideri sözlerine şöyle devam etti:
“Halkın Partisi olarak biz Meclis Danışma Kurulu Toplantısı’nda daha önceki toplantılarda da olduğu gibi, olumlu ve yapıcı bir tutum ortaya koyduk. Özellikle üzerinde durduğumuz konu seçimin tarihi değildi. Özellikle üzerinde durduğumuz konu bütçenin tamamlanıp geçirilerek seçime öyle gidilmesi konusuydu. Biz bunun acısını vatandaşla birlikte 2018’de yaşamış bir partiyiz. O nedenle bu konuda muhalefet olarak ısrarcı olduk; önce bütçe geçsin, sonra seçim yapılsın dedik. Günün sonunda bu konuda bir uzlaşıya varılmasından memnuniyet duyuyoruz. Bu olumlu bir gelişmedir. ‘Sözde hükümet kurma çabası’ bağlamında bizimle görüşmeye gelen UBP yetkilileri, bütçeyi seçimden önce geçirmek gibi yaklaşımları yoktu. Bütçe görüşülmeye başlanır ama yeterli süre yoktur diye düşünüyorlardı. Çünkü amaçları seçimi ocak ayının ilk haftası gibi yapmaktı. Bu nedenle biz seçimi daha sonraki haftalara alıp bütçeyi geçirme konusunda ısrar ettik ve başarılı olduk. Sayın Sucuoğlu’nun bu noktaya gelmesi ve bu fikri sahiplenmesi güzel bir şeydir, ancak bu muhalefetin sayesinde olmuştur. Bu konuda ısrarcı olan muhalefet partilerinden farklı bir adım daha atarak seçimden önce bütçenin geçirilmesi söz konusu olursa Halkın Partisi olarak destek vereceğimizi de söyledik. Çünkü 2018’de acı bir tecrübe var. Bir yıl içinde iki bütçe hazırlandı ve aylar kaybedildi. Durum zaten ekonomik açıdan vahimdir ve memlekette kaybedecek bir günümüz bile yoktur. Eğer bütçe yapılmadan seçime gidilip hükümet kurulsaydı, gelecek olan hükümet birkaç ay bütçenin hazırlanması ve geçirilmesiyle uğraşacaktı. Belki de harcama kalemlerinin açılması mart ayını bulacaktı. Bunun önüne geçmiş olmak önemlidir, bunda Halkın Partisi’nin olumlu duruşu da etkili olmuştur.”
“Seçim ertesinde ülkenin ihtiyacı uzun ömürlü ve uyumlu bir koalisyondur”
“Seçimden sonra hükümet olmaya ve ülkeyi yönetmeye talibiz” diyen Özersay, bütçe için komite ve Genel Kurul görüşmelerinin kısaltılmasını da olumlu bulduklarını ifade etti.
Özersay, “Biz sorumluluk sahibi davranmamızın gerektiğinin farkındayız. Önemli olan, seçim sonrası uzun ömürlü bir koalisyon ortaklığının kurulmasıdır. O koalisyon ortaklığının da kurulur kurulmaz, bir bütçeye sahip olarak hizmet vermeye başlamasıdır. Memleket için iyi adımlar olduğuna inanıyoruz” dedi.
“Seçim Yasası Değişikliği halkın özgürlüğünü kısıtlayıcı değil, düzenleyici olabilir”
Ad-Hoc Komite’nin 25 Kasım’a kadar çalışacağını belirten Özersay, seçimin sadece yapılacağı günden ibaret olmadığını söyleyerek ekledi:
“Seçim bir süreçtir. Adayların ilanı, seçim propagandası, seçim yasakları, seçmen listelerinin asılması, askıda kalması, itiraz süresi gibi unsurların da içinde olduğu bir süreçtir. Seçim zili çaldığında dönüp kuralları değiştirmeyelim diye 25 Kasım tarihine kadar Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda neyi değiştireceksek değiştirelim. YSK da yürürlükteki kurallar çerçevesinde süreci başlatsın. En önemli prensip, komitede her siyasi partinin bir temsilcisi olacak ve komite kararlarını oy birliğiyle alacak. Tüm siyasi partilerin ‘tamam’ dediği değişiklikler yapılabilecek. Bize göre, karma oyun kaldırılması, karma oyun değiştirilmesi, basitleştirilmesi, seçim bölgelerinin belirlenmesi, seçim barajının değiştirilmesi konular da dahil olmak üzere her şeyi konuşmaya hazırız. Çünkü Seçim ve Halk Oylaması Yasası ile seçim sistemi zaman içinde devletlerin, toplumların içselleştirdikleri, yanlışları görüp düzelttikleri konulardır ve çok hayatidir. Bir kısmı kesip atmak bize göre doğru bir yaklaşım değildir. Bütüncül bir yaklaşım ortaya koymak gerekir. Siz karma oyla ilgili bir değişiklik yapacaksanız diğer unsurlara etkileri ve sonuçlarını iyi hesaplamalısınız. Halkın Partisi olarak şunu söylüyoruz; Seçim, Halk Oylaması Yasası’ndan bir bölümünü atarak değil, yasayı bütün olarak ele alalım. Önümüzde kısa bir süre var, bu süre zarfında kapsamlı bir yasa değişikliğinin olamayacağı çok açık. Daha basit ve kolay bir dokunuş yapılabilir. Karma oyun bireylerin yani seçmenin özgürlüğüyle ilgili olduğunu düşünüyoruz. Seçmen isterse bir partiye mühür vurup partinin seçmenleri arasında istediğini seçebilirken ya da bir partiye mühür vurmayıp farklı partilerden kişilere oy verebilir. Bu onun özgürlüğüdür. Bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması doğru bir yaklaşım değildir. Sıkıntı şudur; karma oyların yandığı ve boşa gittiği söyleniyor. O zaman ona dair bir çözüm bulalım. Karma oyun basitleştirilmesi gerekir. Şu anda karma oyu birden fazla siyasi partiden adaylara kullanıyoruz. Her bir ilçede farklı ‘en az’ ve ‘en çok’ kuralları var ve bu kurallara uymayınca kullanılan oy yanıyor. Bu kurallar kalkarsa oyların da yanması engellenebilir.”
“Bazı partiler içeride başka, dışarıda başka konuşuyor”
Karma oyun kaldırılmasının istenmesinin siyasi bir yönü de olduğunu vurgulayan HP Genel Başkanı, UBP’nin kurultay süreciyle memlekete bir türbülans yaşattığını ve UBP seçmeninin mühür kırarak karma oy kullanacağının tahmin edilmesi nedeniyle karma oyun kaldırılması söyleminin ortaya atıldığına dikkat çekti. Özersay sözlerini şöyle sürdürdü:
“UBP yöneticileri bu yolla seçmenin başka partiye kaçmasını engelleyeceklerini düşünmüş olabilirler. Bizim için önemli olan biz HP olarak konuya özgürlükler açısından bakıyoruz. Bir önceki dönem karma oyun, çarşaf listenin öneminden ve değerinden bahsederken şimdi işinize gelmiyor diye bunu kaldıramazsınız. UBP yöneticileri ziyarete geldiğinde karma oyun basitleştirilmesi konusunda hemfikirdik. Diğer partilerle de aynı şekilde konuştuklarını biliyoruz. Bazı siyasi partiler karma oyla ilgili içeride başka, dışarıda başka konuşuyorlar. Bize göre şeffaf, temiz ve dürüst siyaset bu ülkenin en önemli ihtiyacıdır. Biz kapının ardında ne konuştuysak kapı önünde de onu konuştuk, savunduk.”
“Ülkenin ihtiyacı şeffaf ve sağduyulu bir siyaset anlayışıdır”
Halkın Partisi olarak şeffaf, sağduyulu bir siyaset anlayışını benimsediklerini vurgulayan Özersay, karma oy konusuna demokrasi ve özgürlükler çerçevesinden bakmak gerektiğini vurguladı:
“Bu ülkenin hiç görmediği oranda bir kutuplaşmayı Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşadık. Bu kutuplaştırma yaklaşımı hem ülkeyi hem devleti hem de toplumu gerer, zarar getirir. Ülkenin ihtiyacı herkesin sağduyuyla hareket etmesidir. Ülke siyasetinin daha makul, daha ılımlı, sağduyu temelinde olmasını istiyorsak devlete ve kurumlarına sahip çıkan şeffaf bir yönetim şarttır. Bizim Halkın Partisi olarak benimsediğimiz siyaset anlayışıdır. Sırf ideolojinize uygun olacak diye akıldışı yaklaşımlara saplanmamalısınız.”