GIYNIK ÖZEL
İstanbul’da yaşam süren UBP Milletvekili Hüseyin Özgürgün, İrfan Batu’nun sunduğu Kıbrıs Postası TV Ana Haber Bültenine çok önemli açıklamalarda bulundu. Kudret Özersay’a yönelik ciddi itiraflarda bulunan Özgürgün, Özersay için açtı ağzını yumdu gözünü.
Kuzey Kıbrıs’a dönmeye hazır olduğunu vurgulayan Özgürgün’ün açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“KENDİ PARTİMİN VEKİLLERİNE KIRGINIM”
Şu an da eşimle birlikte İstanbul’da bir düzen kurduk ve buraya yerleştik. Bizim böyle bir planımız vardı, yani davalarla ilgili değil. Benim tepkim UBP Meclis Grubu ve Cumhuriyet Meclisinedir. 22 yıldır UBP’nin bir mensubu olarak dokunulmazlığımın kaldırılmasını hazmedemedim. Benim tepkim kendi arkadaşlarımaydı bu nedenle İstanbul’a yerleştim.
Ciddi bir gelişme olmadıktan sonra gelip yeniden Kuzey Kıbrıs’a yerleşmem mümkün değil zaten Cumhuriyet Meclisi’nden de istifa ettim.
“BANA DİĞER 2 PARTİ SAHİP ÇIKTI”
Fikri Ataoğlu ve Erhan Arıklı bana her zaman sahip çıkıp dokunulmazlığımın kaldırılmasına tepki gösterdiler. Kendi arkadaşlarım bana sahip çıkmazken başka iki partinin bana sahip çıkması da ayrı bir konudur. Kendi meclis grubum beni savunmadı.
“BENİ YARGILAMAK İÇİN DÖRTLÜ KOALİSYONU KURDULAR”
Teberrüken Uluçay ve Kudret Özersay’ın zorlamasıyla Hüseyin Özgürgün’ü bir bahane bulup yargılamak için hükümet kurdular. 50 milletvekilinin mal varlığı açılmıyor ama Kudret Özersay’ın zorlamasıyla Meclis Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün mal beyanlarını açıp Savcılığa yolluyor.
50 milletvekilinin mal varlığı açılsın emin olun hepsinde bir şey çıkacaktır. Emin olun en az mal varlığı bana aittir.
“BU ÇOCUKDAN ÜLKEYE HAYIR GELMEZ”
Özersay’ın tek derdi beni bertaraf etmekti ve Cumhurbaşkanı olmaktı. Kudret Özersay’ın siyasette öğrenmesi gereken daha çok şey var. Kişisel hırs ve garezlerle hareket etmemesi gerekirdi. Beni ortadan kaldırdığında bir şey elde edemeyeceğini bilemeyecek kadar siyasette taze bir çocuktur ama siyasi hayatını bitirdi. Benimle kahve içmez dediği gece, Tolga Atakan ile benim evime gelip benimle kahve içtiler. Annemin evine gelip, benimle kahve içen bir adamdır Kudret Özersay. Ben daha birinci günden ‘bu çocuktan bu ülkeye hayır gelmez’ dedim. O günlerde ben anlamıştım nasıl biri olduğunu. Benim partim Kudret Özersay’la hükümet kurmak için Kudret Özersay’ın şartını kabul etti. Benim partimin vekillerinin Kudret Özersay’ın şartını kabul etmeleri kabul edilemez. Ben kendi parti vekillerimin, kendi arkadaşlarımın yaptığını hazmedemedim ve İstanbul’a kaçtım yoksa benim bir korkum yok.
“PARTİ TABANI BANA TAM DESTEK”
Kurultay döneminde hemen hemen tüm arkadaşlarım benden destek istedi. Parti tabanım bana inanılmaz şekilde destek veriyor ve kalben benim yanımdalar. Çok büyük bir sevgileri var bana. Ben parti tabanına ne yalan söyledim ne onlara yanlış yaptım. 22 yıldır bu partinin içindeysem UBP tabanı benim nasıl biri olduğumu biliyor. Onlara yürekten teşekkür ediyorum.
“DÖNMEMİ İSTİYORLARSA CİDDİ ADIM ATMALARI LAZIM”
UBP Meclis Grubu da bugünkü retle bir adım atmış oldu ama benim dönebilmem için kurultay döneminde bana bir sürü teklif yapıldı. Meclis Başkanlığı teklifi de yapıldı bana. Benim Başbakanlık yaptıktan sonra siyasetten başka bir beklentim de olamaz. Ben ancak partiye ve ülkeye bir faydam olabilecek noktada ben böyle bir teklifi kabul edebilirim. Ya benim dokunulmazlığımı iade edeceksiniz ve bu hatadan döneceksiniz, ya da Meclis Başkanlığı görevini verecekseniz ona göre oturup karar vereceksiniz. Bu ciddi adımları atmaları lazım. Eğer benim dönmemi gerçekten istiyorlarsa gerekenleri yapmaları lazım. Ben görevden ya da zorluktan kaçmam. Ben 39 yaşında UBP’nin en kötü döneminde parti genel başkanı oldum.
“KURULTAY KAVGASINA GİRMEYELİM DEDİM”
2018 seçimlerinin ardından Kudret Özersay ve diğer arkadaşlar hırsla dörtlü hükümeti kurunca ve bizi dışarda bırakınca o dönemde ben arkadaşlarımı toplayıp bize karşı kurulan bu kumpas karşısında kurultay kavgasına girmememiz gerektiğini söyledim. Seçim kazanmış genel başkanın görevden gitmesi herhalde bir ilktir. Ben partiyi toparlamak için teklifte bulunmuştum yoksa kesin bir cumhurbaşkanlığı adayı olmak hedefim yoktu. Gün gelir hizmet anlamında bana partimin ve ülkenin ihtiyacı olursa yine görevimin başındayım. İstifam da reddedildiğine göre, gittiği güne kadar parlamentonun bir üyesiyim.
“TÜM VEKİLLERİN MAL BEYANI AÇILSIN YARIN ÜLKEYE DÖNERİM”
Şu anda hakkımda bir dava açılmadı. Dava açılması için bana önce bir tebligat yapılması lazım. Ağır cezalık bir dava olmadığı ve alt mahkemede görülecek bir dava olduğu için uzun sürecek bir dava gibi görünüyor. Gördüklerimden ve duyduklarımdan dolayı üzülüyorum. Söylentilerden ve dedikodulardan dolayı bana bir soruşturma açıldı. Siyasi hareketle buraya gelmiş bir davadır. Ev alıp, satıp bildirmemişim. Bu bildirimler 5 yılda bir yapılır. 50 milletvekilinin kaç tanesi mal beyanını sürekli güncelliyor. Bunları dava konusu yapmak, dokunulmazlık kaldırmak, bir parti başkanına bir başbakana yakışmadı. Kendi arkadaşlarımın bana bunu yapması hiç yakışmadı. 50 milletvekilinin mal beyanlarını açıp soruşturma için göndersinler ben yarın Kuzey Kıbrıs’tayım. Meclis Başkanı açıp benim mal beyanımı göndersin bu çok saçma şeyler. Çok kırıldım. Kendi partime de çok kırıldım. Sattın bildirmendin, çektin bildirmedin, aldın bildirmedin. Bu çok saçma. Tüm memurlar da mal beyanı yapmak zorunda, tüm memurların hesaplarını ve beyanlarını araştırın. Bu Kudret Özersay ve çetesinin bana yaptığı bir komplodur. Teberrüken Uluçay da bu komploya alet oldu.
“GAYET OLUMLU BİR ADIM ATILDI AMA YETMEZ”
UBP Meclis Grubu’nun istifamı reddetmesi bir adımdır. Her şeye rağmen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sayın Ersan Saner’in konuşması da gayet olumlu. Yanlışlarından döndüklerini görüyorum. Gayet olumlu ama dönüşüm için bu adımlar yeterli değil. Eğer dönmemi istiyorlarsa daha ciddi adımlar bekliyorum. 24 saat siyasette çok uzun bir zamandır. Benim hiçbir görev talebim olmadı. Görevler bana her zaman tebliğ edilmiştir. Arkadaşlarım bana bu görevi tebliğ etmek istiyorsa ben ülkeye dönmeye ve görev üstlenmeye hazırım.
“İSTANBUL’DA YAŞAM ÇOK RİSKLİ”
İstanbul dışına çıkmak şu an çocuktan dolayı çok riskli ama ben birkaç gün Kuzey Kıbrıs’a gelip geri dönmeyi düşündüm ama karantinadan dolayı bunu göze alamadım.”
