EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Özkıraç: Bu ülkenin ihale mafyası var

"Bu ülkenin ihale mafyası var. İhaleyi kimin kazandığı çıkıp açıklanmıyor. Erhan Arıklı çıkıp yakıtla ilgili açıklama yapsın!” diyen Özkıraç, ihalelerin nasıl sonuçlandığını çok iyi bildiğini ve her şeyde büyük bir belirsizlik olduğunu ifade etti


ÜLKEYE KABLOYLA ELEKTRİK GETİRMEK BİR HAYAL… Ülkeye kabloyla elektrik getirmenin bir hayal olduğunu ifade eden Özkıraç, kuralların buna müsaade etmediğini, Ekonomi ve Enerji Bakanı Arıklı ile de birkaç kez görüştüklerini ancak bir türlü sonuca varılamadığını aktardı.

YOLSUZLUKLA MÜCADELE EDECEK OLANLARIN ELLERİ TEMİZ OLMALI… Özkıraç, “Yolsuzlukla mücadele edecek olanlarında ellerinin temiz olması gerekir” ifadelerini kullanarak, Milletvekili Bertan Zaroğlu’nun kendisine en büyük vurgunun yakıt alanında yapılacağı imalarında bulunduğunu söyledi.

BU ÜLKENİN İHALE MAFYASI VAR… “Bu ülkenin ihale mafyası var. İhaleyi kimin kazandığı çıkıp açıklanmıyor. Erhan Arıklı çıkıp yakıtla ilgili açıklama yapsın!” diyen Özkıraç, ihalelerin nasıl sonuçlandığını çok iyi bildiğini ve her şeyde büyük bir belirsizlik olduğunu ifade etti.

TOPLUM BİZİ YALNIZ BIRAKTI… Özkıraç, toplumun çok duyarsız olduğunu, sosyal medyada herkesin uzman kesildiğini, elektriğe zam geldiği zaman halkın çıkıp bağırdığını ancak telefon hattı veya tüp gibi diğer şeylere zam geldiğinde ise herkesin sessiz kaldığını vurguladı.

EL-SEN Başkanı Kubilay Özkıraç, katıldığı programda KIB-TEK’te son dönemde yaşananlara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özkıraç, son günlere damgasını vuran ihale süreci tamamlanmadan TPIC’den ülkemize gelmeye başlayan akaryakıt konusuna parmak bastı.

Çevre ve insan sağlığının büyük bir risk altında olduğunu vurgulayan Özkıraç, gün içinde filtrelerin 3 kez temizlendiğini ve orada çalışan personelin sağlığının tehdit altında olduğunu ifade etti.

Özkıraç, El-Sen olarak Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı ile bir uzlaşı sağlanamadığını belirterek, Arıklı’nın sürekli gündem değiştirdiğini ve yolsuzluk konularını gündeme getirerek, altını kanıtlarla doldurmadığını ima etti.

“ÜLKEYE KABLOYLA ELEKTRİK GETİRMEK BİR HAYAL”

Ülkeye kabloyla elektrik getirmenin bir hayal olduğunu ifade eden Özkıraç, kuralların buna müsaade etmediğini söyledi. Özkıraç, Ekonomi ve Enerji Bakanı Arıklı ile de birkaç kez görüştüklerini kaydederek, bir türlü sonuca varılamadığını aktardı. “Pandemi döneminde çalışan personelin ödemeleri hala yapılmadı” diyerek isyan eden Özkıraç, KIBTEK’in baştan aşağıya yatırıma ihtiyacı olduğunu ve kendisinin sendika başkanı olduğu dönem boyunca 3 bakanın değiştiğini ancak hiçbirinin de 1 kuruşluk yatırım yapmadıklarını üzülerek belirtti. Özkıraç, KIB-TEK’in özelleştirilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti:

“Hükümet bozulurken ihaleye çıkıldı ve o güçler bu ihaleyi durdurdu. Bilerek ve isteyerek KIBTEK’İ özelleştirmek ve TC sermayesine peşkeş çekmek için yapılan stratejidir. Arıklı, KIBTEK özelleştirilmeyecek ancak elektrik özelleştirilecek dedi. Biz de buna karşı çıkıyoruz ve çıkmaya da devam edeceğiz.”

“YOLSUZLUKLA MÜCADELE EDECEK OLANLARIN ELLERİNİN TEMİZ OLMASI GEREKİR”

Özkıraç, yolsuzluk konusuna değinerek, “Yolsuzlukla mücadele edecek olanlarında ellerinin temiz olması gerekir” ifadelerini kullanarak, Milletvekili Bertan Zaroğlu’nun kendisine en büyük vurgunun yakıt alanında yapılacağı imalarında bulunduğunu söyledi.

Söylemlerin ilginç bir şekilde doğru çıktığını dile getiren Özkıraç, Ocak ayında yakıtı taşıma ücreti için ihaleye çıkıldığını ve Arıklı’nın bu ihaleyi iptal ettiğini hatırlattı.

Özkıraç, ihalenin iptal edilmesi sonucunda KIBTEK’in 2 milyon 600 bin Dolar zarar ettiğini belirterek, Merkez İhale Komisyonu’na önemli bir soru yöneltti:

“Benim Merkezi İhale Komisyonu’na sorum var. TIPC’in sahte belgeleri var ve bu İhale Komisyonu Başkanı’nın eline de gitmiştir. TIPC’e ceza kesilmesi gerekirken hiçbir şey yapılmadı. Bu eylem bilinçli olarak yapılıyor. İhale sonuçlanmadan TIPC Arnavutluk’tan yakıt alıp getiriyor. Biz KIBTEK’in istediği yakıtı üretmiyoruz diyor hatta TIPC bize bunu ulaştırırken neden hala müdahale edilmiyor?”

“BU ÜLKENİN İHALE MAFYASI VAR”

“Bu ülkenin ihale mafyası var. İhaleyi kimin kazandığı çıkıp açıklanmıyor. Erhan Arıklı çıkıp yakıtla ilgili açıklama yapsın!” diyen Özkıraç, ihalelerin nasıl sonuçlandığını çok iyi bildiğini, ne ihaleyi kimin kazandığının belli olduğunu ne de evrakların nerede olduğunun büyük bir belirsizlik olduğunu ifade etti.

Özkıraç, “Bu belirsizlik nedir? Durum çok nettir” ifadelerini kullanarak, mücadeleye devam edeceğini, kendisi için insan sağlığının çok önemli olduğunu vurguladı.

“Biz insanımızı ortaya koyduk. Santralde çalışan personelim olsun, bölge sakinleri olsun ben onların hayatlarını düşünüyorum ama günün sonunda biz bir sendikayız ve bizim de gücümüz belli. Bu ülkede nasıl mücadele edeceğiz?” diyerek, bu uğurda sokaklara dökülüp eylem yaptıkları zaman yalnız olduklarını ve toplumun kendilerine destek vermediğini, bunun da büyük bir sorun olduğunu ifade etti.

“GÜÇLERİ SADECE GARİBANIN ELEKTRİĞİNİ KESMEYE YETİYOR”

Özkıraç, elektrik kesintileri konusuna da değinerek, garibanın borcunun 463 TL’yi 1 TL geçtiği anda kesilirken, Güzelyurt Belediyesi’nin yüklü miktarda borcu olmasına ve ödememesine rağmen neden hala elektriği olduğunu sorguladı. Belediyenin bölgeden topladığı emlak vergileri ve su paralarının kendisi için bir kaynak olduğunu da ekleyen Özkıraç, Girne Belediyesi’nin zorlansa da borcunu ödediğini vurguladı.

Özkıraç, “Biz ürettiğimiz hizmetin karşılığını almalıyız. Herkes borcunu ödemekle mükelleftir. Biz o parayla yakıt alacağız, kablolar ve jeneratörlere ihtiyacımız var. Bozulan jeneratörlere bile orijinal parçalar değil de yan sanayi parçalar kullanıyoruz” diyerek, El-Sen olarak her şeye göğüs gereceklerini ancak bu uğurda yalnız olduklarını yineledi.

“ANALİZ RAPORLARI ORTADA YOK!”

Analiz raporlarının da ortada olmadığına dikkat çeken Özkıraç, Teknecik Santrali’ndeki personelin filtreleri temizlemekten ciğerlerinin zarar gördüğünü üzülerek ifade etti.

Özkıraç, durumu Çevre Dairesi’ne bildirdiklerini ancak hiçbir sonuç alamadıklarını vurgulayarak, “Çevre Dairesi Müdürü kimdir? Meydanda kimse yok! Denize dökülen yakıt meselesinde ne oldu? Hiçbir şey! Geçsinler bunları. Hukuk devleti değil bu devlet. Kriterlere uygun hiçbir şey yapılmıyor” dedi.

Yakıt analizi ile ilgili verilen belgelerin sahte olduğunu ve bunu İhale Komisyonu’na bildirdiklerini aktaran Özkıraç, yakıtın nereden geldiğinin hala belirsiz olduğunu, işin içinde başka şeylerin döndüğünü ve kara para aklama muhabbetinin bile gündeme geldiğini söyledi, “Nereden alındı bu yakıt gerçekten çok merak ediyoruz? Belgelerin hepsi mali polistedir ama ne ilginçtir ki adım atılmıyor” dedi.

“TOPLUM BİZİ YALNIZ BIRAKTI”

Özkıraç, toplumun çok duyarsız olduğunun altını çizerek, sosyal medya platformlarında herkesin uzman kesildiğini ancak gerçekte kimsenin sesinin çıkmadığını ifade etti.

Elektriğe zam geldiği zaman halkın çıkıp bağırdığını ancak telefon hattı veya tüp gibi diğer şeylere zam geldiğinde ise herkesin sessiz kaldığını vurguladı.

Özkıraç, “Biz eylem yapıp sahaya iniyoruz, bir bakmışız yalnızız. Toplum bize destek çıkmıyor. KIB-TEK’ yatırım yapılmaması durumunda AKSA’nın ülkeden gitmeyeceğini ve elektriğin de bu durumda %70 ucuzlayamayacağını belirtti.

Bunun yanı sıra, karanlık ve elektriksiz günlerin de yakın olduğunu sözlerine ekleyen Özkıraç, trafoların çoğunun, yer altı kablolarının yetersiz kaldığını ve yenileme istediğini, ayrıca altyapı eksikliklerinin de olduğunu ancak siyasetçilerin çoğunun sadece izlediğini söyledi.

“KIBTEK’İN ÖZELLEŞTİRİLMESİ İSE VATANA İHANETLE EŞDEĞERDİR”

KIB-TEK’in özelleştirilmesi ihtimali üzerine cevap veren Özkıraç, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Özelleştirme demek tüm değerlerini yabancılara satmak demektir. Uluslararası sermaye sadece karını düşünür. KIBTEK’in özelleştirilmesi ise vatana ihanetle eşdeğerdir. KTHY en büyük örneğimiz. Sanayi Holding de aynı sonu yaşadı. Özelleştirme olursa kimsenin umuru olmayacak yaşanan sorunlardan.”

“BİZE GELEN SAYAÇLAR ADETA OYUNCAK”

Akıllı sayaç konusunda AB standartlarına göre şirketlerle pazarlık yapılarak, KKTC’ye uyan şartlardaki sayacın alınması gerektiğini vurgulayan Özkıraç, “Bize gelen sayaçlar adeta oyuncak. Türkiye’den adet milyoncularda satılan saatleri aldılar. Biz kaliteli akıllı saat istiyoruz. İhaleye çıkılıp, alınmalı ancak 3 kuruşluk rant için ülkeyi her gün zehirliyoruz” dedi.

Özkıraç, Teknecik Elektrik Santrali’ndeki kara duman konusuna da parmak basarak, “Dumanın normal olduğunu söyleyenler var ancak benim bildiğim kişiler var o civarda kanser olan. Bazı uzmanlar ve eski başkan ile asbaşkan çıkıp bu kara dumanın normal olduğunu iddia ediyor. Orada 30 senedir çalışan personel yakıt durumunun çok kötü olduğunu bizzat anlatıyor” dedi.

“HUKUK GARİBANLARI HAPSE SOKMAK İÇİNDİR”

“Arıklı, iddia ettiği Sayıştay raporlarını çıksın göstersin belgeleriyle ki biz de yanında duralım. Bakıyoruz hiçbir somut adım yok. Yolsuzluğu yolsuzlukla mücadele edecek olanların elleri temiz olmalı. Herkes yolsuzlukla mücadele edemez. YDP milletvekilleri yakıtta da olaylar döndüğünü bizzat söylüyor” diyen Özkıraç, hukuk sistemini eleştirdi.

Hukuk, Mahkemeler ve Savcılık makamlarının çöktüğünü dile getiren Özkıraç, “Neyin adaletini bekliyoruz? Hukuk garibanları hapse sokmak içindir. Bana biri çıkıp söylesin kim yargılandı bu zamana dek?” dedi.

Özkıraç, ülkede yapılan yolsuzlukların kesinlikle sorgulanmamasının büyük haksızlık olduğunu vurgulayarak, 1 gram uyuşturucudan çocuğun hapse girerken ve olayın derinine inilip detayları sorgulamazken, gözler önünde dönen bunca yolsuzluğa müdahale edilememesinin de oldukça normal olduğunu söyledi.

“UBP KURULTAY’INA SEÇİLECEK KİŞİ DE ANKARA’NIN MEMURU OLACAK”

Özkıraç, son olarak UBP Kurultayı be ülkemizin genel durumu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunarak, sözlerinin şöyle sonlandırdı:

“UBP Kurultay’ına seçilecek kişi de Ankara’nın memuru olacak. En çok kırbacı politikacılar yer. Ankara muhtarlık seçimlerine kadar müdahale etmeye başladı. Kardeş ülke böyle yapmaz. Bu ülkeyi bırakın ve sürekli nüfus aktarmayın. 1975’te bu ülkeye gelen kişilerle de konuşuyorum herkes mutsuz. Ülke sistemi ha çöktü ha çöküyor. Bu ülkenin gerçek nüfusunu bilen var mı? Binlerce vatandaşlık veriliyor, TC’de ne kadar şarlatan varsa hepsine vatandaşlık veriliyor. Bu işler bu kadar basit mi yahu? Bizden kimse artık oy beklemesin. Bu ülkedeki seçimlerin de ben göstermelik olduğunu görüyor ve izliyorum. Geçen sene Akıncı ve Tatar seçiminde dibine kadar müdahale vardı. Müdahale varsaydı seçime girilmeyecekti. Ya bu ülkede uluslararası gözetimde yapılacak bu seçim ya da boykot edilecek. Düzenin suç ortağı olmamalıyız. Bizim sorunumuz seçim değil, bizim sorunumuz bu ülkede dayanışma, kardeşlik duygularını yitirdik. Kıskançlık hastalığı var, kimse kimsenin başarısını çekemiyor.” 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu