KıbrısManşetSiyasetToplum

Partilere cinsiyet kotasını düzeltmeleri için şans tanındı

 

YSK Karar No: 114/2022/SONUÇ BÖLÜMÜ

Sonuç olarak; 25.12.2022 tarihinde yapılacak Yerel seçimle ilgili olarak İlçe Seçim Kurullarının incelemeleri sonucu “Belediye Meclisi Üyeliği” açısından cinsiyet kotasına aykırılık saptadıkları aday listeleri bağlamında, Yasanın 58. maddesinin 7. fıkrası tahtında Adayların Yüksek Seçim Kurulu tarafından 29.11.2022 tarihinde yapılacak geçici ilanının (1) gün süre ile yani 30.11.2022 tarihine saat 18.00’e kadar uzatılması ve ilgili siyasi partilere cinsiyet kotasına uyacak şekilde aday listelerini düzeltmelerine izin verilmesi;

Verilen izin doğrultusunda aday listelerini düzeltmeyen siyasi partiler açısından ise Yasanın öngördüğü “sabit kota” uygulamasına ek / geçici tedbir olarak “boş koltuk kota” yönteminin Yüksek Seçim Kurulu tarafından uygulanmasına dair karar veririm.

Karşı Oy: Tanju Öncül (Üye):

49/2015 sayılı Siyasal Partiler Yasası’nın; “28(2) Siyasal partiler her yerel kuruluş seçiminde her cinsiyetten en az % 30 (yüzde otuz) oranında aday gösterirler.” şeklindeki 28.maddesinin (2)’nci fıkrası, her yerel kuruluş seçiminde her cinsiyette en az %30 oranında aday gösterilmesini kurala bağlamıştır.

Bu maddeden hareketle, Yüksek Seçim Kurulu, 2018 yılında, cinsiyet kotasına uymayan bir partinin ilgili Belediye Meclis Üyesi aday listesinin tümden iptal edilmesine, dolayısıyla, o bölgedeki ilgili seçime katılamamasına karar vermiş haldedir.

Yüksek Seçim Kurulu’nun bugün gündeminde olan konu da, yine, cinsiyet kotasına uygun olmayan şekilde aday gösteren partilerle ilgilidir.

Bu noktada Yüksek Seçim Kurulu’nun yapabileceği, ya, bu konuda önceden verilmiş kararını takip etmek, ya da, önceden verilmiş kararı değiştirecek sebepler varsa, kararı değiştirmek ve yeni bir karar üretmek olacaktır.

Bu düşüncelerle 49/2015 sayılı Yasa incelendiğinde, 49/2015 sayılı Yasa’nın, cinsiyet kotasına uyulmamasına karşı herhangi bir yaptırım öngörmediği gerçeği ile karşılaşıl[1]maktadır.

Diğer bir deyişle, Yüksek Seçim Kurulu’nun, geçmişte, Yasa’da bulunmayan bir yaptırımı uygulama yönüne gittiği ortaya çıkmaktadır.

Yasa’da yaptırım düzenlenmeyen hallerle ilgili Yüksek Seçim Kurulu’nun geçmişteki yaklaşımları tespit edilmeye çalışıldığında, ön seçimle adayını belirlemeyen ve bunun istisnası tüzüğünde de olmayan bir parti için, yani 49/2015 sayılı Yasa’nın 27’nci maddesinin (1)’inci fıkrası kurallarına uymayan bir parti için, Yüksek Seçim Kurulu’nun, seçime girmeyi yasaklamadığı gerçeği ile karşılaşılmaktadır.

Hemen belirtmekte yarar vardır ki, yasa koyucu, 27’nci maddenin(1)’inci fıkrasına uymamanın da yaptırımını Yasa’da düzenlememiş haldedir.

Bunun dışında Yüksek Seçim Kurulu’nun daha önce seçime katılmış, ancak ilçe örgütleri olmayan partilerin de seçime girmesini engellemediği görülmektedir.

Kısacası Yüksek Seçim Kurulu’nun genel eğiliminin, yukarıda değinilen karar hariç, yasalara uymama halinde, ilgili partinin seçimlere girmesini yasaklama yönünde olmadığı ortaya çıkmaktadır.

Bu bakış açısını göz önüne aldığımda, yaptırımının yasa koyucu tarafından düzenlenmediği açık olan cinsiyet kotası ile ilgili kurala uyulmaması halinde, ilgili partinin, Yüksek Seçim Kurulu’nun önceki kararını izleyerek, ilgili Belediye Meclis Üyeliği seçimlerine katılamaması sonucuna yol açan bir karar verilmesinin çok da doğru olmayacağı düşüncesine ulaşmış haldeyim.

Kanaatimce bu meselede de, Yüksek Seçim Kurulu’nun genel yaklaşımının benimsenmesi ve cinsiyet kotasına uymasalar da, ilgili partilerin seçimlere katılıp, serbestçe yarışmasının önünün kapatılmaması gereklidir. Yasa koyucunun bir yaptırım ön görmediği cinsiyet kotasına uyulmaması hali için, kotaya uymayan partilerin ilgili bölgedeki seçimlere katılmaması sonuçlu bir karar üretilmesi, demokratik düzenin daha da geliştirilebilmesinin önüne de engel konulması sonucunu doğurabilecek niteliktedir.Bu yaklaşımlarla, Yüksek Seçim Kurulu’nun, cinsiyet kotasına uymayan partilerin, ilgili Belediye Meclis Üyeliği seçimine katılamayacağı sonuçlu önceki içtihadının izlenmemesi ve kararın değiştirilmesi gerektiği sonucuna ulaşırım.

Bu noktada, yasa koyucunun cinsiyet kotası ile ilgili koyduğu kuralın işlevsiz kalmaması için ne yapılabileceğini sorguladığımda, kanaatimce bu konuda birincil görevin yasa koyucuda olduğu gerçeği ile karşılaşılmaktadır ve yasa koyucunun cinsiyet kotasına uymayanlarla ilgili bir yaptırıma yasada yer verecek şekilde adımlar atması gereklidir.

Ancak yasa koyucu bu yönde adım atana kadar, kanaatimce Yüksek Seçim Kurulu’nun yapabilecekleri de vardır ve bu da, cinsiyet kotasına uygun şekilde aday listesi sunmayan partilerin adaylarının sayısının sınırlandırılmasından ibarettir.

Daha net anlaşılabilmek adına belirtmekte yarar vardır ki, yapılması gereken, cinsiyet kotasına uymayan partilerin, ilgili bölgedeki Belediye Meclisi seçimine girmesine engel olmak değil, örneğin o bölgede Belediye Meclisine 10 kişi seçilecekse ve bir parti yasaya uymayarak, bir cinsiyetten 7, diğer cinsiyetten 3 kişiyi aday göstermemişse ve örneğin bir cinsiyetten 7 yerine 9 , diğer cinsiyetten de 3 yerine 1 kişi göstermişse, 9 kişi gösterdiği cinsiyetteki sayıyı, 7 ile sınırlamaktan ibaret olmalıdır.

Böylece, ilgili parti seçime katılabilecek ve ilgili bölgedeki Belediye Meclisi seçimine katılmış diğer partilerle yarışabilecek, ancak, eksik sayıda adayla seçime katıldığı için, her bir mühürden alacağı oy sayısı, yasadaki cinsiyet kotasına uygun hareket eden partiden daha az olacağından, dolaylı olarak cinsiyet kotasına uymamanın yaptırımıyla karşılaşmış olabilecektir.

Bertan Özerdağ (Üye): Sayın Narin Ferdi Şefik’in kararı ve vardığı sonuçla hemfikirim.

Beril Çağdal (Üye): Sayın Narin Ferdi Şefik’in kararı ve vardığı sonuçla hemfikirim”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu