KKTC halkı da tüm İslam âlemi bugün Ramazan Bayramı’nı kutluyor ama oldukça buruk duygularla…
Ekonomik krizdeki ülkede halk aylardır süren UBP, DP ve YDP odaklı siyasi kavgalarından bıktı usandı
SON YILLARIN EN BURUK BAYRAMI… KKTC’de 2019’da başlayan sert ekonomik bozulma, Covid-19’la birlikte giderek derinleşirken, Türk Lirası’nın aşırı değer kayıpları ve astronomik oranda artan rekor enflasyonla kriz boyutuna ulaştı. Rusya-Ukrayna savaşının çalkaladığı küresel ekonominin dalgalarının da KKTC’ye ulaşmasıyla ekonomik krizin boyutları daha da arttı. Halk, bir yandan iğneden ipliğe kadar her mal ve hizmete gelen ve çoğunda yüzde 100’ü aşan zamlar karşısında tutunmaya çalışırken, bir yandan da “seçip maaşını cebine koyduğu siyasiler ile bunların bürokratlarının” ülkeyi bir nebze rahatlatacak adımlarını bekliyor. Ancak, halkın bu bekleyişi UBP başta olmak üzere DP ve YDP’lilerin çok da umurunda değil. Çözüm bekleyen yüzlerce sorun varken, bayram arifesinde ülke hükümetsiz kaldı, siyasi ihtiraslar, bir bayramı daha halka zehir etti.
HESAPLAŞMALAR BAYRAM SONRASINDA… Covid-19 nedeniyle son iki yılda huzur içinde kutlayamadığımız Ramazan Bayramı’nda bu kez de siyasi çalkantılar nedeniyle tadımız kaçtı. Sadece çalışanlar ve emekliler değil, ülkenin iş dünyası da ekonomiye nefes aldıracak uygulamaların devreye alınmasını beklerken, yaratılan hükümet krizi nedeniyle endişeli bir bekleyiş içine girdi. Kriz üstüne kriz yaratan icraatın başındaki siyasiler ise “bayram molası” verdi. Cumhurbaşkanı dâhil UBP, DP ve YDP üst düzeyi halkın sıkıntılarını göz ardı ederek, bayramda yiyip-içecek, gezip-tozacak, taraftar toplayacak ve bayram sonrasındaki hesaplaşmalar için adımlarını planlayacak.
BAŞKANLIK SİSTEMİNE ZEMİN Mİ? Öte yandan, her fırsatta “KKTC’yi sonsuza kadar yaşatacağız” diyen bu üç partinin yetkililerinin vatandaşa artık anlamsız gelen bitip-tükenmeyen kavgalarının nedeni de sorgulanıyor. Halk, ekonomik kriz içinde olumlu icraat beklerken iktidar kavgaları nedeniyle ülkeye kaos hakim oldu. Siyasi çevrelerde, bu kavgaların nedenini; “halkı parlamenter sistemden bıktırıp, başkanlık rejimine geçilmesine zemin hazırlamak” olarak açıklayan da var, “Kişisel çıkar, ihtiras ve partizanlık için kirli pazarlıklar” olarak açıklayan da. Ancak, her iki durumda da bu ülkenin insanları zararlı çıkıyor. Muhalefet çevreleri ise “Başkanlık sistemine geçelim diyenler bu işin arkasındaysa, parlamenter sistemde halka bunu yapanlar, başkanlık sisteminde beş beterini yapar” iddiasında bulunuyor.
