Küçük bir ada ülkesi olmamız hasebiyle, coğrafik koşulları göz ardı ederek belli planlamalar yapabiliriz. Üretim elbette önemli. Fakat bunu sadece belli kalemler üzerinden düşünmemek lazım.
Malum bir ada ülkesiyiz.
Üstelik küçük bir ada ülkesi.
Dolayısıyla üretecek koşulları yaratacak ve erişebileceğimiz ham maddeler sınırlı.
Yeraltı kaynaklarımız da olmadığına göre, demir, bakır da üretme gibi bir potansiyele haliyle sahip değiliz. Peki ne üreteceğiz?
Tarım olarak bunu düşünür ve planlarsak, zeytin, harnup, patates, narenciye ilk akla gelenler olur. Bu ürünleri ihraç edebilecek kadar üretimini sağlayabilir miyiz?
İç talebi karşıladıktan sonra belli miktarlar için bu planlanabilir. Lakin bunlardan da öte üretim turizm için de, eğitim için de, inşaat ve emlak sektörleri için de, bilişim için de planlanabilir. Bilhassa bilişim alanlarında iyi bir altyapı kurularak, tüm dünyaya hizmet sunulabilecek bir bilişim adası modeli de hayata geçirilebilir. Bunların yanında küresel alanda online çalışan/üreten ve çok ağır vergiler yüzünden üretemez duruma gelen, yabancılara vergi muafiyeti veya daha düşük vergilerin uygulandığı ülkelere yerleşen ekonomik durumu iyi, ülke ekonomisine evini, arabasını alarak, esnafı kalkındıracak katkıda bulunan kaliteli beyinleri de uygun politikalarla ülkemize çekmek mümkün.. Dolayısıyla doğru, ayakları yere basan gerçekçi politikalarla elimizdeki mevcut potansiyeli ortaya çıkarmak durumundayız. Bunu eğer doğru düzgün yapabilirsek coğrafya koşullarımıza uygun birçok alanda üreterek ekonomik alanın boyutlarını genişletebiliriz.
Bu elbette mümkün.
