KıbrısManşetToplumYaşam

Rock and Roll tipi gazeteciler

Dünyanın en kısa ömürlü ürünüdür gazete. Haber piyasaya düşer ve çok değil birkaç dakika dakika sonra bayatlar. Çağımızın internet gazete editörlerinin işi çok daha zor

Dünyanın en kısa ömürlü ürünüdür gazete. Haber piyasaya düşer ve çok değil birkaç dakika dakika sonra bayatlar. Çağımızın internet gazete editörlerinin işi çok daha zor. Ha bire flaş haber çemberi içerisinde ömür ve de dirsek çütrütüp tüketirler. Eee, ne de olsa gazeteci Serhat İncirli’nin dediği gibi; “Artık her yerde haber var!”

Ya muhabirlerine ne demeli? O okumadan geçtiğiniz sayfalarca dolu haberler var ya, işte o sayfa için bir gün önceden çalışır didinir dururlar. Onlarca telefon görüşmesi, kaynak(ların) artistiği, kaprisi, para dilenmeleri ve de ağız kokusu içerisinden cımbızla çekilip almaya çalışılır ilgili özel haberi. Sonucunda da gazetenin tepe yöneticilerinden azar işitmek, fırça üzeri tenkit yemek veya “Ma bula bula bunu buldun? Başka ne var?”ı duymak da olabilir bu medya dünyasında. Hele hele işin içinde ‘insan hakları’ varsa mahkemeden dosyanız da hazır olur. Bazen de şanslıysanız yöneticinin o ince ayarlı, sevecen ve de anlayana sivri sinek saz merkezli çıkışına da mâruz kaslabilirsiniz.

Hâl böyleyken, garibim gerçekten profesyonel muhabirler için tozlu raflarda sakladıkları gündem yapan özel haberlerinin küpürleri, ödül mödül veya paradan çok daha önemlidir. Hep tartışılır ya “Toplum için sanat mı, yosa sanat için sanat mı?” diye. Kanımızca ikisi de değil. Aslolan ‘Kendin için sanat’, değil mi? İşte, muhabir arazide, köşe yazarı da köşesinde bir halı dokumacısı edâsıyla dirsek çürütür uzun ve de ince bu yolda. Tek gaylesi okunmak ve olumlu tepki almaktır. Ömrü kamunun maskeli balosunda geçer bizim muhabirin. Aynen ‘hastalıkta ve sağlıkta’ taahütü gibi işiyle evlidir.

Kanadalı çevre eylemcisi Paul Watson; “Medya sadece dört unsurla ilgilenir; seks, skandal, şiddet ve ünlüler. Hikâyenizde bunlardan biri yoksa, hikâyeniz de yoktur. Kim takar kuşları veya balıkları” demişti bir açıklamasında.

Katılıyor musunuz? Kuvvetle ihtimâl evet. Niye mi? E öyle alıştırıldık da ondan. ‘Asırlık zeytin ağacı kesilmiş’ sayfasını cart diye geçer ve ‘Bu gece barda, gönlüm hovarda, kim kiminle kaç kere’ sayfasına dalarız. Ardından biraz rahmetle ölüm haberlerine göz atar, reklamlarları teğet geçer ve direkt spor sayfalarında soluğu alırız. Haa, kimimiz de direkt en başa koyarız sporu. Buradaki muhabirler için de durum aynı. Spor servisine haber atlatmak için ter kokulu soyunma odalarından çıkar, taraftar hakâret veya eleştirisini atlar, çim kokulu sahaya iner ve olaya müdahil olup her ne pahasına olursa olsun haber yapar elemanlar. Arkasından da beklemeye geçerler “Allah belanı versin veya okumadım ama arkadaşlar söyledi” merkezli duyumlara maruz kalırlar. Özetle okunmak mı istiyorsunuz? 70’lerdeki gibi “Sex, Drugs and Rock and Roll” akımı tipi gazeteciler revaçta. N’apalım, arz ve talep meselesi, maalesef.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu