Rumların yüzde 53’ü, Türklerle yaşamak istiyor

Güney Kıbrıs’ta bin 247 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen anketin sonuçları “barışa” işaret etti

KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ

İki toplumlu ‘Doğu Akdeniz Düşünce Kuruluşu’nun, tüm tarafların kabul edebileceği Kıbrıs sorununa ilişkin bütünlüklü bir çözüm önerisi şekillendirdiği bildirildi. Ayrıca, Güney Kıbrıs’ta gerçekleştirilen bir anketin sonuçları Kıbrıslı Rumların yarıdan fazlasının Kıbrıslı Türklerle yaşamak istediğini ortaya koydu. Alithia gazetesi “Kıbrıs Sorununun Çözümü Ellerimizde” başlıklı haberinde 12 üyeden oluşan iki toplumlu Doğu Akdeniz Düşünce Kuruluşu’nun Kıbrıs sorununa ilişkin çözüm önerileri yanında kısa bir süre önce CMRC tarafından, bin 247 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen anketin sonuçlarına da yer verdi.

YÜZDE 42’Sİ AYRI YAŞAMAK İSTİYOR

Yapılan ankette, Kıbrıslı Rumların %53’nün Kıbrıslı Türklerle birlikte yaşamayı istediği; %42’sinin ayrı yaşamayı tercih ettiği; %5’nin ise fikrinin olmadığı sonucu ortaya çıktı. Ankette ayrıca katılımcıların %36’sı iki kesimli, iki bölgeli federasyon; %14’ü üniter devlet; %27’si bölünmeye eşdeğer çözümler; %13’ü mevcut durumun devamı şeklinde yanıt verirken; %10’u fikir beyan etmedi. Ankette, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesinden yana olan Kıbrıslı Rumların çoğunlukta olduğu net şekilde ortaya çıktı.

DOĞU AKDENİZ DÜŞÜNCE KURULUŞU’NUN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

* Kıbrıs’ın tek uluslararası temsiliyet, tek egemenlik ve tek vatandaşlık şeklinde derhal birleşmesi;
* İki kesimli iki toplumlu federasyon modelinin benimsenmesi;
* Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, federal Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüşmesi;
* Dönüş tarihinin başlamasından itibaren Türk ve Yunan askerlerinin tümünün çekilmesi;
* Kıbrıslıların da dahil olacağı Avrupa Birliği polis ve askeri kuvvetleri aracılığıyla Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıslı Rumlara yönelik güvenlik sağlanması;
* Dönemeyecek ve dönmesi mümkün olmayan göçmenlerin “çift yörünge” (parça) temelinde tanzim edilmesi;
* Tüm Kıbrıs’ta tek para birimi ve ortak piyasa, iki toplumdaki kültürel mirasa saygı duyulması;
* İki kurucu devletlerin başkanlarının her devlete ait seçmenler tarafından seçilmesi;
* Siyasi eşitlik ve etkin katılım hakkının (federal düzeyde alınacak tüm kararlarda her kurucu devleti tarafın 1 olumlu oy) kabul edilmesi;
* Kıbrıs’ın doğal kaynaklarının, federal hükümetinkine benzer bir temelde ortak yönetilmesi;
* Türk dilinin AB’nin resmi dili kabul edilmesi;
* Türkiye’nin rolünün önemli bir bölgesel unsur olarak kabul edilmesi.