Rusya’nın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Stanislav Osadchiy Rum basınına konuştu

Rum tarafında yayımlanan Fileleftheros gazetesi, Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken, Rusya ve Ukrayna’nın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçileriyle iki paralel söyleşi gerçekleştirerek, bunlara bugünkü sayısında geniş yer verdi.

Rusya’nın Lefkoşa Büyükelçisi Stanislav Osadchiy’nin gazeteye verdiği demeci “NATO’nun Sınırlarımıza Yaklaşımı Bir Tehdit” başlığıyla okuyucularına tam sayfa aktaran gazete, Osadchiy’nin  demecinde “ülkesinin endişeleri ve kırmızıçizgilerinin dikkate alınması gerektiğini ancak bunun hiçbir zaman olmadığını” söylediğini aktardı.

Habere göre, Osadchiy, “Rusya’nın Kıbrıs karşısındaki politikası değişti mi? Bazı kişiler Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un KKTC’yle ilgili açıklamasının akabinde bunu savunuyor” şeklindeki sorusunu yanıtında Lavrov’un KKTC’yle ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadığını savundu. Lavrov’un 21 Şubat 2022 tarihinde, Rusya Güvenlik Konseyi toplantısı esnasında Kiev makamlarının 8 yıldır Minsk’te kabul edilenlerin temel noktalarını uygulamadıkları gibi, Ukrayna’nın güney doğusunda yaşayan vatandaşlarıyla da diyaloğa girmediğini ifade etti.

Osadchiy, Lavrov’un yukarıda bahsedilenlerle ilgili olarak, bu tarz diyalogların yapıldığı çeşitli ülkelerin ve anlaşmazlıkların örneğini verdiğini ve bunların arasına KKTC’yi de dahil ettiğini söyledi.

Osadchiy, “Bu şekildeki bir ifadenin, hiçbir şekilde herhangi bir tanınma veya Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili uluslararası anlaşmaların çerçevesinin dışına çıkıldığı şeklinde yorumlanamayacağının kabul edilmesi gerektiğini” öne sürdü.

Moskova’nın, Güney Kıbrıs’ın Ukrayna kriziyle ilgili tutumunu nasıl yorumladığı konusundaki bir soruya karşılık ise, Güney Kıbrıs liderliğinin AB üyesi sıfatıyla attığı tüm adımları ve gerçekleştirdiği tüm faaliyetleri dikkatli bir şekilde izlediklerini ifade eden Osadchiy, şimdilik, Rum kesimi tarafından da desteklenen yaptırımları, düşmanca algıladıklarını belirtti.

Rusya’nın şeytanlaştırılmasını hedefleyen ve okyanusun diğer kıyısından dayatılan çizginin, Güney Kıbrıs’ın çıkarlarına aykırı olduğunu ifade eden Osadchiy, bunun yüzyıllardır var olan ekonomik, manevi ve kültürel ilişkileri açısından yıkıcı olduğunu savundu.

Kıbrıs sorunundaki tutumlarının değişmediğini, bununla birlikte BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’la ilgili kararlarında tayin edilen çerçevelerle uyuşmayan veya bunlardan sapan herhangi yeni bir formun tanınmasını planlamadıklarını da öne süren Osadchiy, ikili ilişkilerin gelişimini aynı zamanda Rum tarafının Rusya’yla ilgili tedbirleri daha sonra göz önüne alacaklarını belirtti.

Kendilerinin bu iyi ilişkileri korumaya çalışacağını dile getiren Osadchiy, “resmi Lefkoşa’nın” da buna aynı şekilde yanıt vermesini beklediklerini dile getirdi.

1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Türk Barış Harekâtı ile Rusya’nın bugün Ukrayna’ya gerçekleştirdiği askeri operasyonlar arasında benzerlikler olup olmadığı konusundaki bir soru üzerine ise Osadchiy, “1974 yılında gerçekleştirilen Türk işgali ile Rusya’nın Ukrayna’da gerçekleştirdiği operasyonlar arasında bir benzerlik olmadığı” iddiasında bulundu.

Ukrayna’daki durum ile 1974 yılında Kıbrıs’ta meydana gelen olaylar arasında en ufak bir benzerlik dahi bulunmadığını savunan Rus büyükelçi, Kıbrıs’ın, o yıllarda olduğu gibi, şimdi de Türkiye için,ne askeri, ne de herhangi başka bir şekilde en küçük bir tehdit dahi teşkil etmediğini savundu.

Ukrayna’nın son yıllarda kasıtlı ve aktif olarak askeri bir çatışmaya hazırlandığını savunan ve sözlerinin akabinde bunu destekleyen ifadeler de kullanan Osadchiy, 1970’li yıllarda Kıbrıs’ta benzer bir şey olup olmadığı sorusunu da sordu.

Bunu ötesinde, kendilerinin bu bölge ve toprakların etnik, dini ve dilsel kompozisyonunu değiştirme niyetleri olmadığını söyleyen Osadchiy “1974 yılında Kıbrıs’ta meydana gelen şeyin, bir fırsat yaratarak, başka bir ülkenin topraklarının bir kısmının işgal edilmesi olduğu” iddiasında bulundu.

Rusya’nın askeri birliklerinin, askersizleştirme ve “Nazilerden arındırma” operasyonunun ardından Ukrayna topraklarını terk edeceğini dile getiren ve bunun ülke yönetimi tarafından resmen beyan edildiğini ifade eden Osadchiy, iki durumun mukayese edilemeyeceğini kaydetti.

Türkiye’nin yeni gerçeklikler karşısında nasıl davranacağının bizzat Türkiye’ye sorulması gerektiğini de ifade eden Rus büyükelçi, Rusya’nın Türkiye’yle karşılıklı ticari ve ekonomik ilişkileri bulunduğunu belirtti.

Geriye kalan ülkeler gibi Türkiye’nin de, kendi ulusal çıkarları ile NATO ve batıya karşı müttefik yükümlülükleri arasındaki dengeyi bulacağını umduklarını ifade eden Osadchiy, Türkiye’nin bunu Kıbrıs’la ilişkileri söz konusu olduğunda da yapmasını umduklarını sözlerine ekledi.