KıbrısManşetSiyaset

Saçma sapan günler

Meşru olarak kabul etmedikleri hükümet ile kendilerini, meşru olarak mecliste gören muhalefet, bu süreci nasıl bir algıyla yürütüyorsa artık bugüne kadar   Meclis içi muhalefet yaparak  neyi engellediklerini de ortaya koymaları gerekiyor

Akıl sır erdiremediğimiz günlerden geçiyoruz. Daha beteri olmaz dedikçe fazlasını görüyoruz. Bu nasıl iştir diye sordukça daha absürtlerine tanıklık ediyoruz.

Geride bıraktığımız hafta Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı ülkemizde idi. Resmi ziyaret kapsamında elbette.

Sayın Bakan bu ziyaret sırasında birçok konuda bildik tavırlarını sergiledi. Bunlardan bir tanesi  ana muhalefet partisi vekillerinden bazılarının PKK’lı olduğu yönündeki  iddiası idi..

Dedim ya absürt zamanlar.

Bu arada asgari ücret için ortaya konulan ilk rakam (8500 TL) gibi bir meblağ oldu.

Oysa açlık seviyesinin (8676 TL) altında olduğu biliniyor. Öyle anlaşılıyor ki (9000 TL) mutabık kalınan rakam olacak.

Diğer yandan yanılmıyorsam Özgür gazete bünyesinde yayın yapan Mandıratimes mizah sayfasına, PGM tarafından dava açıldı. Bu davanın seyrini de önümüzdeki günlerde konuşmaya devam edeceğiz elbette de tuhaflıklar bitmek bilmiyor.

Hükümet mensubu bakan Erhan Arıklı

teknik bir hata yaptıklarını, yanlışlıkla başka yasaya baktıklarını söyledi. !

Dedim ya absürt zamanlar.

Saçma sapan bir dönemin içinden geçiyoruz. Ve fakat büyük hasarlarla geçiyoruz. Hoş durum Sayın Arıklı’nın ifade ettiği gibiyse konu daha da vahim bir hal alıyor. Zira ne yaptığını ve neden yaptığını bilmeyen bir şuursuzlukla karşı karşıyayız. Ve haliyle attıkları ve atacakları her adımı bundan sonrasını da dikkatle izlemek gerekiyor.. Bütün bunlar yaşanırken muhalefete bakıyorum. Meclis içi muhalefete elbette.. Meşru olarak kabul etmedikleri hükümet ile kendilerini, meşru olarak mecliste gören muhalefet, bu süreci nasıl bir algıyla yürütüyorsa artık bugüne kadar   Meclis içi muhalefet yaparak  neyi engellediklerini de ortaya koymaları gerekiyor. Mesela 3 ceza yasası ne durumda? Meclis içi meşru  muhalefet bunun önüne geçebildi mi?

Ya belediye seçimlerinin  ertelenmesini engelleyebildi mi? Kısacası bu vakte kadar meşru olarak görmedikleri hükümete Meclis içi muhalefet yapanlar neyin önüne geçebildiler? Neyin olmasını engelleyebildiler.

Öyle ya Anayasa delindi, bu sansür yasası çekilmedi, ekonomik kalkınma adı altında iç işlerine müdahaleyi  resmileştiren protokol hala geçerliliğini koruyor.

O zaman Meclis içi muhalefetin bu anlayışı kime ne fayda sağlıyor?

Diğer Haberler

Başa dön tuşu