KıbrısManşetSiyaset

Sadece elinizi vicdanınıza koyun

Sosyal ve ekonomik sorunların zirveye çıktığı, açlık sınırının altında yaşayan insanların her geçen gün arttığı, evine ekmek götürmekte zorlanan veyahut hiç götüremeyen insanların çoğaldığı, hastalarına  ilaç bile bulmakta zorlanan, yeterli elektrik enerjisi üretilemediğinden mütevellit her akşam ortaçağ karanlığına mahkum edilen, kısacası “ insan gibi yaşamak için” ortam bulunmayan  bir düzen içinde  öncelik olmayan konulara hükümetin ve muhalefetin enerji harcaması kabul edilemez

Belli ki toklar açların  halinden anlamıyor.

Burada toklar kimler oluyor?

Tuzu kuru olanlar.

Satın alma gücünü yitirmeyenler.

Mesela kamudan düzenli ve hatırı fazlasıyla sayılı yüksek maaş çekenler, haksız kazançla servetine servet katanlar oluyor, kamu kaynaklarından şu veyahut bu şekilde menfaat sağlayanlar oluyor.

Açlar ise halk..

Sosyal ve ekonomik sorunların zirveye çıktığı, açlık sınırının altında yaşayan insanların her geçen gün arttığı, evine ekmek götürmekte zorlanan veyahut hiç götüremeyen insanların çoğaldığı, hastalarına  ilaç bile bulmakta zorlanan, yeterli elektrik enerjisi üretilemediğinden mütevellit her akşam ortaçağ karanlığına mahkum edilen, kısacası “ insan gibi yaşamak için” ortam bulunmayan  bir düzen içinde  öncelik olmayan konulara hükümetin ve muhalefetin enerji harcaması kabul edilemez.  Savaş, salgın hastalık, ekonomik kriz, zamlar, elektrik kesintileri, temel gıda ve ilaç eksikliği, bitmek bilmeyen siyasi krizler vs. derken  son 3 yıl içinde hayatlarımız altüst oldu; Tüp gaza yüzde yüzün üstünde zam. Yakıta yüzde yüzün zam. Elektriğe yüzde yüzün üstünde zam. Süt ve süt ürünlerine yüzde yüzün üstünde zam. Ayçiçek yağına yüzde yüzün üstünde zam. Yumurtaya yüzde yüzün üstünde zam. Meyve sebzeye yüzde yüzün üstünde zam. Temizlik malzemelerine ve  şampuana yüzde yüzün üstünde zam, tuvalet kağıdı, peçeteye yüzde yüzün üstünde zam.

Kısacağı iğneden ipliğe zam.

Hayatın her alanına yansıyan bir pahalılık.

Ve elbette bu ülke sadece kamu kurumlarından ibaret olmadığı gerçeği.

Yani her safhada unutulan özel sektör!

Hoş bunca zam sonrası kamu çalışanlarına yüzde otuz yedi artış verseniz ne olacak?

Satın alma gücünü dengede tutmaya yeter mi bu? Elbette yetmez.

Ya asgari ücretle ailesini geçindirmek durumunda olan binlerce özel sektör çalışanı bu koşullar altında nasıl ayakta kalsın? Tok kalanlar ve halkın hayat pahalılığı karşısında yoklukla karşı karşıya kaldığından bir haber olanlar, bunu ısrarla görmeyenler  lütfen elinizi  vicdanınıza  koyun ve bir düşünün!

Velhasıl bizim ülkemizde  halkın büyük bir kısmı en temel ihtiyaçlarını  bile karşılayamaz duruma gelmiştir.

Zamlar adeta yağmur gibi üzerimize yağıyor.Bunun nedeni ise karar vericilerin yanlış ekonomi politikaları ve devletin sağlayamadığı denetimdir…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu